Ülkemizdeki genç matematikçileri keşfetmek ve onlara daha iyi bir eğitim imkânı sunmak için Türkiye de her sene, mayıs ayında yapılan Matematik Olimpiyatları Ödül Töreni, Suphi Öner Öğretmenevi’nde yapıldı. Törene İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, Müdür Yardımcısı Kamil Çelebiyılmaz, Mersin Üniversitesinden prof. Dr. Fahrettin Abdullayev, Prof. Dr. Nazım Kerimov, İlçe Milli Eğitim Müdürleri ve Şube Müdürleri, Milli Eğitim AR-GE’den Adnan Yıldırım, okul müdürleri, öğretmenler ve öğrenciler katıldı.
Matematik Olimpiyatları ödül töreninde konuşan İl Milli Eğitim Müdürü Hasan Gül, “Matematik, bir ilim olduğu gibi, aynı zamanda kâinatın da bir okunma şeklidir. Güzel dünyamız sırlarla donatılmıştır ve biz bu gizemi çözmek için birçok ilmin yanı sıra matematiği kullanırız. Matematik en basit ifadeyle ilmin yolunu açmış bir bilimdir. Güneşin dünyaya uzaklığını ilk matematik bilimi beklide karışla ölçmek istedi. Sonra metre, kilometre derken, bugün ışık hızıyla ölçüyor. Karıştan, ışık hızına geçen bilim matematiği de kullandı. Matematik kısacası, evren kapısının anahtarıdır. Bir kapının anahtarının dahi bir matematik hesabı vardır.”diye ifade etti.
“Matematik bir yolculuktur. Çünkü matematik, bir keşiftir.”diye konuşan Gül, okullarda matematiğin öğrenilememesinin nedenlerini anlattı. Gül, “Yaşamın her karesi bir matematik gerçeği… Savaşlar bile… Fatih’in İstanbul’u Fethi bir matematik hikâyesidir. Savaşı yönetecek bir kimlikte eğer matematik kırıntısı yoksa o savaş kaybedilmeye mahkûmdur. İstanbul’un güçlü surlarında bir matematik hesabı var. Matematik bir mimari şeklidir. Mimar Sinan’ın paha biçilmez eserlerinde dört işlemi göremiyor muyuz? Ali Kuşçu, asırlar önce İstanbul’un enlem ve boylamlarını hesaplamıştı. Matematik bir coğrafyadır aynı zamanda.”diye sözlerine devam etti.
Matematiğin okullarda bir ezber ve dört işlem üzerinde yürütüldüğü için öğretilemediğini vurgulayan Gül, “ Öğrencilere her şekilde bir işlemin birden fazla çözüm yolu olduğunu öğretmeliyiz. Öğrencilerimize, aslında, yaşamın dört işlemle yürütüldüğünü ifada etmeliyiz. Öğrencilerimiz, farkında olmadan matematik hesabıyla yaşıyor; onlara bu hesaplar gösterilmelidir. Maalesef, bizde matematik öğretimindeki başarısızlık, öğrenilmiş bir çaresizliktir. Aslında bilim, önce düşünmenin bir ürünüdür. Sonra ise matematiğin… Çünkü bir toplu iğne bile yapmanın bir bilimi ve matematiği var. Ezber yerine, matematiğin mantığı öğretilmelidir. Matematik, ezberletilecek bir şiir gibi öğrencilere verilmemelidir.”diye sözlerine ekledi. Okuldaki ezberin faturası, sınavlarda sıfır çekmek olduğunu ifade eden Gül, öğrencilerin matematik dersinde başarılı ya da başarısız olmalarında, bu derse karşı duyulan kaygının rolünün büyük olduğunu söyledi. Pratik ya da zihinsel matematiğin günlük kullanıma uygun olduğunu ve öğrencilere bunun öğretilmesini istedi. Zihinsel matematiğin sadece öğrenciler için değil, işçisinden, profesörüne toplumun her kesimindeki bireyi için yararlı ve gerekli olduğunu savunan Gül, “Günlük hayatta, yetişkin insanlar kesin hesaplardan daha çok yaklaşık, tahmini hesapları kullanmaktadır. Günlük hayattaki matematik uygulamalarının birçoğu, yüzdelik hesaplama ve orantısal akıl yürütme denilen hesap kabiliyetlerini gerekli kılmaktadır. Matematiği hayata dökmek için, zihinsel matematiğin hayatın içinde kullanıldığını öğrencilere öğretmek gerekir.”dedi. 5. Matematik Olimpiyatları töreninde konuşan Abdullayev, hayatın matematik üzerine kurulduğunu ifade ederek, amaçlarının bu konuda farkındalık sağlamak olduğunu söyledi.
Fotoğraf Çiğdem YURDAGEL
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz