İSTANBUL,(DHA) - İngiltere'nin Avrupa Birliği'nden ayrılma sürecini değerlendiren Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler İngilizce Bölüm Başkanı Dr. Öğr. Üy. Fatma Zeynep Özkurt, "Parlamento oylamasıyla tarihi bir yenilgiye uğradığı ifade edilen May’in AB’den çıkışı ertelemek için büyük bir baskı altında olduğu net bir biçimde anlaşılıyor" dedi.
İngiltere Parlamentosu'nda, ülkenin Avrupa Birliği'nden (AB) ayrılma sürecine (Brexit) yönelik olarak 29 Ocak'ta yeni bir oylama yapılacağı açıklanmıştı. Nişantaşı Üniversitesi Uluslararası İlişkiler İngilizce Bölüm Başkanı Dr. Öğretim üyesi Fatma Zeynep Özkurt, Brexit sürecini ve Avrupa’ya etkisini değerlendirdi.
AB ile diğer üye devletlerden farklı bir bütünleşme modeli izleyen İngiltere'nin ulusal egemenlik haklarından vazgeçmek istemeyip aynı zamanda Avrupa'nın geleceğinde de söz sahibi olmak isteyen bir ülke profili çizdiğini ifade eden Dr. Öğr. Üy. Fatma Zeynep Özkurt, "Müzakere sürecinin bugüne kadar oldukça yavaş ve sorunlu ilerlediğini ve siyasal açıdan büyük parçalanmalara neden olduğunu görüyoruz. AB ile İngiltere arasındaki müzakere dinamikleri ağırlıklı olarak İngiltere’nin ayrılma kararı öncesi diğer üye devletler ile birlikte üstlendiği mali sorumluluklar, Kuzey İrlanda ile İrlanda Cumhuriyeti arasındaki sınır ve vatandaşlık hakları gibi konular üzerinden şekil aldı. Bu konuların çözüme kavuşturulmasında yaşanan sorunlar nedeniyle her iki taraf için de oldukça önemli olan ticaret anlaşması konusunu ele alabilmek içinse epey bir zaman harcadılar. AB, İngiltere’nin Birlik bütçesine olan taahhütlerini tam olarak yerine getirmesini müzakerelerin sürdürülebilmesi için şart koşarken, İngiltere de mali yükümlülüklere ilişkin anlaşmanın Brexit sonrası dönemde ikili ilişkilerin taşıyacağı niteliğe bağlı olacağını ileri sürmüştü" diye konuştu.
İKİLİ İLİŞKİLERİN GELECEĞİ BELİRSİZ
"15 Ocak 2019 tarihinde yapılan Parlamento oylaması neticesinde Theresa May’in Brexit anlaşmasının reddedilmesi, hem İngiltere hem de AB kanadında Brexit ile ilgili farklı senaryoların yeniden tartışılmasına sebep olmakta. Nitekim zorlu bir siyasi pazarlık sürecinin ardından üyelikten çıkamaya kısa bir süre kalmışken, İngiltere’nin anlaşmasız olarak birlikten çıkma olasılığını arttıran bu sonuç ister istemez ikili ilişkilerin geleceğine dair belirsizlikleri arttırmış durumda" diyen Dr. Öğr. Üy. Özkurt açıklamalarına şöyle devam etti:
"Şu an belirli olan tek şey üyeliğin otomatik olarak sona erdiği gün. Anlaşmaya dayalı senaryoda İngiltere’nin bu tarihte AB’den resmi olarak ayrılması bekleniyor. Theresa May’in Brexit anlaşması kabul edilmediği takdirde ise ne olacağına ilişkin kesin bir şey söylemek mümkün değil. Ne var ki, Parlamento oylamasıyla tarihi bir yenilgiye uğradığı ifade edilen May’in AB’den çıkışı ertelemek için büyük bir baskı altında olduğu net bir biçimde anlaşılıyor."
"İKİNCİ BREXİT REFERANDUMUNA GİDİLEBİLİR"
Brexit Anlaşması'nın 29 Mart’a kadar kabul edilmesine imkânsız gözüyle bakıldığını da belirten Dr. Öğr. Üy. Özkurt, "İngiliz basınında çıkan haberlere göre, anlaşma reddedildiği takdirde erken seçimlerin düşük de olsa gündeme gelme olasılığı var. Öte yandan, anlaşmanın Parlamento’dan geçmemesi halinde, Avam Kamarası’nda çoğunluğun sağlanması koşuluyla ikinci bir Brexit referandumuna gidilmesi yönünde eğilimler de gözlemleniyor. Nitekim May’in her koşulda İngiliz halkının ilk referandumda Brexit lehine vermiş olduğu kararı yerine getirmek için kararlılığını koruduğunu ve Brexit’in belirlenen tarihte gerçekleşmesi için bahsedilen senaryolar üzerinden her ihtimali değerlendireceğini söyleyebiliriz" dedi.
"BREXİT'İN İPTALİ DE BİR SONUÇ OLARAK GÖRÜLEBİLİR"
"İngiltere’deki gelişmeleri yakından takip eden AB kanadında ise ortaya çıkan sonucun birlik yetkililerini kaygılandırdığını söylemek mümkün" açıklamasında bulunan Dr. Öğr. Üy. Özkurt, sözlerini şöyle noktaladı:
"Mevcut Brexit anlaşmasını 'mümkün olanın en iyisi' olarak değerlendiren ve İngiltere’ye bugüne dek sunulan tüm ek güvencelerin AB’nin iyi niyetini gösterdiğini belirten Avrupa Komisyonu Başkanı Jean-Claude Juncker, üyelikten çıkış için belirlenen tarihe oldukça az bir zaman kalması sebebiyle İngiltere’nin en kısa zamanda niyetine açıklık getirmesini beklediklerini ifade etmektedir. Bunun yanı sıra, 50’nci maddenin ertelenmesi olasılığı ise şu an itibariyle her iki taraf için de en iyi ihtimal olarak görünüyor. AB’nin 29 Mart tarihini ertelemeye ancak belirli koşullarda müsaade edebileceğini belirtmek gerekir. Şu an itibariyle AB için geçerli koşulların genel seçimler veya referandum ile sınırlı olduğunu ve yeni bir pazarlık/müzakere sürecini kesinlikle kapsamadığını söylemek mümkün. Çok fazla dile getirilmese de Brexit'in iptali de bir sonuç olarak görülebilir. Ancak bu bahsettiğimiz tüm olasılıklar arasında en düşük ihtimali taşıyan bir sonuç. Zira, Almanya, İtalya ve Fransa gibi üye devletler bu olasılığa sıcak bakmıyorlar."