"Mazlum Coğrafyalar İçin Dayanışma Mitingi"

Trabzon'da 30 sivil toplum örgütünün bir araya gelerek oluşturduğu Trabzon Sivil İnsiyatifi grubu üyeleri, "Mazlum Coğrafyalar İçin Dayanışma Mitingi" gerçekleştirdi. Meydan Parkı'nda toplanan ve tekbir getiren grup, "Dayan Mursi, Trabzon seninle", "Mazlumların ahı zalimleri boğacak" sloganları attı. Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından konuşan Trabzon Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Trabzon halkının Suriye ve Mısır'da yaşananlara karşı önemli bir duyarlılık gösterdiğini belirtti. Gümrükçüoğlu, "Bu mücadele bıkmadan ve yılmadan devam edecek. Mısır'da, Suriye'de, Filistin'de can veren şehitlerimizin gıyabi cenaze namazlarını nasıl kıldıysak, ömrümüz oldukça Allah'ın rızası ve peygamberin sünneti yolunda hizmet etmeye devam edeceğiz" dedi. Mazlum coğrafyalardaki ülkeler ile Türkiye'nin bir ve kardeş olduğunu vurgulayan Gümrükçüoğlu, şöyle devam etti: "Suriye'de, Filistin'de ekmeksiz bırakılan ve katledilen Müslüman kardeşlerimizin sesi olmaya devam edeceğiz. Biz Sarıkamış'ta Allahuekber Dağları'nda neysek yine oyuz. Biz tarihte bu kadim şehri fetheden Fatih Sultan Mehmet neyse yine oyuz. Kanuni Sultan Süleyman İspanya'daki Musevi zulmüne bile insan hak ve hürriyetleri bakımından 'dur' demişse işte biz oyuz. O yüzden bizlere büyük görevler düşmektedir. Müslümanların tevhidi ve birliğini sağlayarak zulümleri durdurmalıyız." Gümrükçüoğlu, Mısır'daki Müslüman Kardeşler Teşkilatı liderlerinden Muhammed el-Bilteci'nin kızı Esma Bilteci'nin öldürülmesinin ardından babasının kızına yazdığı mektubun bir bölümünü okuduğu sırada duygulandı. - "Yeryüzündeki zulmün asıl sebebi birilerinin bize ilahlık ve rablik taslaması" Gazeteci-Yazar Abdurrahman Dilipak ise Mısır ve Suriye başta olmak üzere Müslüman ülkelerin birilerinin mutluluğu ve refahı yüzden zor durumda olduklarını ifade ederek, şunları kaydetti: "Yeryüzündeki zulmün asıl sebebi birilerinin bize ilahlık ve rablik taslaması. Bizim üzerimize hüküm koymak ve bizi kendi anlayışlarına göre terbiye etmek istiyorlar. Bugün yeryüzündeki isyanın gerçek anlamı budur. Eğer 'La ilahe illallah' diyorsanız bu rablik taslayanları reddetmek içindir. Bu ilk insan Hz. Adem'den itibaren değişmeyen kuraldır. Bizim bu son dönem imtihanımız 300 yıldır sürüyor. Bunlar öyle bir düzen kurdular ki dünyada yaşayan dört büyük ırktan biri olan kızılderelileri yok ettiler. Batının refah ve mutluluğunun arkasında kızılderelilerin kanı, karaderelilerin gözyaşı ve sarıderelilerin çalınan alın teri var." Dilipak, Suriye ya da Mısır'da ölen insanların batı ülkeleri tarafından umursanmadığını savundu. "Uygar batının armağanı bir damla kan, bir damla petrol" diyen dilipak şöyle devam etti: "Benim dedem yaşarken biz Suriye, Filistin ve Mısır ile tek devlettik. Çanakkale'de kanlarımız birbirine karıştı bizim. Bu sınırları bu halklar çizmedi. Birileri geldi, bu sınırları çizdi ve yetmedi. Dünyaya yeni bir düzen kurmak için topyekün saldırıya geçildi. Türkiye, Mısır, Suriye ve Filistin bugün aynı cephededir. Aynı ülkenin çocukları din, etnik, mezhep ve siyasi kanaat farklılıkları yüzünden birbirine kırdırmak istiyorlar. Birileri bizlerin kan ve gözyaşları üzerine iktidar ve servet üretmek istiyor. O zaman bizim savunduğumuz sadece Mısır ve Filistin değil, kendi geleceğimizdir."