Mazlumder Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Yakışıklı:

MAZLUMDER Şube Yönetim Kurulu Üyesi Hacı Yakışıklı, Ege Üniversitesi’den Prof. Dr. Esat Renna Pekünlü’ye başörtülü bir öğrencinin eğitim öğretim hakkını engellediği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezası verildiğini söyledi.

Yakışıklı, “Ege Üniversitesi'nde öğrenim gören başı örtülü bir öğrencinin okula girmesini engelleyen Prof. Dr. Esat Rennan Pekünlü, öğrencinin eğitim öğrenim hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı” dedi.

“28 Şubat 1997’den bu yana başörtülü öğrencilere ve memurlara uygulanan zulüm, yapanın yanına kar kalmıştır. Türkiye’nin geleceğinin teminatı olan genç beyinler, mühendisler, doktorlar, avukatlar ve sair birçok aydın kitle sırf başı örtülü olduğu için ötelenmiş, cezalandırılmıştır” diyen Yakışıklı, “Ağzını her açtığında kadın haklarından bahseden güya çağdaş(!) dernekler ve şahıslar konu başörtülü kadının hakkına gelince susma, görmeme, bilmeme yoluna gitmişlerdir. Ege Üniversitesi’ndeki olayın ardından öğrencimizin eğitim hakkını engelleyen şahsın ceza alması, bundan sonra bu tür olayların yaşanmamasına vesile olur diye ümit ediyoruz.

MAZLUMDER olarak, başı örtülü veya açık herhangi bir öğrencimizi sırf bu sebepten eğitim ve çalışma hakkından mahrum etmek isteyenlere ceza verilmesini olumlu buluyoruz. Bu karar bundan sonraki olaylar için de emsal teşkil edecektir. Başörtülü kardeşlerimiz, bu tür olaylarla karşılaştıklarında MAZLUMDER’e müracaat ederlerse hukuki ve kanuni açıdan onlara destek vermeye devam edeceğiz” ifadesinde bulundu.

“PROVAKASYONA GELMEYELİM!”

“Amerika’da çekilen "Innocence of Muslims" (Müslümanların masumiyeti) isimli filmde Hz.Peygamberimiz kadın düşkünü olarak gösterilmiş, müslümanlar da çeşitli şekillerde aşağılanmıştır” diyen Yakışıklı şu şekilde konuştu:

“Bu sebeple Libya ve Mısır’da olaylar çıkmış, ABD’nin Libya büyükelçisi öldürülmüştür. Bu olay tam da provakatörlerin istediği bir eylemdir. Onlar bu tür filmlerle müslüman halkları galeyana getirmek ve gelişen İslam toplumunun gündemini değiştirmek istiyorlar.

MAZLUMDER olarak, Kayseri halkına ve tüm vatandaşlara sesleniyoruz. Bu tür filmler karşısında soğukkanlılığınızı koruyunuz. Onların camilerde içki festivali düzenlemesindeki ve Kuran-ı Kerim’i yakmalarındaki amaç neyse, bu filmi çekmekteki amaç da odur. Bu yapılanlar peygamberimize bir zarar vermez, sadece bunu yapanların ve ABD gibi sözde demokratik devletlerin çifte standardını, iki yüzlülüğünü ortaya çıkarır. Türk toplumu olarak bu tür provakasyanlara gelmeden ve bize yakışacak şekilde tepkimizi ortaya koymalıyız. Bunun dışında kırıp dökmek, hele hele fiziksel şiddete başvurmak ABD ve İsrail gibi kan dökmeye alışık devletlerin ekmeğine yağ sürmek olur.”