ANKARA (İHA) - Seçimler yaklaşırken siyasi partilerin "Çiftçiye mazot 1 YTL olacak" vaadi, çiftçilerin ilgisini çekiyor. Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB), hükümetin mazot indirimine soğuk bakmasını eleştirerek, çiftçiye mazot desteğinin devlete önemli bir yük getirmeyeceğini bildirdi.
TZOB'dan yapılan açıklamada, tarımdaki maliyet yüksekliğinin birinci derecede sorun olduğu belirtilerek, 2002-2006 döneminde temel ürünlerdeki ortalama fiyat artışının yüzde 48, girdilerdeki fiyat artışının ise yüzde 96 olduğu hatırlatıldı. Bunun söz konusu dönemde girdi satın alma gücünün yüzde 50 oranında gerilediği anlamına geldiği belirtilen açıklamada, siyasi partilerin mazotu destekleme yönünde tamamının mutabık kalmasının sebebinin de bu olduğu kaydedildi. TZOB'un da bu konuyu sık sık hükümetin gündemine getirdiğine dikkat çekilen açıklamada, siyasi partilerin seçim beyannamelerinde vaatettikleri gibi mazot çiftçiye ÖTV'siz veya KDV'siz verilirse devlete toplam 3.7 milyar YTL'nin ek maliyet çıkacağı bildirildi.
Tarımda kullanılan mazot miktarının yaklaşık 3.5 milyar litre olduğu belirtilen açıklama, şöyle devam etti:
"Bugünkü fiyatlarla çiftçimiz mazotun litresini 2.28 YTL'ye almaktadır. Toplamda ise 7.98 milyar YTL mazota para ödemektedir. Çiftçiler kullandığı mazotun litresinde 85 YKr ÖTV, 35YKr ise KDV olarak devlete ödemektedir. Toplamda çiftçimiz sadece mazotta 4.2 milyar YTL vergi ödüyor. Çiftçinin kullanacağı mazotun ÖTV'den muaf olması, mazotun yüzde 37 desteklenmesi anlamına gelir. Bu destek Fransız çiftçisinin aldığı yüzde 40 mazot desteğinin altındadır. ÖTV ve KDV'den muaf olması durumunda çiftçi yüzde 52 desteklenmiş olacaktır.
Mevcut sistemde Çiftçi Kayıt Sistemi'ne kayıtlı çiftçilere ürün gruplarına göre birim alan üzerinden mazot desteği ödemesi yapılmıştır. Buna göre 2007 yılında Doğrudan Gelir Desteği (DGD) ile birlikte ödemeler tamamlanmış ve mazot için toplam 468 milyon YTL destek ödenmiştir. 2002-2006 döneminde çiftçiye toplam 1 milyar 50 milyon YTL mazot desteği ödenmiştir. Son yapılan desteklemeyle tarımda kullanılan 3.5 milyar litre mazota karşılık bu miktarın sadece 1.36 milyar litresi
desteklenmiştir. Çiftçi Kayıt Sistemi'ne giremeyen üreticiler bu destekten yararlanamadığı ve desteklenen mazot ürüne göre kullanılan mazottan düşük belirlendiği için bu miktarda destek sağlanmıştır. Bu sistemde desteklerden 4 milyonun üzerindeki çiftçi ailesinden sadece 2.8 milyona yakın çiftçi faydalanabilmektedir. Bu durumda tarımda kullanılan mazot için verilen destekten hem tüm çiftçiler yararlanamamış hem de yararlananlar kullandığı mazot kadar destek alamamışlardır."
TZOB'dan yapılan açıklamada, mazot desteğinin doğru bir yöntem ve adil bir sistemle verilmesi gerektiği de belirtildi. Bazı çevrelerin mazot desteğine kaynak olmadığı yönündeki eleştirilerin ise yersiz olduğu vurgulanan açıklamada, şu görüşlere yer verildi:
"Öncelikle bu destek, istenirse verilebilir. Bu tercih, ülkemizi yönetenlerin öncelikleriyle ilgili bir konudur. Verilecek destek, ülkemizin gücünü aşan bir destek değildir. Kaldı ki tarımda KDV'siz mazot devlete ek külfet de getirmeyecektir. Maliyetlerdeki hızlı yükselişlerin çok önemli bir sorun olması yanında, tarımda kullanılan mazota destek verilmesinin çok özel ve önemli gerekçeleri vardır. Mazot tarımsal üretimde kullanılan önemli bir girdidir. Verilecek destek ülkemizin ihtiyacı olan tarımsal
üretimi teşvik edici etki yaratacaktır.
Diğer taraftan çiftçi, mazot için ödediği KDV'yi mahsup edemediği için üzerinde yük olarak kalmaktadır. Aslında tüketicinin ödemesi gerekirken haksız olarak üreticiden alınmakta olan KDV'nin çiftçiden alınmaması adil bir uygulama olacaktır. Ayrıca, çiftçi satın aldığı mazot için belge almadığı için söz konusu belgeler çiftçi olmayanlarca mahsup amacıyla kullanıldığından zaten devlete gitmemektedir. Bu durumda çiftçi belge alırsa KDV'siz mazot ek kaynağa ihtiyaç göstermeyecektir. ÖTV'siz mazota gelince, deniz taşımacılığında ve balıkçılıkta yapılan bir desteğin çok zor durumdaki tarım sektöründen esirgenmesi kabul edilemez. Önümüzdeki dönemde kurulacak hükümetimizden en önemli beklentimiz, tarımdaki girdi maliyetlerinin mutlaka düşürülmesidir."