Ankara -(AA) Merkez Bankası Para Politikası Kurulu (PPK), enflasyonu etkileyen unsurlara ilişkin son dönemde açıklanan verilerin, "görünümdeki kısmi iyileşmenin sürdüğüne" işaret ettiğini bildirdi.
Para Politikası Kurulunun 26 Eylül tarihinde yaptığı toplantıya ilişkin değerlendirmeleri açıklandı.
Buna göre, enflasyonun geçtiğimiz bir yıl içinde yükselmesinde önemli paya sahip olan enerji, işlenmemiş gıda, alkollü içecekler-tütün ve altın gibi kalemlerdeki fiyat artışlarının son dönemde yavaşlaması, yıllık enflasyon rakamlarına olumlu olarak yansıdı.
Sanayi üretiminin Temmuz'da yüksek bir oranda artmasına rağmen İktisadi Yönelim Anketi göstergelerinden mamul mal stok miktarının aynı dönemde hızla yükselmesinin, talep koşullarına ilişkin beklentilerin güçlü olmadığına işaret ettiği de kaydedildi.
Para Politikası Kurulu, petrol ürünleri ve altın fiyatlarındaki gerilemelerin bu ay tüketici enflasyonunu olumlu etkileyeceğini tahmin ederken, Ekim'de ise enflasyonda geçici bir yükseliş görülebileceğini bildirdi.Merkez Bankası bünyesinde yapılan çalışmaların, Ramazan ayında özellikle işlenmiş gıda fiyatlarının yüksek artışlar gösterebildiğine işaret ettiği ifade edilirken, "İçinde bulunduğumuz yıl, Ramazan etkisinin daha çok Ekim ayı enflasyonunda hissedileceği hesaplanmaktadır" denildi.
Son dönemde hizmet grubu yıllık fiyat artışlarının kısmi bir gerileme gösterdiği de belirtilen açıklamada, en belirgin gerilemenin petrol fiyatlarındaki gelişmelerden büyük ölçüde etkilenen ulaştırma hizmetlerinde gerçekleştiği vurgulandı.
Kira ve lokanta-oteller grubu yıllık fiyat artışlarının bir önceki yıla yakın seyrederek yüksek seviyelerini koruduğu da değerlendirilirken, iç talepteki yavaşlamayla beraber önümüzdeki dönemde bu gruplardaki yıllık fiyat artışlarının da yavaşlayacağı tahmin edildi.
Faiz oranlarındaki yükselişin kredi talebini azaltırken, risk alma eğiliminin zayıflaması ve piyasadaki fazla likiditenin daralmasının kredi arzını sınırladığı tespiti yapıldı.
Diğer yandan, tüketime dair öncü göstergelerin yarı-dayanıklı ve dayanıksız mallar talebinde ciddi bir yavaşlama göstermediği vurgulandı.Açıklamaya göre, iç talebe ilişkin göstergeler dikkate değer bir yavaşlamaya işaret ederken, dış talep göreli olarak güçlü seyrediyor.
Kurul, memur maaşlarında 2007 yılı için yapılan ayarlamaları orta vadeli enflasyon görünümü çerçevesinde ele alırken, bu gelişmenin enflasyon bekleyişleri ile diğer ücret ayarlamaları üzerindeki etkisinin dikkatle takip edilmesinin gerektiği değerlendirmesini yaptı.
Eylül ayında orta vadeli enflasyon bekleyişlerindeki iyileşmenin devam ettiği vurgulanan açıklamada, ancak orta vadeli enflasyon bekleyişlerinin hedeflerin belirgin olarak üzerinde seyretmesinin, ücret ve fiyat belirlemede bir risk unsuru olarak ortaya çıktığı belirtildi.
Özellikle, iki yıl sonrasına dair enflasyon bekleyişlerinin yüksek seyretmeye devam etmesi, dikkatle izlenmesi gereken bir durum olarak değerlendiriliyor.
Yakın dönemde yapılan analizlerin, orta vadeli perspektifte ABD ekonomisinde beklenenden hızlı yavaşlama riskinin göz ardı edilmemesi gerektiğine işaret ettiği de belirtilirken, açıklamada şöyle denildi:
"Bu senaryonun gerçekleşmesi halinde kısa vadede risk algılaması artacak ve mali piyasalarda dalgalanmalar olabilecektir; ancak böyle bir durumda orta vadede dış talep belirgin olarak azalacağından, gelişmekte olan ülkelerin para politikasındaki sıkılaşmanın durması hatta tersine dönmesi söz konusu olabilecektir."
Bu değerlendirmeler doğrultusunda Kurulun, politika faizlerinin değiştirilmemesine karar verdiği hatırlatılırken, şöyle devam edildi:
"Enflasyon görünümündeki kısmi iyileşmeye rağmen, orta vadeli enflasyon beklentilerinin henüz hedeflerle uyumlu düzeylere ulaşmış olmaması ve küresel ekonomideki veri akışına paralel olarak gerek emtia fiyatları gerekse uluslararası likidite koşullarına ilişkin belirsizliklerin devam etmesi, orta vadeli perspektifte ihtiyatlı olma gereğini de beraberinde getirmektedir. Kurul, 2007 yılı sonunda hedefe yakınsanabilmesi için temkinli duruşun bir süre daha devam etmesi gerektiğini düşünmektedir."
Açıklamada, Merkez Bankasının, orta vadeli enflasyon görünümünü olumsuz yönde etkileyecek gelişmelerin gözlenmesi halinde, ek parasal sıkılaştırmaya gitmekten kaçınmayacağı da vurgulandı.
Bir sonraki Kurul toplantısından önce mali piyasalarda ekonomik temellerle örtüşmeyen beklenmedik ani ve büyük dalgalanmaların gözlenmesi halinde, ikincil piyasadaki kısa vadeli faizlerin mevcut politika faizleri olan 17,50-21,50 aralığında olmak üzere geçici olarak 17,50 den daha yüksek düzeylerde oluşmasına izin verilebilecek değerlendirmesini yaptı.