MCV değerleri, tam kan sayımı ile tespit edilebilir. Test sonucunda alyuvarlar, trambositler ve beyaz kan hücrelerinin sayısı ve boyutu tespit edilip, bu hücrelerin ne durumda oldukları hakkında bilgi edinilir. Normal değerlerin dışında seyreden kan değerleri doğru teşhis ve tedavi ile düzene sokulabilir. MCV değerlerinin düşük olduğu durumlarda eritrositler daha küçüktür, yüksek olduğu durumlarda ise daha büyük yapıdadır.
Sağlıklı bir vücut için büyük önem taşıyan MCV'nin kandaki normal değerleri aşağıdaki gibidir:
MCV testi, en yakın sağlık kuruluşunda yaptırılabilir. Detaylı bir tarama için ise bir iç hastalıkları uzmanına (dahiliye) muayene olunması gerekir. MCV değerlerinde düzensizlik görüldüğü takdirde birkaç kan testine daha ihtiyaç duyulabilir. Bu testlerin yapılmasının amacı; MCV düşüklüğüne neden olan etmenleri saptayabilmektir. Tüm testlerin ardından doktorun uygun gördüğü bir yöntem ile tedaviye başlanacaktır. Ayrıca testin daha güvenilir olması için farklı laboratuvarlarda birden fazla kez test yaptırılması uygun olur. Zira test sonucunda ulaşılan değerlerin laboratuvar koşullarına göre de değişkenlik göstermesi mümkündür.
Test genellikle sabah erken saatlerde ve özellikle aç karnına yapılır. Test öncesi ağır yiyecekler tüketilmesi test sonuçlarının doğruluğunu etkileyebilir.
MCV düşüklüğü; alyuvar yetersizliği olarak tanımlayabileceğimiz bir kan rahatsızlığıdır. Tıbbi olarak mikrositik (mikrositer) anemi rahatsızlığı olarak ifade edilir. Kırmızı kan hücrelerinin normalden çok daha küçük olmasına sebep olan MCV düşüklüğüne; demir yetersizliği, bağırsaklarda yetersiz düzeyde demir emilimi, bazı kalıtsal kan hastalıkları, alkol bağımlılığı, bazı ilaçların yan etkileri neden olabilir. Tedavi edilmediği takdirde hayat boyu tekrarlayabilecek birçok rahatsızlık ortaya çıkabilir. Bu sebepten ötürü MCV düşüklüğüne dair belirtilerin fark edilmesi halinde hiç vakit kaybetmeden bir sağlık kuruluşuna başvurup kan testi yaptırılmalıdır. Bu durumun erken teşhisi vücuda olan etkilerini en aza indirecektir.
MCV düşüklüğünün tedavisi planlanırken hastada MCV düşüklüğüne neden olan etmenler değerlendirilir. Bunun için de birtakım kan testleri yaptırılması gerekebilir. MCV düşüklüğüne neden olan etmenlerin ortadan kaldırılmasıyla birlikte değerlerin normale dönmesi beklenir.
Tedavi sürecinde hastaların demir takviyesi alması gerekebilir. Rahatsızlığın seviyesine göre ağız yoluyla alınan demir ilaçları, vitaminler kullanabileceği gibi serum yoluyla da kan ve demir takviyesi yapılabilir. Regl ve ani kan kayıplarının olduğu dönemlerde gözlenen MCV düşüklüğünün tedavisine başlamadan önce ise bir süre beklenir. Bu süre zarfının sona ermesinden itibaren kan değerlerinin yükselmesi halinde tedaviye ihtiyaç duyulmaz.
Tedavi sürecinde hekimin uygun gördüğü aralıklarla kontrole gidilmeli ve kan testleri tekrarlanmalıdır. Tedavi sürecinde belirtilerin azalması ve sona ermesi halinde tedavi programı kesinlikle yarım bırakılmamalıdır. Programın sona erdirilmesi için mutlaka hekim onayı alınmalıdır. Tüm bu tedavi sürecinde tüketilen besinlere dikkat edilmeli; kan yapıcı, demir yönünden zengin, bol vitamin içeren yiyeceklere beslenme programında yer verilmelidir.
MCV düşüklüğü probleminin giderilmesi için izlenecek yolda en önemli nokta MCV düşüklüğüne neden olan etmenleri saptayabilmektir. Erken teşhis ve uygun tedavi yöntemleriyle MCV düşüklüğüne sebep olan rahatsızlıklar ortadan kaldırılabilir. Aksi halde tıbbi müdahale gerektiren aşağıdaki gibi durumların ortaya çıkması muhtemeldir;
MCV normal değerleri cinsiyet ve yaş değişkenlerine göre farklılık gösterir. Bebeklerin ideal MCV değeri ise kaç aylık olduklarına bakılarak değerlendirilir. Bebeklerde MCV düşüklüğü genellikle ilk 6 aydan sonra ağırlıklı olarak süt ile beslenmekten kaynaklanır. Ağırlıklı olarak süt ile beslenen bebeklerin kanlarındaki demir oranı, büyüme hızlarıyla orantılı olarak azaldığından MCV düşüklüğü gözlenebilir. Bebeğin hareketlerinde azalma olması, huzursuz bir ruh haline sahip olması, iştahındaki azalma MCV düşüklüğünden kaynaklanıyor olabilir.
Bebeklerde MCV düşüklüğü problemi, emziren annenin beslenme alışkanlıklarını değiştirmesi ve vitamin takviyeleriyle giderilebilir. MCV düşüklüğü probleminin yaşanmaması için bebeklerin ilk 6 ay anne sütüyle beslenmeleri büyük önem taşır. Bebeğin ilk 6 aydan sonra demir içeren besinler tüketmesi gerekir. Vitamin açısından zengin bakliyatlar ve et tüketmeleri de önerilir.
Bebeklerin aldıkları besinle büyüme hızlarının orantılı olması gerekir. Tedavi sürecinde bebeklerin hareketlerinde artış, vücut sıcaklılığının dengelenmesi, büyüme hızının normalleşmesi beklenir. Bu süreçte doktorun kullanılmasını önerdiği ilaçlar doktor onayı olmadan bırakılmamalıdır. Tüketilecek besinler konusunda da yine doktorun tavsiyeleri doğrultusunda ilerlenmelidir.
MCV yüksekliği neden olur sorusu için kandaki alyuvar hücrelerinin artmasına sebep olan tüm faktörler cevap olabilir.
MCV yüksekliği görülen hastalarda makrositik anemi var demektedir. MCV yüksekliğinin bazı belirtileri aşağıdaki gibidir.
Vitamin eksikliğine bağlı olarak ortaya çıkan MCV yüksekliği problemi için doktorun uygun gördüğü sıklıkta vitamin takviyesi almak ve beslenme alışkanlıklarını değiştirmek gerekir. Yine doktorun uygun gördüğü aralıklarla kontrollere gitmeli, kan testleri tekrarlanmalıdır.
Demir eksikliğinden kaynaklanan MCV yüksekliğinin tedavisinde bol demir içeren besinler tüketilmeli, zararlı alışkanlıklar terk edilmelidir.
MCV yüksekliği ve düşüklüğüne sebep olabilen hemoglobinin görevi vücuda oksijen taşımaktır. Yeterli miktarda oksijenin kanda dolaşıyor olması, MCV değerlerinin normal düzeyde seyredebilmesi açısından önemlidir. Kandaki hemoglobin seviyesinin düzenlenmesi için bazı doğal ve bitkisel yöntemlerden yardım alınabilir.
Hem vücut hem de ruh sağlığını korumanın ilk yolu tüketilen besinlere dikkat etmekten geçer. Sağlıklı, işlenmemiş gıdalar tüketmek, düzenli olarak egzersiz yapmak, sağlıklı bir kiloya sahip olmaya çalışmak, dengeli ve düzenli beslenmek kan değerlerinin sağlıklı olması için kişinin kendi üstüne düşen sorumluluklardır. Vücudun her noktasını gezen, besin ve oksijen taşıyan kan doku hücrelerinin sağlıklı olması genel vücut sağlığı için de oldukça önemlidir. Sağlıklı ve dinç bir vücut, açık bir zihin ve iç huzuru da beraberinde getirir. Kaliteli bir yaşam sürdürebilmek için tüm bu bahsedilen etmenlere dikkat edilmelidir. Bunun için kişi vücudunu gözlemlemeli, farkına vardığı rahatsızlıklarını göz ardı etmeden mutlaka hekime başvurmalıdır. Küçük bir problem gibi görünen belirtiler bazen çok daha büyük hastalıkların habercisi olabilir.
C vitaminin eksikliği vücuttaki hemoglobin seviyesinin düşmesine sebep olabilir. Hemoglobin seviyesinin normal düzeylerde olabilmesi için bol bol C vitamini içeren yiyecekler tüketilmelidir. Papatya, portakal, limon, çilek, brokoli, greyfurt, domates ve ıspanak C vitamini açısından zengin olan yiyeceklerdir.
Kandaki demir düzeyine olumsuz yönde etki eden gıdaları tüketmek MCV değerlerinin düzensiz bir hal almasına sebep olabilir. Çay, kahve, şarap, bira, süt ürünleri ve kalsiyum içeren ilaçlar demir yok edici ilaçlardır. Bu gıdalardan uzak durulması kan değerlerinin normal kalabilmesi açısından önemlidir.
En az 30 dakikalık egzersizler günlük rutine dahil edilmelidir. Yapılacak egzersizle aracılığıyla daha fazla oksijene ihtiyaç duyan kan hücreleri, yeni ve sağlıklı hemoglobin üretmeye başlayacaktır.
B vitamininin emilimi açısından oldukça önem taşıyan folik asit; yeşil yapraklı sebzeler, tahıllar, muz, brokoli, kuşkonmaz, pancar, kereviz, karnabahar, mısır, kabak, çilek gibi gıdaların içerisinde bolca bulunur.