Meclis'e ilk olarak MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, sonrasında CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve arkasından Başbakan Binali Yıldırım geldi.
TBMM Başkanı İsmail Kahraman başkanlığında yaptığı toplantıda şehitler içine saygı duruşunda bulunuldu, ardından İstiklal Marşı okundu. Kahraman, daha sonra İstiklal Marşı'nın diğer 8 kıtasını okudu. Oturuma katılan bütün milletvekilleri ayakta alkışladı.
BAYRAĞI ALAN TBMM'YE KOŞTU
Meclis Şeref Holü girişinde, ellerinde Türk bayrakları ile toplanan binlerce kişi, darbe karşıtı slogan attı.
Genel Kurul'da, saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasının ardından söz alan Meclis Başkanı İsmail Kahraman, İstiklal Marşı'nın kalan kıtalarını okudu. Bu sırada CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, birkaç dakika sonra da Başbakan Binali Yıldırım Genel Kurul salonuna alkışlar eşliğinde girdi.
Kahraman daha sonra yaptığı konuşmada şunları söyledi:
Meclis dün gece demokrasi nöbetindeydi... Bugün de burada 4 partimizin ortak bir metinini birlikte okuyacağız, topluma sunacağız...
"Bütün millet olarak tek vücuduz. Milletimizi temsil eden bütün bu hazurana teşekkürlerimizi sunuyoruz. Yargıtay Başkanı ve yargı mensupları, yabancı misyon şefleri burada ve biz milletvekilleri olarak, hiçbir parti farkı gözetmeksizin yekvücut olarak buradayız. Danıştay üyelerimiz teşrif etmişler. Herkese teşekkürlerimizi sunuyoruz.
Dün akşamdan beri çok gergin, çok acı verici, çok ibretli saatler yaşamış bulunuyoruz. 15 Temmuz Demokrasi Bayramı'nın bir güzel tablosuyla karşı karşıyayız. Dileğimiz birliğimizin aynı şekilde devam etmesidir. Milletimize bu acıyı yaşatanlar müstehak oldukları cezaya çarptırılacaktır. Bu darbe teşebbüsünü fevri, anlık olarak değerlendirirsek, doğru değerlendiremeyiz ve anlayamayız. Türkiyemizin iç meselelerine tarihine, medeniyetine ve kültürüne sadık kalması, Türkiye'yi yönlendirecek politikalar dikte edecek bir takım dış güçleri rahatsız etmektedir. Türkiyemizin dış politikasına ilişkin meselelerde bir duruş sergileme çabası içinde olması, ülkemizin gelişmesini istemeyen bir takım güçleri rahatsız etmektedir.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın da katıldığı olağanüstü toplantıyı, Anayasa Mahkemesi, Yargıtay ve Danıştay başkanları da izledi.
BAŞBAKAN YILDIRIM: GERİ ADIM ATMADINIZ
Daha sonra ise Başbakan Binali Yıldırım söz aldı. Yıldırım'ın açıklamalarından satır başları şöyle:
''Dün gece milletin bağımsızlığını namusunu korumak için sokağa çıkan tankların önüne dikilen şehitlerimizi rahmetle anıyorum. Şehitlerimizi Meclis çatısı altından selamlıyorum. Milli iradeyi teslim almak isteyenler karşısında sokağı teslim alan aziz milletimi buradan yürekten selamlıyor böyle kahraman bir milletin evladı olmaktan büyük gurur duyuyorum.
Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan'a dik duruşundan dolayı teşekkür ediyorum. Siyasi partilerimizin genel başkanlarına dayanışmalarından dolayı teşekkür ediyorum. Polislerin alnından öpüyorum. Darbe karşısında dünyaya örnek olacak duruş sergileyen medya temsilcilerimize özellikle teşekkür ediyorum.
Bayrakları alıp sokağa çıkan vatandaşlarımıza teşekkür ediyorum. Dün gece barikatları aşarak tankları geçerek TBMM'ye geldiğimiz ışıkları yaktınız genel kurulu açtınız. Genel kurulu taradılar bir tek geri adım atmadınız. Milletten sonra en büyük övgüyü Meclis hak ediyor.
''BUNLAR ASKER DEĞİL ASKER KILIĞINDA TERÖRİSTLERDİR''
1960'da darbe yapanlar milli iradeye saldırsalar bile Meclis'in bedeline saldıramadılar 12 Eylül cuntacıları Meclis'i bombalamadılar 28 Şubat darbecileri Meclis'e dokunmadılar ancak dün gece öyle alçakça bir saldırı gerçekleşti ki Meclis'in hem ruhunu hem de bedenin hedef aldılar. Bunlar asker değil asker kılığında teröristlerdir canilerdir gözleri dönmüştü gözlerini kan bürümüştü. Milletin evine dokunanın eli yanar. Milletin evine saldıranın ocağı söner. Daha 24 saat geçmeden elleri yandı o bombalara tetiklere basan elleri kırıldı inşallah ocakları da ebediyen söndü. Bugün yeni bir gün 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin ve Meclis dışındaki partilerin darbeye 'Hayır' dedikleri gündür. Bugün bir milattır. Bu ruhla biz terörü de yeneriz yaralarımızı da sararız.''
''MİLLETİN EVİNE SALDIRANIN OCAĞI SÖNER''
Milletin evine dokunanın eli yanar, milletin evine el uzatanın o eli kırılır, milletin evine saldıranın ocağı söner. İşte daha 24 saat geçmeden elleri yandı, o bombalara, o tetiklere basan elleri kırıldı. İnşallah ocakları da ebediyen söndü.
''HİÇBİR DARBE, HİÇBİR DARBE GİRİŞİMİ YAPANLARIN YANINA KAR KALMADI''
Bundan sonra 50 yıl, 100 yıl, 1000 yıl bu milletin evine, milli iradenin tecelli ettiği bu Meclis'e kim el uzatırsa akıbeti aynı olacaktır. Hiçbir darbe, hiçbir darbe girişimi yapanların yanına kar kalmadı, bundan sonra da kalmayacaktır. İnşallah bugünden itibaren hiç kimse milletin evine ve milletin iradesine el uzatmayı aklından geçiremeyecektir. Ama geçiren de olursa gözünün önüne bugün hayatları sönmüş darbeciler gelecek ve buna asla yeltenemeyeceklerdir.
''BUGÜN 79 MİLYONUN TEK YÜREK OLDUĞU GÜNDÜR''
Bugün yeni bir gün, bugün büyük bir badirenin altından 79 milyonun tek yürek olduğu gündür. Bugün, AK Parti'nin, CHP'nin, MHP'nin, HDP'nin, Meclis dışındaki tüm siyasi partilerin ortak bir sesle 'Darbeye hayır" dedikleri, demokrasiye birlikte sahip çıktıkları gündür. Bugün bir milattır. Gece boyunca sergilenen, bugün burada sergilenen dayanışma inanıyorum ki yeni bir sürecin de başlangıcıdır. Bu ruhla biz terörü de yeneriz, bu ruhla yaralarımızı da sararız. Bu birliktelik ruhuyla, Allah'ın izniyle Türkiye'yi, Gazi Mustafa Kemal'in işaret ettiği muasır medeniyetler seviyesine de çıkarırız. Bugün acı bir hadisenin ardından çoğalan umutların günüdür.
''MİLLETE DARBE YAPMAYA KALKANLAR DARBE YEMİŞTİR''
Şehitlerimize Allah'tan rahmet diliyorum yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Diyorum ki inadına demokrasi inadına milli irade inadına barış inadına kardeşlik. Millete darbe yapmaya kalkanlar, darbe yemiştir, darbeyi kendileri yemiştir. 15 Temmuz artık demokrasi nöbetinin tutulduğu gündür. Bugünün yıl dönümüdür, demokrasi bayramı günüdür, hayırlı, uğurlu olsun diyorum."
KILIÇDAROĞLU: DOĞRUDAN DARBE GİRİŞİMİ
Başbakan Yıldırım'ın ardından CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu konuşma yaptı.
Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
"Demokrasiyi oluşturmak geliştirmek kolay değildir. Demokrasi adına ağır bedeller ödedik. Bu ağır bedeller, hep darbe dönemlerinden sonra olmuştur. Dün yaşadığımız olay doğrudan darbe girişimidir. Biz demokrasimizi güçlendirmek ve baki kılmak için anayasamıza değiştirilemeyecek maddeler koyduk. Dün demokrasiye yapılan saldırıyı grubun adına, bize oy veren kitleler adına açıkça lanetliyoruz. Olay hepimizde derin üzüntüler yarattı.
"DARBEYE KARŞI DİRENME HAKKI"
Bu siyasette olması gereken ortak paydada bizi birleştirdi. Demokrasiyi geliştirmek ve derinleştirmek hepimizin görevi. Demokrasi aynı zamanda hukukun üstünlüğüdür. Demokrasi aynı zamanda düşünce ve medya özgürlüğü demektir. Dün halkımız meydanlara çıktı ve darbeye karşı direnme hakkını kullandı.
Hukukun çiğnendiği hallerde direnme hakkının ne kadar meşru olduğunu dün gördük. Direnme hakkına bundan daha güzel bir örnek olamaz. Bu Meclis cumhuriyetin değerlerini de savunacaktır. Bu Meclis'e düşen tarihi bir sorumluluk var. Benzer olayların tekrarlanmaması için herkes tarihi sorumluluğun görevini yerine getirmek zorundadır.
MEDYAYA TEŞEKKÜR
Bu parlamenter demokratik geleneğimizin bize bıraktığı mirastır. Demokrasi konusunda sonuna kadar birlikte mücadele var. Medya her türlü eziyet ve yasağa rağmen darbeyi engelledi. Medya halkın doğru bilgilendirilmesini sağladı. Medyaya bu bağlamda yürekten teşekkür ediyorum. Medya özgürlüğü, artık bu gücün hepimizin önünde olduğunu bilelim.
"PARLAMENTO VESAYETE İZİN VERMEMELİ"
Demokrasi geliştikçe Türkiye, dünyanın en saygın ülkelerinden biri olacaktır. Darbeye nasıl ortak tavır gösteriyorsak, demokrasi üzerindeki vesayeti de kabul etmemeliyiz. Demokrasi üzerinde kim olursa olsun, vesayete bu parlamento asla izin vermemelidir. Dün burada her partiden milletvekili el ele mücadele etti. Bombalar altında demokrasiye sahip çıktılar.
Yaşadığımız tüm sorunları daha fazla özgürlük ve adaletle çözebiliriz. Demokrasiye yönelen her tehdit de Türkiye'ye yönelen bir tehdittir. Anayasa ve hukukun dışına çıkanlar kim olursa olsun bunun bedelini ödemelidir. Önümüzde kritik bir dönem var. Bu dönemi soğuk kanlılıkla hukuk içinde kalarak atlatmamız gerekir.
BAHÇELİ: MİLLET İRADESİ GÖZ GÖRE GÖRE SALDIRI VE SUİKASTE UĞRAMIŞTIR
Kılıçdaroğlu'dan sonra kürsüye MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli çıktı.
Bahçeli, özetle şu ifadeleri kullandı:
''Dün gece demokrasiye pranga vurulmak darbe indirilmek istenmiştir. Göz göre göre millet iradesi çok açık saldırı ve suikaste uğramıştır. Türkiyemizin diz çökmesi maksadıyla şerefli Türk ordusunun içine sızmış bir avuç düşman işbirlikçisi ortalığa çıkmıştır. TSK içine yuvalanmış vatan ve millet hasımları dün gecemizi zehir etmişlerdir.
''DEMOKRASİ UÇURUMDAN DÖNMÜŞTÜR''
Türk demokrasisi çok çetin bir imtihandan geçmiştir. Gazi Meclis havadan bombalanmıştır bu sözün bittiği noktadır. Emniyet binaları devlet televizyonu özel kanallar yollar köprüler havalimanları ablukaya alınmıştır. Tanklar sokaklara çıkmıştır. TBMM'nin bombalanması hainliktir. Bu şerefsiz kalkışma Türk milletinin tamamını hedef almıştır. Aslında dün gece yaşananlar darbe teşebbüsü olduğu kadar aynı zamanda kalleş ve kanlı bir terör saldırısıdır. Bu saldırı, Türk askerinin içinden devşirilmiş, kandırılmış, aklı çelinmiş veya buna çoktan teşne küçük bir grup tarafından icra edilmiştir. Demokrasi uçurumdan dönmüştür.
''VATAN HAİNLERİNDEN HESAP SORMAK HEPİMİZİN NAMUS BORCUDUR''
Türk milletinin ortak geleceği hukuk ve demokrasidir. Parti aidiyetimiz ne olursa olsun hepimiz Türk milletinin mensubuyuz. Başka bir Türkiye yoktur. Gazi Meclis'e bomba atacak kadar gözü dönmüşler de TSK'nın bir parçası bir üyesi ahlaken ve esasen asla olamayacaktır. Ülkemize kasteden vatan hainlerinden hesap sormak hepimizin namus borcudur. Demokrasiye sahip çıkarak büyüyeceğiz. Hukukun bu hainlere bir daha gün yüzü göstermemesini temenni ediyorum. Hepimize geçmiş olsun diyorum.''
'TÜRKİYE HALKLARI DARBEYE ASLA BOYUN EĞMEYECEKTİR'
Daha sonra HDP grubu adına söz alan İdris Baluken ise şöyle konuştu:
15 Temmuz akşamı saat 10.00 sularında başlayan ve varlığını saate kadar devam eden bir darbe girişimi ile karşı karşıyayız. Partim adına bu darbeci anlayışı lanetlediğimi söylemek istiyorum. Askeri bürokratik ve sivil darbe girişimlerinin tek bir meşru gerekçesinin olamayacağını söylemek istiyorum.
Bu darbe girişiminin de kontrol altına alınması en büyük temenni ve amaç olarak ortaya konmuştur. Bu darbe girişiminde pervasız saldırılar sonucu 161 yurttaşımız hayatını kaybetmiştir. Parlamento bile savaş uçakları tarafından bombalanmış helikopterler tarafından taranmıştır. Böylesi saldırılar asla başarıya ulaşamayacaktır. Darbe yapmak isteyenler bilmelidir ki Türkiye halkları darbeye asla boyun eğmeyecektir. Bu darbelere karşı her türlü siyasi işbirliğini gerçekleştireceğimizi ifade etmek istiyorum. Dünden bu yanda gerçekleşen saldırılar ülke tarihi açısından bir kırılma noktası olarak tarihe geçecektir.
'AMASIZ, FAKATSIZ, LAKİNSİZ LANETLİYORUZ'
Dün akşam parlamentonun bombalanması yüzlerce sivilin yolarda katledilmesi tipik bir askeri darbeyi aşan kaosu hedefleyen bir vahşeti ortaya koymuştur. Hedeflenenin 78 milyonun tamamının siyasi iradesi olduğunu bir kez daha ifade etmek istiyorum. Türkiye’de devleti ele geçirmeye çalışan iktidar kavgaları ülkeyi uçurumun kenarına sürüklediği uzun zamandır biline n bir gerçekti. HDP olarak halkı defe alan bu darbe girişimine zemin hazırlayan en önemli unsurlardan biri de 7 haziran sonrası oluşturulan çatışma ortamıdır. Darbe ihtimali üzerinden düşündüğümüzde 15 temmuzda yaşanan bu darbe girişimi darbelere yol açan zemin bitirilmeden asla sonlanmayacaktır. Bugün itibariyle siyasi iktidar başta olmak üzere siyaset kurumuna öneli sorumluluklar düşmektedir. Temel politikaların tekrar tartışılmaya başlanılmasının çok önemli olduğunu söylemek isterim.
Barışın tahsis edilmediği bir yerde darbe ihtimali her zaman vardır. Demokratik siyaset esas hale getirilmediği sürece Cizre’de surda Silvan’da yaşananların Ankara’da Ege’de Karadeniz’de yaşanma ihtimaline her zaman dikkat çektik. Ancak bunun anlaşılabilmesi için dünkü darbe girişiminin gerçekleşmesi beklendi. 15 temmuzda gerçekleşen bu darbe girişimi ve katliamları amasız fakatsız lakinsiz lanetliyoruz. Kaos isteyenlerin amaçlarına hizmet etmemek için hiç kimse bir diğerine şiddet ve zor kullanma yöntemlerini kullanmalıdır. Ülkemize yakışmayacak olan şiddet manzaralarının ortaya çıkması tehlikeli ve yanlış olacaktır. Parlamento içinde bu darbe girişimi için geniş katılımlı bir komisyon kurulmasının önemini hatırlatır. Bütün halklarımıza geçmiş olsun dileklerimi iletirim.
Darbe girişimine karşı dört partinin açıkladığı ortak bildiri metni ise şöyle:
"TBMM bu aziz ve kahraman milletin temsilcisi olarak bombaların ve kurşunların altında görevini ifa etmiştir. Bir kez daha milletine layık bir meclis olduğunu göstermiştir. TBMM Kurtuluş Savaşı’nı yapan, demokratik parlamenter sistemi geliştirmiş, bir milleti yokluk ve yoksulluktan muasır medeniyet seviyesine çıkarmış bir meclistir. Meclisimiz tek yürek, tek vücut olarak darbeye karşı cevabı vermiştir.
TBMM’nin mefhum darbe girişimine karşı sergilediği kararlılık, Türkiye’de demokrasinin daha da yerleşmesi açısından son derece değerlidir. Bugün olduğu gibi gelecekte de milletimize, gazi meclisimize uzanan her el karşıda TBMM’nin çelikten iradesini bulacaktır.
Meclisimizde bulunan tüm siyasi parti gruplarının ortak bir tavır ve dille karşı durmaları tarihidir, tarihe geçecektir. Ortak tavır ve ortak dil, milletimizi ve milli iradeyi daha da güçlendirecektir. TBMM tek yürek olarak görevinin başındadır, milletin meclisi millete ve egemenliğine yönelik bu saldırıya girişenlere bedelini hukuk içinde en ağır şekilde ödetecektir. Türkiye’de hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağının ispatı da bu bildiridir.
Dört parti olarak farklı görüşlerimiz olsa da hepimiz milli iradenin yanındayız, sahip çıkıyoruz ve ebediyen sahip çıkacağız. Milletimiz müsterih olsun. Milletimiz ve milletvekilleri milletin emanetini yere düşürmemiştir ve düşürmeyecektir. Bir kez daha demokrasimize, milletimize, TBMM’ye yapılan saldırıyı şiddetle kınıyoruz.
Demokratik tepkileri aşan şiddet eylemlerinden kaçınılması çağrısında bulunuyoruz. Şehitlerimizi rahmetle anıyor, yaralılarımıza acil şifalar diliyor, milletimize geçmiş olsun diyoruz. Milletimize destek mesajları ileten tüm dost ve kardeş ülkeleri de selamlıyoruz."