Meclis'te fotoğraf atışması
"Birincisi aile fotoğrafı, diğerleri bir gazeteciyi kurtarma fotoğrafı. Bu ne kıskançlıktır"
ANKARA (ANKA)-CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP heyetinin Esad ile çektirdiği fotoğrafa ilişkin sözlerine daha önce Başbakan'ın Esad ile çektirdiği fotoğrafları göstererek, "Birincisi aile fotoğrafı, diğerleri bir gazeteciyi kurtarma fotoğrafı. Bu ne kıskançlıktır" diye yanıt verdi.
[
](http://aktuel.mynet.com/galeri/haber/bir-zamanlar-dosttular-eskiden-dosttular-/10997/1049002/)
Meclis Genel Kurulu, Meral Akşener başkanlığında toplandı. Genel Kurulu'da kabul edilen AK Parti'nin grup önerisine göre MHP'nin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile CHP'nin İçişleri Bakanı İdris Naim Şahin hakkında verdiği gensoru önergeleri bugün görüşülecek.
Genel Kurul yarın Finansal Kiralama, Faktoring ve Finansman Şirketleri Kanunu Tasarısı'nın görüşmeleri tamamlanana kadar çalışacak.
Kabul edilen AK Parti'nin grup önerisine göre Meclis'in çalışma takvimi ve gündemi de yeniden düzenlendi. Buna göre Yargılama Sürelerinin Uzunluğu ile Mahkeme Kararlarının Geç veya Kısmen İcra Edilmesi ya da İcra Edilmemesi Nedeniyle Tazminat Ödenmesine Dair Kanun Tasarısı gündemin ön sıralarına çekildi. Sermaye Piyasası Kanunu Tasarısı da temel kanun olarak Genel Kurul'da görüşülecek.
CHP Ardahan Milletvekili Ensar Öğüt'ün; Emekliler ile Bunların Dul ve Yetimlerinin Sendikalaşması Hakkında Kanun Teklifi'nin İçtüzüğün 37'nci maddesine göre doğrudan gündeme alınmasına ilişkin önergesi ise Genel Kurul'da yapılan oylamada kabul edilmedi.
-CHP'DEN BAŞBAKAN'A FOTOĞRAF YANITI-
Meclis Genel Kurulu'nda partisinin grup toplantısında konuşan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın CHP heyetinin Esad ile çektirdiği fotoğrafa ilişkin sözleri de tartışmaya neden oldu.
CHP Grup Başkanvekili Muharrem İnce, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın sözlerini hatırlatarak, "Alfabede 'ha' harfi yoktur" diyerek CHP'nin söylenmesine dikkat çekerek, "Ce Ha Pe diye bir şey yoktur, Ce He Pe diyoruz. Ha harfinin olmadığını bir zahmet öğrensin" dedi.
"Bizim arkadaşlarımızın fotoğrafı ile Başbakan'ın fotoğrafı arasında fark var" diyen İnce, şöyle devam etti:
"Birincisi aile fotoğrafı, diğerleri bir gazeteciyi kurtarma fotoğrafı. Bakınız bu fotoğrafları kim çekti? Başbakan, Esad, hanımefendiler, bu mutlu tabloyu kim çekti? Sayın Cumhurbaşkanı ve Esad, hele şu poza bakın kral koltuklarında Sayın Başbakan ve Esad, bunları kim çekti? Bunu kim çekti? Fotoğraf istiyorsanız Sayın Başbakan'a fotoğraf göstereyim. Kenan Evren'in önünde nasıl eğildiğini gösteren bir fotoğraf. Kaddafi ile nasıl sarıldığını gösteren bir fotoğraf, Mübarek ile dostça sıkılmış bir el. Esad ile birlikte gülümseyen fotoğraf. Bu fotoğrafları çektirip benim milletvekili arkadaşlarımın insani değerlerle hükümetin yapamadığını yapıp gidip o gazeteciyi kurtarıp Esad ile fotoğraf çektirmelerinden bu ne kıskançlıktır.
Başbakan'ın bir yanı var. Başbakan ya ölülerin arkasından konuşur ya da tekerlekli sandalyede oturanların arkasında konuşur. Bütün diktatörlerin canı cehenneme. Başbakan gelip bu kürsüden gelip emperyalistlerin canı cehenneme diyebilir mi, onda o yürek var mı?"
-AKP'Lİ BAHÇEKAPILI: ZAMANLAMA HATASI
AK Parti Grup Başkanvekili Ayşe Nur Bahçekapılı da, "Sayın İnce'nin bir huyu var, polemik yapma huyu. Zamanlama gibi bir hatası var fotoğraflar gösterirken. O fotoğrafları çektirdiği zaman Başbakan, Esad ile Esad halkını öldürmüyordu, çocukları öldürmüyordu. Siz tarafınızı seçmek zorundasınız. Teşekkür ederiz milletvekili arkadaşlarınız gazeteci arkadaşımızı buraya gelmesine katkı sundular ama bu milletvekili arkadaşlarınız sokakta dökülen kanın yanında da bir fotoğraf çekselerdi.
Sayın Başbakanımızın harf kullanmasına bir atıfta bulundunuz "ha' harfi yoktur dediniz. Size sormak istiyorum, siz "ka de ve' mi diyorsunuz "ke de ve' mi diyorsunuz. Bizim tüzüğümüzde AKP değil AK Parti yazıyor" diye konuştu.
-"O FOTOĞRAFI DA ÇEKTİK, SİZE GÖSTERECEĞİM"-
CHP Hatay Milletvekili Refik Eryılmaz da, "Bir gazeteci arkadaşımızı tamamen insani duygularla ülkesine ailesine kavuşturmak için mücadele verdik. Bu arkadaşımızın Suriye'de şu anda meşru Devlet Başkanıyla görüşmekten başka buraya getirilmesinin mümkün olmadığını siz de çok iyi biliyorsunuz. Size başvurdu, siz bunun gereğini yerine getirmediniz. Bu arkadaş bize başvurdu. Gittik, bu arkadaşımızı getirdik. Şu anda meşru olan bir Devlet Başkanı gazeteciyi istedik, "Buyurun isterseniz arzu ederseniz bir fotoğraf çekelim' dediği zaman 'Hayır biz sizinle fotoğraf çektirmiyoruz?' mu diyecektik? Sokaktaki kandan bahsediyoruz. O fotoğrafı da çektik, size göstereceğim, o fotoğrafta havaalanında beklerken Kamışlı'da sizin özgürlük savaşçıları dediğiniz El Kaide militanlarının öldürdüğü 15 askerin cenazesiyle karşılaştık onları da fotoğrafladık" dedi.
ERDOĞAN NE DEMİŞTİ?
Erdoğan, Gazeteci Cüneyt Ünal'ın serbest kalmasıyla ilgili olarak, "Çile dolu dönemler sona erdi, teslim edildi. Bunu büyük bir memnuniyetle öğrendik. Diğer kardeşimiz bırakılmadı, akibiyeti belli değil. Geçmiş olsun dileklerimi iletiyorum. Birkaç kez telefonla aradım, ulaşamadım. Kendisine bu dileklerimi buradan iletiyorum. Henüz serbest kalmayan kardeşimizin de bir an önce ailesine kavuşmasını temenni ediyorum. CHP heyetinin girişimi farklı şekillerde değerlendirilebilir. Esir gazeteci daha Türkiye'ye ulaşmadan CHP heyetinin Şam'da Esad'la hatıra fotoğrafının Türkiye'ye ulaşmış olması manidardır. Yandaş medyada Esad'ı öven yayınların yapılması da manidardır. Bu olayın Esad'ın PR çalışmasına çevrilmesi üzüntü verici. Bu fotoğrafla CHP tarihine kara bir leke daha kazınmıştır. CHP heyeti hiç utanmadan işkencecibaşıyla hatıra fotoğrafı çektiriyor. Esad CHP'yi kullanarak Türkiya kamuoyuna mesajlar gönderiyor. Esad'ın canı cehenneme diyordunuz, hatıra fotoğrafı çektiriyorlar. Herhalde beraber gidecekler. Mesele Türkiye ile Suriye'nin gayrimeşru rejimi arasındaki meseledir. CHP'yi milli bir duruş sergilemeye çağırıyorum. Suriye iyi gitmiyor artık orada mezhebi bir savaşa doğru gidiş var. Korkumuz budur. Bunu CHP yönetiminin de iyi değerlendirmesi lazım. CHP'yi diktatörlerin nezdinde değil, mazlumun yanında yer almaya davet ediyorum" dedi.
KILIÇDAROĞLU NE DEMİŞTİ?
Bir gazetecinin serbest bırakılması, Suriye zindanlarından çıkarılması seni niye rahatsız ediyor arkadaş?
İnsani duygularımız olduğu için serbest bırakıldı. İnsani duygularımız olduğu için, aileye kendi insanımıza sahip çıktığımız için onu zindanlardan çıkarıp getirdik. Rahatsız olanlara sadece bir sözcük kullanacağım; zavallılar. Bu zavallılara ne denilebilir?
Neymiş, “yaradılanı yaradandan ötürü severim”miş. Sevsene kardeşim. Ne diyor? kin gözümü bürümüş diyor.
[
