HABER

Meclis'te Fransa ve sözde soykırım özel oturumu

Meclis'te Fransa ve sözde soykırım özel oturumu

ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Ermeni soykırımı iddialarının tamamen abartı olduğunu ve Fransa'nın büyük bir hata içinde olduğunu belirterek, Fransa'nın Ermeni diasyorasının kimliğini muhafaza etme gayretine alet olduğunu ifade etti. "Türkiye-Fransa ilişkilerinde çok büyük yaralar açılmıştır" diyen Bakan Gül, "Biz geçmişinden emin olan bir ülkeyiz, alnımız aktır. Fransa bundan sonra AB'nin Kopenhag Kriterleri'ni değiştiren ülke olarak tarihe geçer ve öyle kalır" ifadelerini kullandı. Gül, bu konuda gerekli bütün hukuki yollar kullanılacağını gerekirse dava açılacağını bildirdi.

TBMM Genel Kurulu bugün saat 15.00'de TBMM Başkanvekili Sadık Yakut başkanlığında toplandı. Dışişleri Bakanı Abdullah Gül'ün gündem dışı bir konuşma yaparak, Fransa Meclisi tarafından Ermeni soykırımı yok demenin suç sayılacağı yasayı kabul etmesiyle ilgili bir konuşma yapmasının ardından konuyla ilgili genel görüşme açıldı.

Dışişleri Bakanı Abdullah Gül, Fransız Parlamentosu'nda kabul edilen sözde Ermeni soykırımını inkara ceza yasasıyla ilgili yaptığı konuşmada, kabul edilen bu yasayla en temel insan hakkının ihlal edildiğini belirtti.

Avrupa tarihinde ırkçılığın, beyaz olmayanlara karşı baskı oluşturulmasının yaşandığı dönemlerin apaçık olduğunu belirten Bakan Gül, "Bunlar Türk toplumunda hiçbir zaman yaşanmamıştır. Bizim milli kültürümüzün temelini hoşgörü oluşturmaktadır. İnsan hakları ve hoşgörü açısından Türkiye'nin başka ülkelerden öğreneceği değil öğreteceği şeyler vardır. Türkler ve Ermeniler Anadolu'da yaklaşık bin yıldır barış ve dostluk içinde yaşamışlardır" şeklinde konuştu.
Ermeniler'in Osmanlı Devleti'nde önemli makamlarda bakanlık dahil en üst görevlerde bulunduğunu belirterek, bazı sıkıntılar yaşandıysa da bunun soykırım olarak adlandırılamayacağını kaydeden Gül, bunun ne tarihi gerçeklere ne de hukuka uymadığının altını çizdi.

"DİASPORA KENDİ KİMLİĞİNİ MUHAFAZA ETMEK İSTİYOR" Soykırımın tamamen bir abartı olduğunun altını çizen Gül, "Tamamen bir abartı. Tamamen diasporanın kendi kimliğini muhafaza etmek, kendi aralarındaki kelepçelenmeyi korumaya dönük olmaktan başka bir şey değildir" diye konuştu.

Fransa'nın Ermeniler üzerinde yıllarca çalıştığını kaydeden Gül, Çukurova'yı işgal ettiği sırada Ermeniler'i ülke kurma vaadiyle kandırdığını, bütün Ermeniler'i ortada bıraktığını, bunun da tarih sahnesine geçtiğini belirterek, "Bir zaman kışkırttıkları insanları ortada bırakmışlardır" diyen Gül, Fransa'nın bu yasayla Türkiye'nin hafızasını tazelemesini estiğini söyleyerek, "Bizim hafızalarımızda Fransa'nın 1. Dünya Savaş öncesinde ve sonrasında Osmanlı içindeki Ermeniler'i nasıl kışkırttığı hala tazedir. Ne yazık ki bugün de küçük hesaplar için aynı şeyi yapmaktadırlar. Bugün de siyasi olarak yaptıkları küçük şey Ermeniler'i rahatsız etmektedir" dedi.
Fransa'nın Ermeniler'e tarihte yaptığı bu kışkırtma karşısında bugün günahını örtbas etmeye çalıştığını, kendini temize çıkarmak ve oy kazanmak istediğini kaydeden Dışişleri Bakanı Gül, "Türkiye'nin bir hatası varsa o da bu katliamları kendi kamuoyuna ve dünyaya anlatmamasıdır. Burada da bir iyi niyeti görmemiz gerekir. Cumhuriyetimiz'i kuranlar yeni Cumhuriyetimiz'i kin ve nefret üzerine kurmak istememişlerdir. Yeni nesilleri düşmanlıkla yetiştirmek istememişlerdir. Onun için o katliamları aktarmamışlardır. O günün bu iyi niyetli düşünceleri bugün karşımıza bir zafiyet olarak çıkmaktadır" diye konuştu.
Bu yasanın, geçmişi uzun yıllara dayanan Türkiye-Fransa ilişkilerinde çok derin yaralar açtığını belirten Gül, "Çok derin yaralar açmıştır. Bu derin yaralar siyasi ilişkilerimizde, güvenlik alanında, ekonomik alanda tabii ki ortaya çıkacaktır. Bu yaraların derin olması halkımızda bıraktığı derin izlerden bellidir. Soykırım suçunun hukuki zemini yok. Hakkında böyle bir mahkeme kararı olmayan Ermeni soykırımı tamamen propagandadır, diasporanın kendi kimliğini muhafaza etme aletinden başka bir şey değildir. Biz geçmişinden emin olan bir ülkeyiz. Onun için bütün arşivlerimizi yerli yabancı bütün araştırmacılara açtık. Siz de açın dedik. Alnımız aktır" ifadelerini kullandı.

"Fransa tarihi bir kavşaktadır" diyen Bakan Gül, Fransa'nın ya Voltair'lerin ya da demokrasiyle bağdaşmayan kararların alındığı bir ülke olacağını kaydetti. Gül sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bu yasa Türk milletini ve övünerek söylüyorum ki Ermeni vatandaşlarımızı derinden yaralamıştır. Fransa ayrıcalıklı yerini kaybetmiştir. Fransız siyasetçiler bunun sorumlusu. Ümit ediyoruz ki bu yasa yarıda kalacaktır. Fransızlar kendine gelecektir. Fransa sadece Türkiye'den değil dünyadan gelen eleştirileri dikkate alacaktır. AB'den gelecek eleştirileri dikkate alacaktır. Bütün bu uyarılara rağmen, bütün bu eleştirilere rağmen, dikkat çekmelere rağmen bu kanun gerçekten gerçekleştirilirse Fransa için çok büyük bir ayıp olacaktır. Ama bu Fransa için ayıp olarak kalmayacaktır. Siyasi, güvenlik, ekonomik alanlarda onarılamaz yaralar alacaktır. O açıdan hem Fransa'nın kendi çıkarları için bu işi durdurması gerekir hem de attığı yanlış adımlardan dönmesi gerekir. Hükümet olarak bu yasanın engellenmesi için gerekeni yapıyoruz. Başka bir yol daha var ki hükümetimiz o yolu denemekten de kaçınmayacaktır. Uluslararası bütün hukuki yollara, yargı yoluna başvurmak da dahil. Bunların zamanlaması ayrı bir husustur. Şu anda emin olmalısınız ki hükümetimiz Adalet Bakanlığımız, ve Dışişleri Bakanlığımız çalışmalarını sürdürmektedir. Ümidin Fransa'nın kendi kendisine bu darbeyi vurmaması. Bundan Türkiye'nin bir kaybı olmaz. Prestiji yerle bir olan Fransa olur. Fransa bundan sonra AB'nin Kopenhag Kriterleri'ni değiştiren bir ülke olarak tarihe geçer ve öyle kalır."

En Çok Aranan Haberler