Mecliste olmaları bir fırsat
ANKARA (ANKA)- Sosyal Demokrat Halk Partisi (SHP) Genel Başkanı Murat Karayalçın, Demokratik Toplum Partisi'nin (DTP) Meclis'te temsil edilmesinin, Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu savundu.
Karayalçın ANKA'ya yaptığı açıklamada, DTP'nin seçimlerin ardından "kriz bekleyenlerin" hevesini boşa çıkarttığını söyledi. SHP ile HEP'in 1991 yılında işbirliği yapmasının kimi çevrelerce hala eleştirildiğini hatırlatan Karayalçın, gelinen noktada "olumlu" bir havanın ortaya çıktığını kaydetti.
1991 ile 2007 koşullarının aynı olmadığına işaret eden Karayalçın, DTP'nin Meclis'te temsil edilmesinin Türkiye için önemli bir fırsat olduğunu bildirdi. Karayalçın, "Türkiye'nin ortaya çıkan bu durumdan çok bir memnuniyet duyduğunu görüyorum. Ama 1991 koşulları böyle değildi. 1991 koşullarında çok büyük bir gerginlik yaşanıyordu. Yalnızca yeminle bağlantılı değil" dedi.
DTP'li milletvekilleri ile MHP Genel Başkanı ve MHP'lilerin yemin töreninde tokalaşmalarına değinen Karayalçın, şunları söyledi:
"DTP'liler, milletvekili yeminlerini ettikten sonra MHP'nin kimin yöneticileri, ‘bu yemini eden birisine biz saygı duyarız' açıklamasında bulundular. Hepsi alkışladılar ama çok ilginç. İyi hava yeminden önce de başlamıştı. 1991'in havası ile 2007'nin havası çok farklı. ‘Böyle yemin ettikleri için biz saygı gösterdik, alkışladık deniyorsa' yani bu bir gerekçe olarak kullanılıyorsa ben ister istemez 2004 yılında kamuoyuna birlikte yaptığımız açıklamaya dikkat çekmek istiyorum. O açıklamada devletin tekliği, ulusun tümlüğü ve yurdun bölünmez bütünlüğünün altı çizilerek dile getirilmişti. 2004 yılında bu açıklamaya rağmen tepki alınıyor, 2007 yılında Anayasa'daki zorunlu olarak okunması gereken milletvekili yemini iyi ilişkilerin bir gerekçesi olarak kullanılıyor. Ben bunu niye şimdi böyle yapıyorsunuz diye eleştirmiyorum, doğrusu yapılıyor, böyle olmalı."
PKK ile Kürt sorununun birbirinden ayrılması gerektiğine işaret eden Karayalçın, Anayasa'nın ortaya koyduğu çerçeve kapsamında etnik ayrımlara gidilmeden birlik ve bütünlük içinde olunması gerektiğini kaydetti.
