Türkçe'nin Korunmasını Araştırma Komisyonu'nu AK Partili Ekrem Erden başkanlığında toplandı. Toplantıda konuşan RTÜK Başkanı Zahid Akman, radyo ve televizyonların yaptıkları yayın ihlallerine müeyyide uygulandığını belirterek, ceza sisteminin aşmalı olmasının zaman zaman sistemin etkisini yitirmesine neden olduğunu bildirdi. Türkiye'de her gün ortalama beş saat televizyon izlendiğini kaydeden Akman, televizyonların özellikle dil konusunda vatandaşları önemli ölçüde etkilediğine işaret etti. Akman, bu nedenle yayın kuruluşlarına dilin doğru kullanılması bakımından önemli görevler düştüğünü söylerken, Üst Kurul'un bu amaçla doğru Türkçe kullanan yayın kuruluşlarına ödül vereceğini duyurdu. Akman, Doğru Türkçe kullanımı yarışmasının başvurularının 31 Mart 2007 tarihinde sona erdiğini ödüllerin ise mayıs ayında verileceğini belirtti.
Hayata geçirilen "Akıllı İşaretler" sembol sistemi ile dili doğru kullanmayan (kaba kullanan) programların "olumsuz davranışlar içerir" işaretiyle belirtildiğini kaydeden Akman, Türkçe'ye yönelik duyarlılık kampanyası başlatılması halinde, bu kampanyaya Üst Kurul olarak destek vereceklerini bildirdi. Akman daha sonra komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı.
AKP Şanlıurfa Milletvekili Atilla Maraş'ın "Dizilerdeki cadılı, sihirli diziler hakkında ne yapacaksınız" sorusuna Akman, televizyonun bir hayal dünyası olduğunu belirterek, burada en çok ebeveynlere görev düştüğünü, ailelerin çocuklarını, sadece sorun çıkarmadıkları için acımasızca ekran karşısında bırakmamaları gerektiğini kaydetti. Muharrem İnce ise "Televizyonlarda sakallı dedeler de var, asıl onlar için ne yapılacak!" diye sordu.
Kanalların kültür sanat programı yapma mecburiyeti bulunduğunu, ancak bu programların hiç yapılmadığını söyleyen Maraş'a yanıt olarak, bazı sabah programlarının kültür sanat programı kategorisinde gösterilmeye çalışıldığını ya da gerçek kültür sanat programlarının gece yarısı yapıldığını söyleyen Akman, bunun için de reklam pastasının payının artırılması ve rekabetin azaltılması gerektiğini belirtti.
AKP Adana Milletvekili Recep Garip ise, Türkiye televizyonlarında gösterilen çizgi filmlerde 150 karakter tespit edildiğini, anacak bunların bir tanesinin bile milli kahraman olmadığını söyledi. Akman ise konuyla ilgili olarak çocuk programlarında özellikle dilin kullanımına dikkat edilmesi ve bu programların sayısının artırılması gerektiğini kaydetti. Akman, "Ne yazık ki çocuk programlarına çok fazla reklam alınamıyor" derken Türkiye'de yayınlanan çizgi filmlerin yüzde yüzünün yabancı olduğunu, bu nedenle yeni bir yasal düzenleme yapılacağını ve bundan böyle gösterilecek çizgi filmler arasına Türk yapımlarının konulmasını da sağlayacaklarını bildirdi.
Komisyon Başkanı Ekrem Erden ise, "Kendi paramızla kendi elimizle, çocuklarımızı kültürlerine düşman yetiştiriyoruz" dedi. AKP Karaman Milletvekili Mevlüt Akkgün de, Akman'a televizyon ya da radyolarda yer alan kişilerin "Doğru Türkçe kullanma belgesi" almadan neden televizyonda yer aldıklarını sordu. Akman ise özellikle sunucuların bir eğitimden geçtiğini, ancak işin mutfağının da çok önemli olduğunu, bu nedenle mektepli kişilere verilecek eğitimin önemine değindi. Akman, Akgün'ün "Eurovision'da Türkiye'nin İngilizce şarkıyla temsil edilmesi sizin de kanınıza dokunmuyor mu" sorusuna "O, TRT'nin takdiri" yanıtını verdi. Türkçe'nin Korunmasını Araştırma Komisyonu'nda telaffuz tartışması da yaşandı. Radyo Televizyon Üst Kurulu'nun kısa yazılışını RTÜK olarak okuyan bazı üyelere, "RETÜK diyeceksiniz uyarısında bulunuldu.
CHP Yalova Milletvekili Muharrem İnce de Recep Garip'in "Toplumun yetişmesini sağlayan annelerimiz arasında doğru Türkçe konuşma yarışması düzenleyelim" önerisine "Biz önce vekillerimize bu yarışmayı düzenleyelim. Bu mecliste, ‘lan', ‘cibiliyetsiz' gibi sözler kullanılıyor" dedi. İnce öte yandan, AKP hükümetinin, elinde büyük bir güç bulundurduğunu belirterek, Türkçe'nin doğru kullanılması konusunda istenirse yarım saatte yasal düzenleme yapılabileceğini kaydetti. İnce, Star ve ATV'ye el konduğunu, Cumhurbaşkanlığı seçiminin yaklaştığını ancak adayların hala bilinmediğini belirterek, böyle bir güç ile tüm düzenlemelerin en kısa sürede yapılabileceğini kaydetti.
Toplantı'da İbrahim Tatlıses'in televizyonlarda İngilizce kelime kullanması eleştirilirken, sabah programlarının da seviyesiz olduğu vurgulandı. Akman toplantı sonrasında ortak bir telaffuz birliği sağlanması gerektiğini ifade ederek, Siirt'te ve İstanbul'da kullanılan Türkçe'de bir aynılık varsa bunda televizyonların ve radyoların katkısının büyük olduğunu anlattı.
ANKA