ANKARA (ANKA) - Meclis’te telekulak tartışmalarına neden olan cihazlarla ilgili AKP’li Meclis İdare Amiri Ömer Faruk Öz ve CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan gazetecilerin sorularını yanıtladı. Öz, sözkonusu cihazların Meclis’in enformasyon ve telekomünikasyon konusunda altyapısını yenileme amacıyla yapılan proje nedeniyle yerleştirildiğini söyledi. Projenin Meclis'in internet altyapısı, telefon altyapısı ve dört bir tarafının kameralarla gözetlenmesini öngören bir proje olduğunu söyleyen Öz, bir tanesi de basın bürolarının olduğu girişe yerleştirilen cihazlarla ilgili “Polisimizle buraya gelen misafirlerimiz, vatandaş arasında değişik gerekçelerle tartışmalar çıkıyordu. Bunları kayıt altına almak için yapılan bir şeydir. Bunda bir maksat aranmamalıdır. Burası özel bir alan değil. Kamuya açık bir alan ve burada sürekli bir polis arkadaşımız mevcut. Polisin olduğu bir nokta ve kontrol cihazının olduğu bir mekan. Gizli birşey konuşulursa zaten polis arkadaşlar burada dinliyorlar. Tamamıyla tartışmalar noktasında hakem görevi görmesi amacıyla takılan bir cihazdır. Bunu kimse başka türlü değerlendirmesin” diye konuştu. Cihazların kapsama alanına ilişkin bir soruyu ‘en fazla 10-15 metre arasında’ şeklinde yanıtlayan Öz, cihazın duvar ve camları aşarak ses kaydedemediğini söyledi. Öz, “Bunu çarpıtmanın bir anlamı yok. Konuşulanları zaten polisler duyuyor” dedi.
-“KONUŞMAMIZI KAYDETMEYE KİMİN HAKKI VAR?”-
Öz’ün sözlerine tepki gösteren CHP Adana Milletvekili Tacidar Seyhan, “Ben milletvekiliyim. Bizim konuşmamızı kaydetmeye kimin ne hakkı var? Kamusal alan diye ben özgür konuşamayacak mıyım? Ben konuşma konusunda talimatı Meclis Başkanı'ndan mı alacağım? Benim bireysel özgürlüğüm yok mu? Evime de koyun o zaman” dedi.
Bunun üzerine Öz, konunun ‘demogoji meselesi’ haline getirilmemesi ve büyütülmemesi gerektiğini savunarak, “Güvenlik gerekçesiyle yapılan bir şeydir. Hiçkimseyi 'dinleme' diye bir kastımız yok. Olamaz da. Milletvekili nerede, ne konuşacağına kendisi karar verir. Burada milletvekilinin ne konuştuğunu dinlemek gibi bir kastımız yok” diye konuştu.
Bir soru üzerine cihazların Meclis’te 8-9 noktaya konulduğunu bildiren Öz, “Bunlar da sadece x-ray cihazlarının olduğu noktaya konulmuştur. Bunu büyütmemek gerekir. Maksadını aşırmamak gerekir. 9 noktada var. Bizim maksadımız basın mensuplarını, milletvekillerini veya vatandaşları dinlemek değil. Bizim burada sık sık karşılaştığımız bir olay var. Polis arkadaşlarımızla buraya gelen ziyaretçiler arasında değişik zamanlarda tartışmalar oluyor. Polis 'ben haklıyım', vatandaş 'ben haklıyım' diyor. Bizim tek gayemiz burada haklı-haksızın tespitinin yapılmasıdır. Bu noktada farklı bir teknoloji varsa o da değerlendirilebilir. Bunda art niyet aramamak gerekiyor“ dedi.
-“SAVCILIĞA SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIM”-
CHP’li Seyhan ise, farklı teknolojiler olduğunu belirterek, “Memura küçük kayıt cihazı verilir. Herhangi bir tartışma anında onun düğmesine basar. Bu kayıt cihazlarının kapasitesi ve algılama çevresi üç metredir, iki metredir, diğer sesleri çok uzaktan almaz. Ya da parazitli alır. Bu nedenle benim özgürlüğümü elimden almazlar. Sadece sorun olduğu anda kullanılır, Böyle bir şeyi denemek yerine 50-60 metre mesafeden vakumlama mesafesi olan çok hassas bir alıcı cihaz takmışlar. Bu nedenle bunun kaldırılması lazım. Basına mensuplarının özgürlüğünün elinden alınmaması lazım. Konuşulan her şey kayıt altına alınıyor. Anında dinleme özelliğine sahip. Buradan 50 metre mesafeye kadar vakumlama yapıyor. Meclis başkanını göreve çağırıyorum. Hemen kaldırılmalı. Buradan milletvekilleri, basın mensupları, vatandaş geçiyor. Ailesiyle olan özel telefon konuşmasını kimsenin kayıt altına alma hakkı yoktur. Hemen ne gerekiyorsa yapacağız, ilgili mercilere şikayetimizi yapacağız eğer 15 gün süre içinde kaldırılmazsa savcılığa suç duyurusunda bulunacağım" diye konuştu.
-“KİMİN SESLERİ NE KADAR KAYDEDİLDİ AÇIKLAYALIM”-
AKP’li Öz, “Maksadı aşan bir dinleme yapılırsa” şeklindeki bir soruya, “Öyle bir şey olmaz, kimse yapmaz” karşılığını verirken CHP’li Seyhan, “Garantisi ne olacak” diye sordu. Öz, “Bizim özgürlüğü kısıtlama diye bir derdimiz yok, sakladığımız gizlediğimiz bir şey de yok. Kamuya hizmet eden insanların açık ve şeffaf olmasında da mahsur yok. Bunu büyütmemek gerekiyor. Ama bireysel hak ve özgürlüklerin, özellikle basın özgürlüğünün önündeki engelleri kaldıran bir siyasi iradeyiz” dedi. CHP’li Seyhan ise cihazlar aracılığıyla yapılan kayıtlarda kimin seslerinin ne kadar kaydedildiğinin basına açıklanmasını önerdi.(ANKA)