HABER

Medikal sektörü alarm veriyor

Medikal sektörü alarm veriyor

ANKARA (İHA) - Tüm Medikal Dernekler Federasyonu (TÜMDEF) Genel Başkanı Mehmet Ali Özkan, medikal ürün alan devlet hastanelerinin 6 ay, üniversite hastanelerinin ise 12 ay boyunca borcunu ödemediğinden yakınarak, "Bu sektörde yüzde 20 olan yerli sermaye bu gidişle yüzde 2'lere düşecek. 2007 yılında Türk sermayeli ithalatçı firma kalmayabilir" dedi.

TÜMDEF Başkanı Özkan, Ambassadore Otel'de düzenlediği basın toplantısında sektörün içinde bulunduğu sıkıntıları ve çözüm önerilerini anlattı. Türkiye'de 1983 yılına kadar tıbbi cihaz sektörünün belirli büyük sermaye gruplarının elinde olduğunu belirten Özkan, Turgut Özal'ın başbakanlığı döneminde gümrük duvarlarının yıkılmasıyla medikal sektöre olan yatırımcı ilgisinin arttığını kaydetti.

Sağlık hizmetlerinde medikal ürünlerin önemine dikkati çeken Özkan, teşhis, tanı ve tedavide vatandaşlara hizmet ettiklerini hatırlattı. Türkiye'nin medikal ürünler konusunda dışa bağımlı bir ülke olduğuna dikkati çeken Özkan, kullanılan ürünlerin yüzde 20'sinin yerli mal olduğunu ifade etti. Yerli tıbbi ürünlerin önünde iki önemli sorun olduğunu vurgulayan Özkan, "En önemli sorun insanımızın ithal ürünlere olan düşkünlüğü, ikincisi ise hastanelerin alacaklarımızı zamanında ödenmemesidir. Devlet hastanelerinde 6 ay, üniversite hastanelerinde ise 12 aya kadar sattığımız ürünlerin parasını alamıyoruz. Bu gidişle yüzde 20 olan yerli üretim oranı yüzde 5'lere hatta yüzde 2'lere geriler" uyarısında bulundu.

Türkiye'nin hayati önem taşıyan tıbbi ürünler konusunda bir politika belirlemesi gerektiğini savunan TÜMDEF Başkanı Özkan, böylece yerli projelerin teşvik edileceğini, Türkiye'nin stratejik önemi olan medikal ürünlerde dışa bağımlı olmaktan kurtulacağını söyledi. Tüm uyarılarına rağmen hastanelerin kendilerinden satın aldıkları tıbbı cihaz ve diğer ürünlerin parasını geciktirerek ödediğini anlatan Özkan, şunları söyledi: "Hastanelere mal veren bütün sektörlerin parası zamanında ödeniyor ama bizimki ödenmiyor. Hastaneler ödemeleri yaptıktan sonra geriye para kalırsa bize paralarımızı ödüyor. Sanki tıbbi cihaz sektörünün sermayesi denizdeki su. Sıkıntı varsa hepimizin olsun, sadece bir meslek grubuna sıkıntıya yansıtmanın adaletle bağdaşır bir tarafı yoktur. Hastaneler bize ödeyecekleri paralar ile döner sermaye ücretlerini ödüyor. Bu haksızlık. Önce borç ödenir sonra geriye kalan çalışanlara dağıtılır. Biz bütün girdileri nakit para ile karşılıyoruz ama alacaklarımızı zamanında alamıyoruz. Bütün meslektaşlarımın finans sıkıntısı var. 2007'de Türk sermayeli üretici ithalatçı firma kalmayabilir. Böyle olunca uluslararası firmalar gelir, ürünün verir, alacağını alamazsa da uluslararası ticaret mahkemelerine gider, faiziyle parasını alır. Biz bu sektörü bayancı firmalara teslim etmek istemiyoruz. Bunun mücadelesini veriyoruz. Sağlığın içinde aktif yer alan bir sektörüz. Ama sürekli cepten yiyoruz, bıçak kemiğe dayandı".

Özkan, Türkiye'deki medikal firmaların toplam ne kadar alacağının tespitinin zor olduğunu ancak sektörün yıllık cirosunun 3 milyar dolar olduğunu vurguladı.
Özkan, paralarını alamadıkları takdirde hastanelere ürün vermeyerek iş bırakma eylemi planlayıp planlamadıkları yönündeki bir soruya, "Etik açıdan işi bırakma gibi bir lüksümüz. Biz ancak pilimiz bittiği anda yere düşeriz ve bu durumda mal vermeyi keseriz" cevabını verdi.

En Çok Aranan Haberler