HABER

Medya sektörüne rekabet çerçevesinden bakış

Gazeteci, Yazar Regiman Deniz Ekmekci, Yüksek Lisans Tezi olan “Türkiye’de Medya Sektöründe Rekabet” isimli çalışmasından esinlenerek hazırladığı, “Kalemden Eğlence Sepetine Rekabet” isimli kitabında, günümüz medya sektöründe yaşanan rekabetin panoramasını çiziyor.Rekabet kavramının somutlaşmasını, Merkantilizmden Klasik İktisat’a, Avusturya Okulu’ndan Keynesyen İktisat’a Marksizmden Michael Porter’ın Rekabet Stratejileri’ne kadar geniş bir perspektifte ele alan Deniz, medya sektörünün günümüzdeki yansımasını ise söz konusu kuramsal çerçevede ele alıyor.Deniz kitabında, dünyada internetin ve nesnelerin interneti kavramının yaygınlaşmasıyla birlikte mobil, video ve kablosuz teknolojilerindeki ilerlemelerin de etkisiyle, medya otonom araçları, OTT ve internet kanalları gibi yeni sektörlerin ortaya çıktığını vurguluyor.

Medya sektörüne rekabet çerçevesinden bakış

Gazeteci, Yazar Regiman Deniz Ekmekci, Yüksek Lisans Tezi olan “Türkiye’de Medya Sektöründe Rekabet” isimli çalışmasından esinlenerek hazırladığı, “Kalemden Eğlence Sepetine Rekabet” isimli kitabında, günümüz medya sektöründe yaşanan rekabetin panoramasını çiziyor.
Rekabet kavramının somutlaşmasını, Merkantilizmden Klasik İktisat’a, Avusturya Okulu’ndan Keynesyen İktisat’a Marksizmden Michael Porter’ın Rekabet Stratejileri’ne kadar geniş bir perspektifte ele alan Deniz, medya sektörünün günümüzdeki yansımasını ise söz konusu kuramsal çerçevede ele alıyor.
Deniz kitabında, dünyada internetin ve nesnelerin interneti kavramının yaygınlaşmasıyla birlikte mobil, video ve kablosuz teknolojilerindeki ilerlemelerin de etkisiyle, medya otonom araçları, OTT ve internet kanalları gibi yeni sektörlerin ortaya çıktığını vurguluyor. Deniz, sanal ve artırılmış gerçeklikleri de kullanan medyanın; yayınların çeşitlenmesi ve bununla doğru orantılı olarak içerik ve hikaye anlatıcılığının gelişmesi ile kapsamını büyüterek tüm insanlara hitap eden bir düzeye ulaştığının altını çizerek, “İletişim teknolojilerindeki gelişmeler de yayın çeşitliliğini etkiliyor. Bu özelliklerin gelişmesi, yayın kanallarını artırırken aynı zamanda, pazarda TV satışlarında da artışa neden oluyor. Teknolojilerin gelişimi yayın kanallarını çeşitlendirirken sunduğu kitle iletişim araç çeşitliliği ile de mevcut piyasaları etkiliyor” tespitinde bulunuyor.
Söz konusu gelişmelerin, dünya ekonomisinde yüzde 2.5’lik paya sahip bulunan medya ve eğlence sektörünün doğuşuna yol açtığını ifade eden Deniz, bu durumun medya ve eğlence sektöründe, olağanüstü bir rekabet ortamını oluşturduğunu şöyle aktarıyor: “Ülkeler bazına indirgediğimizde dünya ekonomisinin en büyük dört ülkesi olan ABD, Çin, Japonya ve Almanya’nın toplamda yüzde 58’lik oranla, dünya ve eğlence sektörünü baskılamakta olduğunu görüyoruz. Diğer bir deyişle, ekonomisi en güçlü olan bu 4 ülke, aynı zamanda, en büyük medya ve eğlence sektörüne sahip bulunuyor. Bu yönüyle, ülkeler bazında, dünya medya ve eğlence sektöründe oligopol bir piyasa yapısının oluştuğuna tanık oluyoruz. Bununla birlikte, medya ve eğlence endüstrisinin tüm dünyada ekonomisi güçlü olan ülkelerin konusu olduğunu gözlemliyoruz.”
Kitabında, Türkiye medya sektöründe yaşanan rekabet ortamını, Cumhuriyet dönemi boyunca, siyasal, sosyal ve ekonomik kuramsal arka planıyla inceleyerek ortaya koyan Deniz, uygulamalı olarak yazılı ve görsel basının günümüzdeki rekabet tablosunu okuyucuya sunuyor.

En Çok Aranan Haberler