HABER

Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy'un hayatı - Mehmet Akif Ersoy'un biyografisi

İstiklal Marşımızın yazarı olan milli şair Mehmet Akif Ersoy’un yaşamı herkes tarafından oldukça merak ediliyor. İşte şairi daha yakından tanıma imkanı sunacak hayatı ve eserleri hakkında tüm merak edilenler.

Mehmet Akif Ersoy kimdir? Mehmet Akif Ersoy'un hayatı - Mehmet Akif Ersoy'un biyografisi

İçindekiler

  • Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı
  • İstiklal Savaşı ve Yılmayan Mehmet Akif Ersoy
  • İstiklal Marşı'ndan sonra Mehmet Akif Ersoy
  • Mehmet Akif Ersoy'un Ölümü
  • Mehmet Akif Ersoy'un Unutulmaz Eserleri

Dünyaya geldiği 1873 yılından, ölümü olan 1936 yılına kadar pek çok başarıya imza atmış ve günümüze kadar gelen çok sayıda eserin sahibi olan şair Mehmet Akif Ersoy’un hayat hikayesini sizler için derledik.

Mehmet Akif Ersoy'un Hayatı

İstiklal Marşı'nın güftekarı aynı zamanda şair ve yazar olan Mehmet Akif Ersoy 20 Aralık 1873 tarihinde İstanbul'da müderrislik yapan Mehmet Tahir Efendi'nin ve annesi Emile Cemile Hanım'ın oğlu olarak dünyaya geldi. Babası Mehmet Efendi Ragif ismini koydu. İsim pek bilindik olmadığından annesi Emine Cemile Hanım ve arkadaşları Akif demeye başladılar. Daha sonra da Mehmet Akif'in ismi Akif diye devam etti. Eğitim ve öğretime çok önem veren Akif okul yıllarında dil derslerine ayrı bir ilgi duyardı. Okulda Arapça, Fransızca, Farsça ve Türkçe derslerinde her zaman ilk sıralarda yer alırdı. Bu süreçte onu en çok etkileyen Türkçe öğretmeni Hersekli Hoca Kadri Efendi oldu. Mehmet Akif Ersoy eğitimine başka okullarda devam ederken, Fatih yangını ve babasının ölümü üst üste gelince Mülkiye İddiası okulunu bırakıp Baytar Mektebi'ne geçti. Baytar Mektebi'nde veterinerliğin yanında şiir ile yakından ilgilenmeye başladı. Baytarlık okulunu da birincilikle bitirerek çalışkanlığını ve başarısını gösterdi. Mehmet Akif Ersoy'un hayatı şiir, dergi ve kitapları karıştırıp çalışarak geçti.

II. Abdülhamit'i pek sevmeyen Mehmet Akif II. Meşrutiyet döneminde İttihat ve Terakki Cemiyeti'ne üye oldu. II. Meşrutiyet ilanından sonra daha fazla eser vermeye halkla iç içe olmaya dikkat etti. Daha sonra da Medine ve Mısır'a gezilere gitti. Bu sıralarda da Balkan Savaşı patlak verince Mehmet Akif bu duruma çok üzüldü. Sonraki aşamalarda hükümet ile fikirleri örtüşmediğinden uyarı alan Akif Darülfünun müderrisliğinden ayrılıp sadece görevini Halkalı Ziraat Baytar Mektebi'nde sürdürdü.

İngiliz ve Osmanlı arasındaki savaşlarda Almanya ülkesine esir düştü. Esir düştüğü yerleri tek tek inceleme, anlama, oradaki insanları bilgilendirme imkanına sahip oldu. Esir düştüğü kamptan İstanbul'a döndüğünde Arabistan'a gönderildi. Arabistan halkına vazgeçmemeleri, mücadele etmeleri ve direnmeleri hakkında bilinçlendirme yaptı. Arabistan'da bulunurken Çanakkale Savaşı'nda başarı elde edildiği haberini alınca sevinçten ve mutluluktan Çanakkale Destanı'nı kaleme aldı. Bununla birlikte her daim savaşla iç içe olan Mehmet Akif Ersoy hayatı kısaca vatanperverlik ve şiirin bütünleşmesi olarak görürdü.

İstiklal Savaşı ve Yılmayan Mehmet Akif Ersoy

1919 yıllarında Kurtuluş Savaşı başlayınca Akif de halkın birlik olup savaşması, herkesin vatanseverliğini ortaya koyması için hutbeler vermeye başladı. Aynı zamanda belli yerlerde konuşmalar da yaptı. Millî mücadeleye katılıp Kurtuluş Savaşı'nı desteklediği için 1920 yılında Dar-ül Hikmet il-İslamiye Cemiyeti'ndeki görevine son verildi. İstanbul'da rahat olamayacağı anlayınca Anadolu'ya geçti. Orada Mustafa Kemal Paşa ile görüşüp dergiler çıkarmaya devam etti. Hatta Akif'in bir yazısı halkı derinden etkileyeceği için Rusya gazetelerin ülkeye girişini engelledi.

Bu sıralarda da dönemin Milli Eğitim Bakanı Hamdullah Suphi Bey Mehmet Akif'in yazdıklarını çok beğendiği için Hasan Basri Bey aracılığıyla ulusal marş yarışmasına katılması gerektiğini iletti. Yarışma ödülünün 500 liraya bağlanması gerekçesi ile Mehmet Akif teklifi reddetti. Yarışma başlayalı günler geçse de hala milli duyguların en iyi vurgulandığı, halkı en içten anlayıp yansıtan bir şiir seçilmemişti. Mecliste Akif'in birinci olacağını, kesinlikle katılması gerektiğini belirtti. Bunun üzerine Mehmet Akif yarışmaya katılmayı kabul etti. Mehmet Akif Ersoy İstiklal Marşı'nı yazmaya başladı. Derin ve saf duygularıyla yazdığı İstiklal Marşı'nı 17 Şubat'ta yayımladı. Meclistekiler tarafından ayakta dinlenilen İstiklal Marşı 12 Mart 1921 tarihinde resmi olarak ülkenin ulusal marşı olarak kabul edildi. Mehmet Akif yarışmadan aldığı 500 lirayı da Dar-ül Mesai vakfına bağış olarak verdi.

İstiklal Marşı'ndan sonra Mehmet Akif Ersoy

İstiklal Marşı'nın kabulünden sonra Mehmet Akif Ersoy yakın arkadaşı olan Ali Şükrü'nün öldürülmesi üzerine kendine rahat kalıp dinlenebileceği bir yere gitmek istedi. Kendine en uygun yer olarak Mısır 'ı seçti. Mısır'da Kur'an çevirmenliği yapmanın yanı sıra kendi dili olan Türkçe ile ilgili dersler verip eserlerine bir başkalarını ekledi. Hatta Kahire'de bulunan Camiat-ül Mısriyye Üniversitesi'nde Türk Dili ve Edebiyatı'na değinip dilin önemini, kendi ana dili olmayan bir toplumun ne kadar aciz olacağını vurguladı. Mehmet 1926 yılından sonra Mısır'a gitmemeye karar verdi. Hilvan'a geçip Kur'an çalışmalarını burada ilerletti.

Mehmet Akif Ersoy'un Ölümü

Mehmet Akif Ersoy yakalandığı siroz hastalığından dolayı havası iyi gelir diye önce Lübnan'a sonra da Antakya'ya gitti. Antakya'dan Mısır'a hastalığı ağırlaşmış şekilde geldi. Bunun üzerine Mehmet Akif siroz hastalığının tedavisi için 17 Haziran 1936 tarihinde İstanbul'a geri döndü. Tedavisi olumlu tepki vermeyen Mehmet Akif Ersoy 27 Aralık 1936 tarihinde 63 yaşında hayata gözlerini yumdu. Akif'in naaşı Edirnekapı Şehitliği’nde bulunmaktadır.

Mehmet Akif Ersoy'un Unutulmaz Eserleri

Mehmet Akif Ersoy’un Safahat adında çok ünlü bir kitabı vardır. Bu kitabında siyasi olaylar ve gizemli duygulardan bahsetmiştir. Birinci bölümünde Osmanlı'nın meşrutiyet dönemine değindi. Başka bölümlerde ise Osmanlı'nın aydınlarını, amaçlarını anlattı. Süleymaniye Kürsüsünde adlı eserinde de Süleymaniye Camii’ne giden iki kişinin sohbetlerini konu aldı. Hayatı boyunca Mehmet Akif Ersoy eserlerini Hakkın Sesleri, Fatih Kürsüsünde, Asım, Hatıralar, Gölgeler gibi yapıtlarını sade bir üslup ile yazmaya, çoğaltmaya devam etti. Ayrıca eserlerinde sanat için sanat değil toplum için sanat anlayışına vurgu yapan bir şair ve yazardır. Hatıralar kitabında siz de Mehmet Akif Ersoy hakkında bilgilere ve hayatının büyük bir kesitine kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

En Çok Aranan Haberler