Mehmet Akif İnan İlköğretim Okulu Açılış Töreni

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Milli Eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin ortak anlamının tek tip insan ve hizmet anlayışını değiştirmek olduğunu açıkladı.

Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Yenimahalle'deki Mehmet Akif İnan İlköğretim Okulu'nun açılışını yaptı. Açılışta konuşan Bakan Dinçer, milli eğitim sisteminde yapılan değişikliklerin ortak anlamının tek tip insan ve hizmet anlayışını değiştirmek olduğunu kaydetti. Dinçer, sistemde yapılan değişikliklerle ilgili şunları söyledi:

"Mili eğitim sisteminde değişiklik yaptık. Okullar hayat olsun projesini başlattık. 4+4+4 kanunu çıktı. Milli güvenlik derslerinin kaldırılması, 19 Mayıs ile ilgili yeni düzenlemelerin yapılmasını da bunlara ekleyebilirsiniz. Bütün bu yaptıklarımızın ortak bir anlamı var. Bizim kamu yönetim sistemimiz son yıllara kadar çok kapalı bir sistem olarak çalışıyordu. Yani biz kapalı sistem derken sunu ifade ederiz. Devlet ve kamu yöneticileri sizlerin ihtiyacının ne olduğunu düşünü tahmin eder onun üzerine bir hizmet tasarımında bulunur ve sonrasında onları size sunar. Hakikaten siz böyle bir şey istiyor musunuz istemiyor musunuz? Böyle bir hizmete ihtiyacınız var, hizmetten ne kadar tatmin oldunuz onu düşünmez. En iyisini devlet bilir, düşünür, ister alın ister almayın. Eğitim sisteminde de yine son yıla kadar biz kapalı sistemi çalışıyorduk. Bir eğitim sistemi tasarlamıştık. Öğrencilerimizin yeteneklerinin farkında oluş yoktu. Tek tip insan ve hizmet anlayışı vardı. Bizim yaptığımız aslında öz olarak bunu değiştirmeye çalışmaktı."

Dinçer, son 10 yıldır derslik ve öğretmen meselesini çözmeye çalıştıklarını ifade ederek, 'Öğretmen yetmeyecek', 'Derslik yetmeyecek' gibi problemlerin Milli Eğitim Bakanlığı'nın problemleri olduğunu belirtti. "Bütün bunlar hükümetin sorunudur, sanki her şey çok mükemmeldi ama yeni çıkarttığımız kanunla bütün bunlarla olumsuz sonuçlar alacakmışız gibi, bu değişiklikleri yaparsak kötüye gidecekmiş gibi eleştiriliyor" diyen Dinçer, çocukların erken okula başlama yaşıyla ilgili de konuştu. Çocukların okula erken başlamasıyla ilgili ciddi tereddütler oluşturulduğuna dikkat çeken Dinçer, bu tereddüdün vatandaşın aklında olmadığını iddia etti. Muhalefet ve yine eğitime ideolojik gözle bakanların bu konudaki tereddütleri yaygınlaştırmaya çalıştıklarını savunan Dinçer, "Biz zaten Türkiye'de 68. ayını doldurmuş çocuklarımızı bugüne kadar eğitime alıyorduk. 68 ayını doldurmuş çocuklarımızı velilerimiz gönüllü olarak tam yüzde 90'dan fazla oranda okula zaten gönderiyordu. Şimdi biz bunu 66 aya çektik. Bu 2 ayın anlamı şu: Çocuklarımızı hayata daha erken başlatmış olacağız. Küresel düzeyde gelişmiş ülkelerin yaptığı yaş sınırına çektik. Önemli olan çocuğu hangi ayda okula aldığınız değil, aldığınız çocuğun yaşına uygun müfredat uygulayıp uygulamadığınız" şeklinde konuştu.

Hiçbir ülkenin dünyada 1.sınıf çocuğuna yılda 720 saat vermediğini kaydeden Dinçer, "Biz toplam 8 yıllık sürede aşağı yukarı 5760 saat çocuklarımıza ders veriyorken, 43 ülkenin ortalaması 6434 saat civarında" dedi.

Dinçer, Türkiye'de 8 yılda 43 ülkeden 1 yıl daha eksik eğitim verildiğini kaydetti.