İSTANBUL (A.A) - Tedavi gördüğü hastanede önceki gün vefat eden gazeteci yazar Mehmet Ali Birand (72) son yolculuğuna uğurlanıyor.
[
Usta gazeteci Mehmet Ali Birand için ilk tören uzun yıllar görev yaptığı Doğan TV Center önünde düzenlendi. Mehmet Ali Birand'ın naaşı, Haber Grup Başkanı olarak görev yaptığı Kanal D'nin önüne getirildi. Cenazenin üzerinde kırmızı ve sarı güller konulduğu dikkati çekti.
Törene, Mehmet Ali Birand'ın eşi Cemre ve oğlu Umur Ali ile Doğan Holding Onursal Başkanı Aydın Doğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik, CHP Grup Başkanvekili Akif Hamzaçebi, CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu ve Gürsel Tekin, ABD'nin Ankara Büyükelçisi Francis Ricciardone, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP Milletvekili Oktay Ekşi, Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, eski Başbakan yardımcılarından Hüsamettin Özkan ile aralarında Can Dündar, Nebil Özgentürk'ün de bulunduğu çalışma arkadaşları katıldı.
Bu arada, Doğan TV Center önünde açılan taziye defterine katılımcılar duygularını yazıyor. Törende konuşan Birand'ın eşi Cemre Birand, herkese ayrı ayrı teşekkür ederek, şöyle konuştu:
"Sizleri çok sevdi. Son ana kadar da emin olun sizleri düşündü. Bizlerden çok galiba sizleri seviyordu. Çünkü biz onu evde tutamadık. Biz yeterli kalmadık onun evde kalması için. Kemoterapiye gittikten sonra buraya koşardı. Öğle uykularını burada uyurdu. Akşam geldiğinde de küçük makinesinin de yanına oturur 'Ben sizi dinliyorum, siz anlatın' diye Posta'ya yazısını yazardı. 24 saati işle, tutkuyla geçen bir insandı. Bugünü görseydi çok eğlenecekti eminim çünkü tam ona göre şanlı, şerefli, güzel, çiçekli, böcekli, Cumhurbaşkanlarına layık bir yollama töreni oldu. Mehmet Ali'nin, Doğan TV binasında çok güzel günleri geçti. Doğan ailesi içinde de çok güzel günleri oldu. Milliyet'te başlayan hayatını düşünecek olursanız, bütün bir ömrü Doğan ailesi fertleri ve Doğan ailesinin çıkardığı gazeteler, televizyonlarla geçti. Hepinize kalben teşekkür ediyorum."
Birand'ın oğlu Umur Ali Birand da babasının çalışmayı, işine gitmeyi çok sevdiğini belirterek, "Buraya evden her sabah koşa koşa gelirdi sizinle çalışmak için. Onun hayatıydı bu. Keşke aramızda olsaydı ve bunları görebilseydi. Gerçekten herkese teker teker ne kadar güzel, iyi iş yaptığınızı, ne kadar doğru yerde durduğunuzu ve ne kadar güzel röportaj yaptığınızı söyleyebilseydi. Ama hayat çok ilginç yerlere götürüyor bizi. Babamı kaybettik..." dedi.
Gözyaşlarını tutamayan Umur Ali Birand konuşmasının ardından annesi Cemre Birand'a sarılarak, ağladı.
Doğan TV Üst Yöneticisi İrfan Şahin, bugün, duayen bir gazeteciyi, çok iyi bir televizyoncuyu ve bir fikir adamını uğurladıklarını ifade etti.
Şahin, Doğan TV çalışanlarının Mehmet Ali Birand'tan çok şey öğrendiğini dile getirerek, "Mehmet Ali Birand bizim öğretmenimizdi. Onu bugün uğurluyoruz ama onun bize öğrettikleri, yüzlerce, binlerce öğrencisiyle yaşamaya devam edecek. Birand ile ilgili olarak 'En çok neye hayran oldunuz-' derseniz, şunu söylemek istiyorum; onun hayata, mesleğe olan tutkusunu ve aşkını hep hayranlıkla hatırlayacağım. Tutkulu ama her şeye tutkulu bir insandı. Bu binaya geldiği her gün bizim moral kaynağımızdı, öğretmenimizdi" diye konuştu.
Birand ile ilgili dünden beri herkesin bir anı anlattığını ifade eden Şahin, "Her anıda herkesin gülümsediği bir konu var. Ailesine ve tüm sektöre sabır diliyoruz. Mekanı cennet olsun" dedi.
-Dualarla uğurlandı-
Mezarlıklar Müdürlüğü Protokol İmamı Fatih Savaş, basın dünyasının duayeni Mehmet Ali Birand'ın hakka uğurlanacağını, son olarak çalıştığı bu güzel mekana geldiklerini belirtti.
Katılımcılardan Birand'a maddi, manevi, dünyevi, uhrevi tüm haklarını, hukuklarını helal etmesini isteyen Savaş, "Vefat ettiği akşam bir televizyon kanalında önemli bir şahsiyetin ağzından düşen cümle şuydu; 'Duanın gücüne inanan bir insandı.' O halde biz de ona dua ile mukabele edelim" dedi. İmam Şahin ve katılımcılar daha sonra Mehmet Ali Birand için dua etti.
Tören ve duaların ardından usta gazeteci Mehmet Ali Birand'ın cenazesi, öğle vakti kılınacak cenaze namazı için Teşvikiye Cami'ne götürüldü.