AA muhabirinin edindiği bilgiye göre, Ankara’da faaliyet yürüten bir firmanın ürettiği balı 7. Kolordu Komutanlığı ve Hatay 2’inci Hudut Alay Komutanlığı gibi askeri birliklere şartname ile sattığı ihbarını alan Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliği, aldığı numuneleri Ege Üniversitesi İlaç Geliştirme ve Farmakokinetik Araştırma ve Uygulama Merkezi Çevre Gıda Analizleri Laboratuvarı’nın da yer aldığı bazı akredite laboratuvarlara gönderdi.
Yapılan incelemede numunelerin yaklaşık yüzde 80 glikoz içeren bal aromalı şurup olduğu, analiz değerleri yönünden Türk Gıda Kodeksi bal tebliğine uygun olmadığının tespit edilmesinin ardından merkez birliği durumu Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı ile Milli Savunma Bakanlığı’na bildirdi.
Bunun üzerine Milli Savunma Bakanlığı’nca balın numuneleri TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi’ne gönderildi. İnceleme sonucu bal diye satılan ürünün mısır şurubu olduğunun anlaşılması üzerine şartname ile 40 gramlık ambalajlarla satılan binlerce ton bal askeriye tarafından firmaya iade edildi. Ayrıca askeri birlikler, bu firma ile yaptıkları tüm ihaleleri feshetti.
Firma sahibi kendisine iftira atılarak maddi açıdan zarara uğratıldığı ve ticari itibarının zedelendiği gerekçesi ile Türkiye Arı Yetiştiricileri Merkez Birliğine dava açtı. Mahkeme, Merkez Birliği Başkanı Bahri Yılmaz’ın söz konusu firmanın ”gerçek bal değil, bal aromalı şurup sattığını, bunun da sağlığa zararlı olduğunu” söyleyerek yetkili makamlara ihbarda bulunduğunu belirtip bu eylemin iftira suçunun yasal unsurlarını oluşturmadığını değerlendirerek Yılmaz’ın beraatine karar verdi.
Firmaya 11 bin 700 lira ceza Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı da ilgili yönetmelik doğrultusunda yaklaşık 11 bin 700 lira para cezası uyguladığı firmanın adını yönetmeliklere uygun bal satmadığı için internet sitesi üzerinden teşhir ederek kamuoyunun bilgisine sundu.
Milli Savunma Bakanlığı askeri birliklere, bakanlıkça teşhir edilen firmalara ait gıda maddelerinin ellerinde bulunmaları halinde durumu ilgili mercilere bildirmeleri için uyarı yazısı gönderdi.
**”Tehdit edildik”**
Diyarbakır Arı Yetiştiricileri Birliği Başkanı Fahrettin Saylak, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Merkez Birliği olarak merdiven altında ”bal” adı altında glikoz üretenlerin, ”şifa” olarak nitelendirilen hakiki bal üretenlerin ekmeğine mani olmasına izin vermeyeceklerini ifade etti. Saylak, bu kapsamda duyarlı vatandaşlardan gelen ve kendilerinin tespit ettikleri şüpheli durumlarda gereken ihbarları yaptıklarını belirtti.
Saylak, aldıkları bir ihbarın da askeriyeye bal adı altında glikoz satıldığına ilişkin olduğunu ifade ederek, şöyle dedi: ”Bu ihbar doğrultusunda merkez birliği olarak gereken incelemeleri yaptırdık, ilgili kurumları durumdan haberdar ettik. Gönderdiğimiz numunelerin akreditesi olan laboratuvarlarda incelenmesi sonucu ürünün bal değil yüzde 80 glikoz içerdiğini tespit ettik. Böylece mısır şurubunun bal diye Mehmetçiğe satılması engellendi. Yaklaşık 40 bin teneke balın tamamı Milli Savunma Bakanlığı’nca yapılan inceleme sonucu firmaya iade edildi. Asker de bizim evladımız. Bu olay bizi çok üzdü. Firma ticari itibarını zedelediğimiz ve maddi zarara uğrattığımız gerekçesi ile birliğimize dava açtı. Ancak merkez birliği olarak bu davadan beraat ettik. Firma tarafından tehdit edildik. Ancak Türkiye’de arıcılıkla geçimini sağlayan 58 bin arıcının hakkını korumak durumundayız. Hileli bal satarak meşakkatli bir uğraş sonucu bal üretenlerin ekmeğinin çalınması hiç hoş değil. Merkez birliği olarak tüketiciye bal diye kanserojen glikozu satanların takipçisiyiz.”
Saylak, satılan glikozun iadesinin yetmediğini imha da edilmesi gerektiğine de değinerek, ”Bu balın iade edildikten sonra imha edilip edilmediğini merak ediyoruz. Cezalar aslında yetersiz. Avrupa’daki gibi sahte gıda maddesi satanlara men cezası verilmelidir” diye konuştu.
AA