Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, kentteki şebeke sularının kirli olduğunu ileri süren CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın iddialarının doğru olmadığını belirterek, "Biz, numuneleri direkt depodan aldık, yani dediği gibi kuyudan alınmadı numune. Birincisi bu. İkincisi ise arıtma yapıldıktan sonra hemen çıkan çeşmeden alınmış" dedi.
Gökçek, Büyükşehir Belediyesi Başkanlık Makamı'nda düzenlediği basın toplantısında, CHP Ankara Milletvekili Aylin Nazlıaka'nın, "su numunelerini doğru olarak alınmadı. Veriler, doğru değil" şeklindeki iddialarını yanıtladı.
"Nazlıaka ile sol ideolojik yapıya bağlı olan odaların, bir algı yönetimi yaparak Ankara'nın suyunun kirli olduğu noktasında insanların belli bir kısmını inandırdığını" ifade eden Gökçek, kendisinin de bu inancı yıkıncaya kadar olayın peşinde olacağını, tahlillerle sonuçları kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi.
Gökçek, Nazlıaka'nın dün bir bildiri dağıtarak Büyükşehir Belediyesi ile ilgili olarak suçlamada bulunduğunu dile getirerek, "Kendisi, 'içilen ana depodan, arıtmadan geçen suların değil, kuyudan su almak yani arıtılmamış su almak suretiyle insanları yanılttığımızı' belirtti. Bunun tek kelimeyle karşılığı yalan" diye konuştu.
Nazlıaka'nın evinden su numuneleri alınırken, birçok gazetecinin de orada bulunduğuna dikkati çeken Gökçek, deponun, kuyunun, tesisatların bulunduğu yerlerin genel durumu ile numuneler alınırken çekilen fotoğrafları ve kamera kayıtlarını gösterdi.
Fotoğraflar üzerinde tek tek açıklamalarda bulunan, depo üzerinde çürümüş olduğunu belirttiği betonları gösteren Gökçek, su bağlantılarının yapıldığı yerlerin de sağlık açısından risk taşıdığını söyledi. Gökçek, şunları kaydetti:
"Biz, numuneleri direkt depodan aldık, yani dediği gibi kuyudan alınmadı numune. Buna şahitsiniz değil mi? Birincisi bu. İkincisi ise arıtma yapıldıktan sonra hemen çıkan çeşmeden alınmış. Yani, Aylin Hanım'ın iki tane yalanı var. iki de delilli mi, delilli.
Arkadaşlarımızın, özellikle depoda şebekeden su gidiyor mu gitmiyor mu, yoksa sadece kuyu suyu mu diye tahlil yapması gerekiyor. Eğer, suyun içinde klor varsa, ortotolidin denilen maddenin suyun içine damlatılması sonrasında su sararırsa klor var demektir. Memba sularında kesinlikle klor olmaz. Bu nedenle arkadaşlarımız, klor testini aldılar, depoya çıktılar. Depodan numune alacak ve test yapacaklar. Klor testi yaptı. Depodan aldığı suyun içine bu maddeden attı ve içerisinde klor olmadığı, kuyu suyu olduğu anlaşıldı."
"Biz, o gün kesinlikle kuyudan numune almadık, sadece depodan ve arıtmadan çıktıktan sonra numune aldık. Ertesi gün, kaçak hatların kesilmesi için gidildiğinde arkadaşlarımız kuyudan da numune aldılar" diyen Gökçek, "Klor tankı var ama çalışmıyor. Aylin Nazlıaka, insanların gözünün içine baka baka yalan söylüyor. Arıtılmış su güya depoya geliyor. Çürük betonlar var. Arkadaşlarımız, artık şebeke hattını bağladılar. Bundan sonra, Aylin Hanım'ı güvence altına aldık, artık hasta olmaz" diye konuştu.
-Tahlil sonuçları
Tahlil sonuçları hakkında da bilgi veren Gökçek, "Özellikle toplam koliform bakteri sayısı 200'ün üstünde çıkıyor. makine, bunun üstünü göstermiyor, daha ötesini göstermiyor. 200-300-400'ü bilinmiyor, öyle mikroplu su içiyorlar. E.coli sayısı da 83.1 çıkıyor, sıfır çıkması lazım" diye konuştu. Gökçek'in isteği üzerine, ASKİ yetkilileri bu bakterilerin nelere yol açabileceği hakkında bilgi vererek, "Bu bakteriler, insan ve hayvan dışkısında bulunur. Bunların ortamda olması, suyun içinde her türlü bakteri ve virüslerin olduğunu gösterir. Bulaşma riski vardır, son derece risklidir. içmeniz gerekmiyor, üzerinizde bir yara varsa enfeksiyon kapabilirsiniz" açıklamasında bulundu.
CHP'li Nazlıaka'nın, su faturasının eşi tarafından yatırıldığını söylemesini de eleştiren Gökçek, "Soru üzerine, 'Ben onlarla ilgilenmiyorum. Faturaları ödeyen kocamdır' dedi. Yani, ne dedi biliyor musunuz? 'Ben, kocamı aslanın ağzına attım, mahkemeye gönderdim. O, mahkum olursa olsun, benim nasıl olsa dokunulmazlığım var, bana dokunmasınlar' Kocanı koru bari, kocasını attı, gitti. Hadi bakalım, nasıl temizleyecekler Allah bilir?" dedi.
-Toplam 749 bin 605 Lira ceza kesildi
Gökçek, cezaların da kesinleştiğini belirterek, "Konut şebeke ve konut kuyu suyuna toplam konut başına kesilen ceza 28 bin 418 lira. Ayrıca, iş yeri olan yerler var. İşyeri başına toplam kesilen ceza da 70 bin 921 Lira. 21 yere toplam kesilen ceza 749 bin 605 lira" açıklamasında bulundu. Cezaların yarın tebliğ edileceğini aktaran Gökçek, sürenin üç gün olduğunu ve itiraz haklarının bulunduğunu söyledi.
Vatandaşların, hastaneye gittiğinde rahatsızlığının sudan kaynaklandığının belirtilmesi üzerine rapor istemelerini ifade eden Gökçek, "Al raporu, bizi mahkemeye ver. Değilse, ondan sonra doktor hakkında şikayetçi ol. Doktorlar, gerçekten sudan olsa rapor vermez mi?" diye konuştu.
Açıklamaların ardından, uygulamalı olarak suya klor testi yapıldı.
Bir gazetecinin,"Nazlıaka, sizin tarafınızdan izlendiğini söyledi, doğru mu?" sorusu üzerine, "İzliyorum tabii. O beni izliyor, ben de onu izliyorum" yanıtını verdi.
Siteye gelen yetkililerin izinleri olmadığına ilişkin soru üzerine de "izinlerin olduğunu" belirten Gökçek, tüm televizyonlarda Aylin Nazlıaka ile karşı karşıya gelebileceğini dile getirdi.
Gökçek, CHP'li Nazlıaka'nın pet şişe kullanımına ilişkin de eleştirileri olduğunu anımsatarak, "Pet şişeler sağlıksız, Ankara'nın suyu sağlıksız. Ne içeceksin, uzaydan su mu getireceksin?" diye sordu.
"Aylin Hanım'la polemik içerisindesiniz hem de milletvekili yapacağım' diyorsunuz. Bu sevgi nereden kaynaklanıyor?" sorusu üzerine de Gökçek, "Ben yapacaktım ama bundan sonra zor olur. Kuyuyu kaçak kullandığını ben de bilmiyordum. Önce söyledim onu" dedi. (AA)