Bayat Mahallesi Muhtarı Hüseyin Öztürk, böbrek taşlarına iyi gelen suyla ilgili yaptığı açıklamada, “Bu şifalı suyu eskiden sığır çobanları buldu. Önceden bu su çukur halindeydi. Çoban büyük abdestini yapınca bu suyla taharetleniyor. Çobanda mayasıl (hemoroid) varmış. Çoban bu suyla yıkanıyor, ardından 1-2 saat sonra bir rahatlama görüyor. Rahatladıktan sonra bir daha yıkayınca daha da rahatlıyor. Sonra köyde bu suyun mayasıla iyi geldiğini söylüyor ve kulaktan kulağa bu suyun şifası yayılıyor. En sonunda köyümüzden birisi buraya bir çeşme yaptı. Çeşme yapıldıktan sonra böbrek taşlarına da iyi geldiği belirlendi. Bu suyla ilgili tahliller yapıldı. Bu su demiri eritiyor. Çeşme yapılırken demirden boru yaptılar, ama su demiri yardı. Onun için suyun deposu plastikten yapıldı. Plastik olmadığı zaman su demiri eritiyor. Bu su böbrek taşlarına, mayasıla, gözde kan oluşumuna, kaşıntıya çok faydalı ve iyi geliyor. Türkiye’nin dört bir yanından gelerek bu sudan faydalananlar var, şifasını görenler var. Yaz gününde haftalarca suyun başında çadır kurup kalanlar var” diye konuştu.
"SUYUN ŞİFASINI BEN DE GÖRDÜM"
Köy imamı Durali Yıldız ise suyun şifasını kendisinin de gördüğünü belirterek, “Suyun böbrek taşlarına iyi geldiğini ben de denedim. Böbreğimde taş vardı ve bizzat içtim. Yalnız bu suyu yudum yudum değil, bardağı doldurup birden içmek gerekiyor. O şekilde içilirse kişi tiksinmez. O şekilde kullanılması gerekiyor. Bir de bu su içildikten sonra arada normal su içilmemesi gerekiyor. Eğer kişinin böbreğinde taş varsa bu suyu içtikten sonra başka sularla karıştırmaması gerekiyor. Böbrek taşlarına iyi gelen suyun tadı biraz sert ve ağırdır. Kişi bu suyu yudum yudum içeyim derse arkasını getiremez. O yüzden bir bardağın hepsini birden bitirmesi gerekiyor. Şifa Allah’tan; Yüce Rabbim dağı, taşı, suyu, her şeyi bizler için yarattı neden olmasın. Yüce Rabbim hasta olup da suyu kullananlara acil şifalar versin” ifadelerini kullandı.
Kaynak: İHA