Her kadının ömrü boyunca meme kanserine yakalanma riskinin yüzde 12 olduğuna dikkat çeken Adana Özel Meridien Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Halil İbrahim Eren, meme başı akıntısının yüzde 6-8 oranında kanserin ilk bulgusu olduğunu söyledi.
Uzm. Dr. Eren, günümüzde kadınlara en sık görülen kanser türünün, ‘meme kanseri’ olduğunu belirterek, kanser ölümlerinde de akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer aldığını vurguladı. Kadınların ömür boyu meme kanseri olma riskinin yüzde 12 olduğuna dikkat çeken Eren, “Yani her 8 kadından birinde meme kanseri görülebilir. 70 yaşından sonra kansere yakalanma riski ise yüzde 7’ye düşüyor” dedi.
Meme kanserinin belirtileri hakkında bilgi veren Eren, memedeki kitlenin genelde ağrısız, sert, dokulara yapışık, sabit ve sınırlarının da düzensiz olduğunu, çoğunlukla üst dış kadrana yerleştiği gibi en çok görülen ilk belirti olduğunu anlattı. Meme başı akıntısının yüzde 6-8 oranında, meme kanserinin ilk bulgusu olarak öne çıktığını kaydeden Eren, özellikle 60 yaş üzerindeki kadınlarda görüldüğünü belirtti.
Meme başına yakın tümörlerin, meme başına çekilmesine neden olabileceği gibi ileri evre meme tümörlerinde deri kalınlaşması ve portakal kabuğu bir görünüm oluştuğunu dile getiren Dr. Eren, meme kanserindeki risk faktörlerine de dikkat çekti. Eren, “Meme kanseri, 30 yaş altında ender görülür. Regl yaşı 12’nin altındaysa risk artar. Menopoz yaşının beklenenden erken olması riski arttırırken, 18 yaş altında doğum yapmakla risk yüzde 30 azalır” dedi.
35 yaş üzeri doğum yapanlarda meme kanseri riskinin yüzde 30 daha fazla olduğunu belirten Eren, anne ve kız kardeşte meme kanseri olma riski belirgin olarak artarken, radyoterapi yapılan kadınlarda da risk oranının yüksek olduğunu söyledi. Eren, meme kanserlerinin yüzde 10da genetik bulgular olduğunu ifade ederek, fazla alkol tüketimi, yağ içeriği yüksek yiyeceklerin uzun süreli tüketiminin de meme kanseri riskini arttırdığı uyarısında bulundu.
Meme kanserinde kişinin kendi kendine uygulayacağı tedavinin önemli olduğunu vurgulayan Opr. Dr. Halil İbrahim Eren, 20 yaşından itibaren kadınların adet kanamasının 7. ve 10. günlerinde kendi kendini muayeneye başlamasını önerdi. Eren, “Hekim muayenesi, 40 yaşında kadar ortalama 3 yılda bir yapılmalı. 40 yaşından sonra muayenenin yılda bire indirilip, mamografiye başlanması gerekir” diye konuştu.
Mamografinin, 40 yaşından sonra risk faktörlerine bakılarak, yılda bir veya 2 yılda bir olarak yapılması gerektiğinin altını çizen Eren, bunun 50 yaşından sonra da yine yılda bir kez yapılması gerektiğini anlattı. Ultrasonografinin, mamografiye ek olarak yapılacağını ifade eden Eren, “Fibrokistik meme dokusu olan kadınların muayenesinde Axillanun(koltuk altı) incelenmesinde yararlı bir yöntem olduğu” ifadesini kullandı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz