Günümüzde estetik amaçlı olarak yapılan meme operasyonlarının sayısı arttı. Kadınlar göğüslerinin sağlıklı, dik, dolgun ve formda gözükmesini ister. Özellikle hamilelik sırasında alınan kilolar ve emzirme süreci göğüslerin şeklinde deformasyonlara neden olur. Bu nedenle kadınlar genellikle hamilelik sürecinin sona ermesinden sonra estetik ameliyatlara yönelir. Doğumun öncesinde yapılan meme büyültme, küçültme, meme ucu değiştirme ve dikleştirme operasyonlarının ilerleyen süreçte emzirmeye engel oluşturduğu düşünülür. Halk arasında sıklıkla konuşulan meme ameliyatından sonra emzirme sorunu ameliyatın türüne ve uygulanan tekniğe bağlı olarak değişkenlik gösterir.
Meme büyütme operasyonlarında genellikle meme dokusuna zarar verilmez. Uygulama büyük bir çoğunlukla koltuk altı veya göbek bölgesinden açılan delikle gerçekleştirilir. Bu nedenle ameliyatta süt bezleri ve süt kanalları etkilenmez. Meme içine yerleştirilen silikonun anne ve bebeğin sağlığını olumsuz etkisi söz konusu değildir.
Anne sütü, meme ucunun uyarılması sonucunda beyinden salgılanan prolaktin ve oksitosin hormonların etkisiyle üretilir. Bebeğe ise süt kanalları yoluyla ulaşır. Vücut silikon protezlerin etrafında özel bir kılıf oluşturur. Bu kılıfa tıbbi olarak kapsül adı verilir. Kapsülün oluşumu tamamlandığında vücut ve silikonun teması kesilir. Silikon protezler ile meme dokusu temas etmez. Bu nedenle silikonın süt kanallarından bebeğe ulaşması mümkün değildir. Bugüne kadar dünya genelinde böyle bir vakaya henüz rastlanmamıştır.
Meme küçültme operasyonu sırasında hem süt üreten meme dokusu, hem bu sütü meme ucuna taşıyan kanallar hem de sütü meme ucundan dışarıya atan kısımlar zarar görebilir. Son dönemde gelişen teknolojiyle birlikte meme küçültme operasyonlarında meme dokusunun dış kısmında bulunan fazlalıklar alınıyor. Bu nedenle meme başı ve meme dokusu arasındaki bağlantı korunuyor. Bağlantının korunması annenin çocuğunu emzirmesine olanak tanıyor. Ancak büyük meme küçültme operasyonları ve yanlış tekniklerin kullanılması sonucunda ileride emzirme mümkün olmayabiliyor.
Meme dikleştirme ameliyatlarında meme dokusu yeniden şekillendirilir. Kimi durumlarda ise memede bulunan fazla doku kesilir. Bu işlemler sırasında meme başı ile meme dokusu arasındaki bağlantılar kesilmez ve göğüs dikleştirme ameliyatları sonrasında emzirme sorunu yaşanmaz. Emzirme işleminin yapılabilmesi için süt kanallarının zarar görmemesi önemli bir detaydır.
Meme boyutu ve şekli boy, kilo ve genel vücut yapısı göz önüne alınarak belirlenir. Bunun yanı sıra göğüs kafesinin dar ya da geniş olması, yine doğal göğüslerin büyüklüğü gibi etmenler de hesaplamalar sırasında göz önünde bulundurulur. Memenin ideal boyutunu ve şeklini belirlerken amaç kolay taşınması, vücudun genel hatlarıyla uyumlu olması en önemlisi doğal ve estetik göğüslere sahip olunmasıdır.
Meme estetiği ameliyatı sonrası iyileşme süreci kullanılan tekniğe, hastanın genel sağlık durumuna ve yaşam tarzına göre değişiklik gösterir. Operasyondan sonra iyileşme sürecini hızlandırmak için hastaya gerekli tavsiyelerde bulunulmaktadır.