Meme kanseri, tüm dünyada kadınların en çok yakalandığı kanser türlerinden biri. Görülme sıklığı iyice artan bu hastalık, artık 40 yaş altı kadınları da etkileyebiliyor. Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Vahit Özmen, meme kanseri hakkında merak edilenleri anlatıyor.
İşte meme kanseri hakkında bilinmesi gerekenler...
Meme kanseri nedir?
Meme kanseri, memedeki sütü yapan kesecikler ve bunları taşıyan kanallardan gelişen bir kanser türüdür. Meme dokusunun herhangi bir yerinden kaynaklanabilen ve en sık kanallarda oluşan meme kanseri, kadınlarda görülen kanserler arasında birinci sırada yer alır. Daha çok menopoz sonrası kadınlarda görülürken, son yıllarda ciddi olarak 40 yaş altı kadınlarda da artmaya başlamıştır.
Her 8 kadından biri, yaşamı boyunca meme kanserine yakalanma riski taşırken erkeklerde görülme sıklığı çok düşüktür. Kadınlarda bu çok sık görülen kanserden , egzersiz, diyet ve ilaç kullanarak korunulabilinir. Ayrıca, mamografik taramanın sağladığı erken tanı ve modern tedavi yöntemleri ile yüzde yüz tedavi edilebilen bir hastalıktır.
Toplumda görülme sıklığı/yüzdesi nedir? Meme kanseri en çok kimlerde görülür?
Meme kanseri tüm dünyada kadınlarda en sık görülen kanserdir. Gelişmiş ülkelerde çok daha sık görülürken, bu sıklık koruyucu önlemlerle giderek azalmaktadır. Bunun tersine, gelişmekte olan ülkelerde ve Türkiye'de meme kanseri sıklığı hızla artmakta. Kanserden ölümlerde ise akciğer kanserinden sonra ikinci sırada yer alıyor.
Türkiye'de son yıllarda meme kanseri sıklığında ciddi bir artış söz konusu. 1990'lı yılların başında yapılan bir çalışmaya göre meme kanseri sıklığı 24/100.000 iken 2007'de Sağlık Bakanlığı Kanserle Savaş Dairesi tarafından verilen bilgilere göre 50/100.000'e ulaştı. Yani son 20 yıl içinde meme kanseri sıklığının 2 kattan daha fazla arttığını söyleyebiliriz.
Türkiye Meme Hastalıkları Dernekleri Federasyonu tarafından düzenlenen hasta kayıt programı kapsamında taranan 20.000 hastadan elde edilen verilere göre, Evre 0 meme kanseri yakalanma oranı %5, Evre I meme kanseri ise %27'dir. Batılı ülkelerde erken evre meme kanserinin yakalanma oranı Türkiye'den 3 kat daha fazladır. Bunun nedenleri, ABD ve Batı Avrupa'da toplum tabanlı organize tarama programlarının uygulanması ve kadınlarda meme kanseri farkındalığının oluşmasıdır. Bizim Bahçeşehir'de uyguladığımız toplum tabanlı tarama sayesinde Türkiye'de meme kanseri tarama yaşı 40'a inmiş ve yakalanan kanserlerde çok erken olarak fark edilmiştir.
Meme kanserine nasıl teşhis konulur? Hastalık kendini ne şekilde belli eder?
Meme kanserinin en sık bulgusu memede ya da koltuk altında hissedilen ağrısız kitlelerdir. Meme başı ya da meme cildinde çekinti ya da çökme görülebilir. Ender olarak meme başında renk değişikliği ve kanlı meme akıntısı, meme kanseri habercisi semptomlar olabilir. Çok ileri vakalarda memede yaralar da açılabilir. Bizim hedefimiz, memede henüz bir kitle fark etmeden düzenli mamografik tarama ile kanserin fark edilmesidir. Bu sayede hem sağlıklı yaşam hem de memenin korunması mümkün olabilir.
Meme kanserinin oluşmasını tetikleyen faktörler nelerdir?
Meme kanserlerinin yaklaşık %75'i sporadik dediğimiz, herhangi bir risk faktörü taşımayan, ailesinde ve genlerinde olmayan kadınlarda ortaya çıkmakta. %15'i ailesinde özellikle birinci derece akrabasında (anne, kız kardeş, kız vs.) meme kanseri olanlarda, kabaca %10'u da kanser genlerini (BRCA 1,2) taşıyanlarda görülmektedir.
Meme kanserinde
vücudun yumurtaların ürettiği östrojenle karşılaşma süresi arttıkça meme kanseri riski artmaktadır. Bu yüzden erken adet görmeye başlamak, geç menopoza girmek, östrojen ağırlıklı doğum kontrol haplarını uzun süre kullanmak ve menopoz sonrası hormon tedavisi görmek, meme kanseri riskini artırmaktadır. Bunun dışında doğum yapmamak ya da 35 yaş sonrası doğum yapmak, şişmanlık yani vücut kitle indeksinin 25'in üzerinde olması meme kanseri riskini artıran diğer faktörlerdir. Ailede özellikle anne ve kız kardeşler gibi birinci derece akrabalarda meme kanseri olması, BRCA genleri gibi meme kanserine yatkınlık oluşturan genlere sahip olmak meme kanseri açısından yüksek risk teşkil eden durumlardır.
Türkiye'de uygulanabilen en modern ve güncel testler, araştırmalar hangileri?
Bugün ülkemizde bilinen tüm modern tanı ve tedavi yöntemleri ve testleri bulunmakta ve uygulanmakta. Hastanın yaşına ve memedeki kitlenin ve memenin özelliklerine göre, dijital mamografi, renkli doppler ultrasonografi, tomosentez ve meme MR görüntülemesi teşhis için rahatlıkla uygulanmakta. Ele gelmeyen tümörler için mamografi, ultrasonografi ve MR ile işaretleme ve biyopsi yapılma şansı vardır. Ayrıca, BRCA1, 2 genetik testi yüksek risk grubundaki kadınlara uygulanır. Bu sayede genlerinde meme kanseri taşıyıcılığı bulunan kadınlar saptanarak, gerekli bilgilendirme ve girişimler uygulanmaktadır.
Meme kanserini önleyici yiyecek/içecekler veya egzersizler var mıdır?
Dengeli ve düzenli beslenme ile vücut kitle indeksinin normalde tutulması ve haftada en az 5 saat yapılacak olan düzenli egzersizin meme kanseri yakalanma riskini %30 kadar azaltıyor. Bol miktarda taze ve sezonuna göre üretilmiş meyve-sebzeler, beyaz et (balık-tavuk) tüketilmesi, alkol ve sigara kullanılmaması öneriliyor.
Meme kanseri tedaviden sonra tekrarlayabilir mi?
Erken yakalanan ve çok iyi tedavi edilen meme kanserinin tekrarlama olasılığı son derece düşüktür. Bu tekrar ya meme ve bölgesel lenf bezlerinde (lokal tekrarlama) ya da sistemik yayılım şeklinde uzak organlara (kemik, akciğer, karaciğer, beyin vs.) olur. Erken yakalanan bazı hastalarda, daha önce bahsetmiş olduğum OncotypeDX testi, kanserin 10 yıl içerisindeki lokal veya sistemik nüks ihtimalini daha bilimsel bir şekilde bize iletir.
Meme kanserini önleyici yiyecek/içecekler veya egzersizler var mıdır?
Dengeli ve düzenli beslenme ile vücut kitle indeksinin normalde tutulması ve haftada en az 5 saat yapılacak olan düzenli egzersizin meme kanseri yakalanma riskini %30 kadar azaltır. Bol miktarda taze ve sezonuna göre üretilmiş meyve-sebzeler, beyaz et (balık-tavuk) tüketilmesi, alkol ve sigara kullanılmaması gerekiyor.
Kadınlar kendilerini muayene ederek süreci nasıl anlarlar? Muayene ne şekilde doğru olarak yapılmalıdır?
Meme kanserinde 3 ayrı muayene, tanı ve tarama yöntemi vardır. Bunlar:
**1.
Kendi kendini muayene:** 20 yaşından itibaren kadınlar ayda bir kez kendi kendini muayene etmelidir. Bu muayene adet sonrası duş alırken veya menopozdaki kadınlarda ayın bir gününde düzenli olarak yapılmalıdır. Kadın önce ayna karşısında her iki memesini inceler, daha sonra sağ eliyle sol, sol eliyle sağ memesini yukarıdan aşağı, daire çizdirerek ve dıştan meme başına doğru olmak üzere 3 şekilde muayene eder. Memelerde görülen asimetri, renk değişikliği, meme başında ve deride çekilme, koltuk altında kitle gibi bulgularla hemen aile hekimi, genel cerrahi uzmanı veya kadın-doğum uzmanına muayeneye gitmelidir.
2. Klinikte Muayene: Ülkemizde meme kanseri konusunda muayene ve cerrahi tedavi eğitimini genel cerrahi uzmanları almaktadır. Bu nedenle yakınması olmayan kadınların 20-40 yaş arası 3 yılda 1 kez, 40 yaşından sonra yılda bir kez genel cerrahi uzmanına muayene olmaları gerekir.
3. Mamografik değerlendirme: Mamografi bugün meme kanserine bağlı ölümleri azalttığı bilinen tek tarama yöntemidir. Verdiği radyasyon ihmal edilebilir, bazen aşırı tanı ve aşırı tedaviye neden olabilir. Ancak yaşam kurtarıcı olduğundan ve alternatifi olmadığından 40 yaşından itibaren yılda bir kez yapılmalıdır.