Meme kanseri tedavisinde beslenme alışkanlıklarını gözden geçirmek ve gerekirse yeniden düzenlemek gerekiyor. Zira kanserden korunmak kadar tedaviden daha etkili sonuç almak için bazı yiyeceklerden uzak durulması bazılarının ise daha ağırlıklı tüketilmesi son derece önemli. Acıbadem Zekeriyaköy Tıp Merkezi Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey,
“Meme kanserinde tedavi sürecinde bulantı, kusma, iştahsızlık, ağızda yaralar, tat ve koku değişikliğine duyarlılık, ishal ve kabızlık gibi yan etkiler görülmektedir. Uzak durulması gereken besinleri belirlemek ve doğru besinleri seçmek yan etkileri en aza indirmektedir” diyor. Beslenme ve Diyet Uzmanı Müge Güzey meme kanseri tedavisi sürecinde doğru ve sağlıklı beslenmeye yönelik önemli bilgiler verdi…
Bulantı ve kusmaya karşı
Yağlı, acı ve ekşi besinlerden ve kızartmalardan kaçınmak mide bulantısının azalmasını sağlamakta, çay-kahve, kola ve gazoz gibi gazlı içecekleri tüketmemek mide asiditesi üzerindeki olumsuz etkileri azaltmaktadır. Porsiyonları küçültüp 3 öğün yerine 6-8 öğüne bölmek ve tuzlu leblebi, fıstık, beyaz peynir, grisini-galeta gibi besinleri tüketmek bulantıyı azaltmaya yardımcı olmaktadır.
Kabızlığı önlemek için
Günde 2-2.5 litre su içilmeli ve besinlerle alınan lif miktarı artırılmalıdır. Lif miktarını artırmak için tam buğday, çavdar ekmeği gibi tam tahıllı ekmekler tüketilmeli, pirinç yerine bulgur veya karabuğday tercih edilmeli, sebze ve meyve günlük beslenme planında mutlaka bulundurulmalıdır. Kemoterapi sürecinde nötrofil (beyaz kan hücresi) sayısında düşme varsa sebze ve meyve pişirilerek tüketilmelidir. Haftada 2-3 kere öğünlerden birinde kuru baklagillere yer verilmelidir.
İshal durumunda
Tedaviye bağlı gelişen ishalde vücut kısa sürede su kaybettiğinden artan sıvı ihtiyacı yeterli miktarda su ile yerine konulmalıdır. Bu dönemde kabızlık durumunun aksine kepekli ekmek, bulgur, kuru baklagiller, bazı sebze ve meyve çeşitleri tüketilmemelidir. Bunların yerine öğünlerde; beyaz ekmek, pirinç lapası, haşlanmış patates, yoğurt, meyvelerden muz, kabuğu soyulmuş şeftali, elma ve armut, sebzelerden havuç tüketilmelidir. Kahve bağırsak hareketlerini artıracağı için tüketilmemelidir. İshal sona erdiğinde eski beslenme düzenine geçilmelidir.
Enfeksiyonlardan korunmada
Kemoterapi sürecinde bağışıklık sistemi baskılanmakta ve enfeksiyonlara yakalanmak kolaylaşmaktadır. Bu riski en aza indirmek için besinlerle gerekli önlemler alınmalıdır. Her hangi bir mikroorganizma riskine karşı meyve ve sebzeler sirkeli suda bekletilmeli ardından bol su ile çok iyi yıkanarak tüketilmelidir. Kemoterapiye bağlı olarak nötrofil (beyaz kan hücresi) sayısında düşme var ise meyveler komposto ya da hoşaf şeklinde, sebzeler ise mutlaka pişirilerek tüketilmelidir. Yemekleri düdüklü tencerede pişirmek de enfeksiyon riskini en aza indirmek için alınacak önlemler arasındadır. Bağışıklık sistemini destekleyici olarak; A,C,E vitamini içeren sebzeler ve meyveler, Omega- 3 yağ asidi içeren balık, ceviz, semizotu gibi besinler tüketilerek antioksidan alımı sağlanmalıdır.
İştahsızlık halinde
Tedavi döneminde vücudun enerji harcaması artar; buna eklenen iştahsızlık kilo kaybına neden olabilir. Aktif tedavi sırasında kilo kaybı istemediğimiz bir durumdur. İştahsızlık durumunda kısa aralıklarla küçük porsiyonlar ile beslenme şekline geçilmelidir. Azalan iştahı yerine getirmek için öncelikli olarak sevilen besinlere yer verilebilir. Bu durumda sevilen besinler arasında şarküteri ürünleri, kızartmalar, şekerli ve yağlı hazır ürünler bulunuyorsa seçim bu besinlerden yana yapılmamalıdır. Bulgur pilavı, makarna ya da çorba gibi karbonhidrat kaynağı bir besinle başlayarak iştah biraz toparlanıp daha sonra et/tavuk ya da balık gibi protein kaynağı besinlerle gerekli enerji yerine konmalıdır. Hızlı enerji vermesi için meyve, süt/yoğurt, bisküvi, isteğe bağlı bal ya da pekmez eklenerek hepsi blenderize edilip enerji yoğunluğu yüksek bir içecek hazırlanıp tüketilebilir. Vücuda enerji sağlamak iştahsızlık durumunu azaltarak yavaş yavaş yeme isteğini de yerine getirecektir.
Tedavi sürecinde uzak durun
Kemoterapi ilaçlarıyla etkileşiminden dolayı greyfurt; ağız yaraları varsa yağlı, acı, ekşi ve sıcak besinler; mide bulantısını artırabileceğinden kızartmalar, çay ve kahve; mide asitliğini artırdığından kola ve gazoz gibi gazlı içecekler; nötrofil (beyaz kan hücresi) sayısında düşme varsa çiğ sebze ve meyvelerden uzak durulmalıdır.
Bu besinleri tüketin
Günde 2-2,5 litre su içilmesi faydalı. Protein ihtiyacını karşılamak için kırmızı et, tavuk, balık ya da kurubaklagil yemeği mutlaka öğünlerden birinde bulunmalıdır. Çorba mide bulantısına iyi gelmekte ve sıvı alımına destek olmaktadır. Bulantıya karşı kızarmış ekmek, gevrek, simit gibi kuru besinler ile haşlanmış ya da fırında pişmiş tavuk, beyaz peynir katkı sağlamaktadır. Yoğurt ve patates püresi tedaviye bağlı ağız içi yaraları oluyorsa rahatça tüketilebilir. Balık, Omega-3 kaynağı olduğu için antioksidan etkisiyle bağışıklık sistemini desteklerken; yulaf, tam tahıllı ekmek, bulgur, kuru baklagiller tedaviye bağlı gelişen kabızlığı önlemede, içeriğindeki posa ile bağırsak hareketlerinin artmasını sağlamaktadır. Ceviz, badem, fındık gibi sert kabuklu meyveler hem sağlıklı yağları hem de serbest radikallere karşı bağışıklık sistemini güçlendirici etki gösteren vitaminleri içerdiğinden beslenmede önemli rol oynamaktadır. Havuç, bal kabağı, Trabzon hurması, kayısı gibi turuncu meyve ve sebzeler beta karoten içeriğiyle hücreleri serbest radikallere karşı koruyan çok güçlü bir antioksidandır. Günde 10 gram keten tohumu ise meme kanserinin tekrarlama riskini azaltmaktadır.