Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “40 yaşından sonra yılda bir kez muayene ve radyolojik tetkikler yapılmalı. Meme kanserinde erken tanı, tedavide başarı şansını çok arttırıyor” dedi. Prof. Dr. Metin Çakmakçı, Ekim Meme Kanseri Farkındalık Ayı vesilesiyle meme kanseri riskini azaltmanın yollarını anlattı...
Dünyada her yıl yaklaşık 2 milyon 300 bin kadına meme kanseri tanısı konuyor. Pandemi nedeniyle düzenli sağlık kontrollerinin ihmal edilmesinin ve COVID-19 korkusuyla doktora, sağlık kuruluşlarına başvurulmamasının erken tanıyı azaltarak özellikle ileri evre kanser vakalarında artışa neden olduğunu vurgulayan Anadolu Sağlık Merkezi Genel Cerrahi Uzmanı ve Meme Sağlığı Merkezi Direktörü Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Erken tanı kanser tedavisindeki başarıyı arttırıyor. Yakınmaları olan hastalar, hele bu yakınmalar artarak seyrediyorsa, bunların altta yatan nedeninin ne olduğu konusunda gerekli araştırmaların yapılması için sağlık kurumlarından kaçmamalı. Bir tarafta pandemi de olsa, sağlığımızı korumazsak, sağlığı ciddiye almaz isek gerekli tetkik ve tedavileri zamanında yaptırmazsak bu ihmallerden doğacak ek sorun ve kayıplar COVID-19’un yarattığı hasar ile yarışır hale gelebilir” dedi.
Meme kanserlerinin yaklaşık yüzde 10’unun artmış genetik bir riskten dolayı meydana geldiğini ve aile öyküsünün önemli olduğunu hatırlatan Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Halk arasında kalıtsal riskin sadece anne tarafından geçtiğine dair yanlış bir inanış var. Kadınlar ‘Benim annemde, teyzemde yok’ diyerek taramalarını önemsemiyor. Ancak büyüklerimizden gelen genler anne ve babadan eşit olasılıkta geliyor. Ailesinde meme kanseri öyküsü olan, genç yaşta ya da agresif türde meme kanseri tanısı alan kişiler en geç 40 yaşından sonra izlenmeli” şeklinde konuştu.
Ailesinde kanser öyküsü olan hastalarda erken yaşta yapılacak farklı tetkiklerle meme kanseri riskinin ölçülebildiğini söyleyen Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Risk varsa meme dokusunun cerrahi ile tamamen çıkartılması ve yerine protez yerleştirerek ya da yerleştirmeden memenin rekonstrüksiyonu mümkün. Bu sayede dışarıdan görüntüyü bozmayacak şekilde meme kanseri olma riskini yüzde 99 oranında azaltma şansımız oluyor” dedi.
Memedeki her kitlenin kanser olmadığının altını çizen Prof. Dr. Metin Çakmakçı, “Meme kanserinin en önemli belirtisi memede bir kitlenin olması. Meme derisinde kızarıklık, şişme, meme başından gelen kanlı akıntı gibi belirtiler de görülebilse de esas olarak kitleye bakmak lazım. Meme kanserinin ağrı ile bir ilişkisi yok. Ağrılı bir meme, meme kanserine işaret etmez. Ağrının olup olmaması bizim açımızdan da pek bir şey ifade etmiyor. Meme kanseri, lenf yolları ile öncelikle koltuk altındaki lenf bezlerine gidiyor. Koltuk altındaki sertlik ve şişlikler de meme kanseri belirtisi olabilir” dedi.
Prof. Dr. Metin Çakmakçı, meme kanseri riskini azaltmak için 8 öneride bulundu.
Yaş, meme kanserinde önemli bir risk unsuru. Özel bir risk faktörü yoksa 40 yaşından itibaren her yıl meme muayenesi ve tetkikleri ihmal edilmemeli.
Vücuttaki bir değişikliği erken fark etmek, erken tanı ve tedavi başarısı açısından önemli. Vücudunuzu tanıyıp, yapabiliyorsanız memelerinizi ayda bir, adetinizin bitiminden 3 ila 5 gün sonra muayene edebilirsiniz. Bunu yapamayan ya da yapmak istemeyen kadınlarda ısrar etmiyoruz. Kendi kendine meme muayenesi artık eskisi kadar önemsenmiyor; kendi kendine muayenede pek çok kitle gözden kaçabiliyor çünkü. Önemli olan düzenli taramalar.
Meme kanserlerinin bir kısmında aile öyküsü ve genetik yapı önemli bir faktör. Anne ya da baba tarafında meme kanseri ya da bazen yumurtalık kanseri hastalarının olması meme kanserine yakalanma riskini yükseltebiliyor. Risk grubunda olanlar hekimlerine danışarak 40 yaşından önce düzenli kontrollerini yaptırmaya başlamalı.
Sağlıklı beslenmek kanser riskini düşürebiliyor. Özellikle de düşük yağlı ve sebze, meyve, tahıl ağırlıklı beslenmeye özen gösterilmeli, işlenmiş gıdalardan ve fazla şeker tüketiminden kaçınmalı.
Obezite, kanser riskini artıran bir faktör. Bu nedenle fazla kilolardan kurtulun, sağlıklı kiloda kalmaya özen gösterin.
Sigara meme kanseri riskini arttırıyor. Meme kanserinden korunmak için tütün ürünlerinden ve sigara içilen ortamlardan uzak durulmalı.
Araştırmalar, düzenli egzersizin meme kanseri riskini anlamlı oranda azalttığını gösteriyor. Hareketli bir yaşam tarzı benimsenmeli. Mümkünse haftada 5-6 saat egzersiz yapılmalı.
Yaşam şekli, çalışma koşulları ve yüksek stres meme kanserini tetikleyebiliyor. Stresli ortamlardan uzak durmak zor, ancak stresi yönetmek mümkün. Stres düzeyinizi azaltmak için kendinize uygun yöntemler bulmaya gayret gösterin.