Memorial Antalya Hastanesi Lara Tıp Merkezi’nde kadınları bilgilendirmek amacıyla; cilt bakımı, botoks ve dolgu konusunda söyleşi gerçekleştirildi.
Memorial Antalya Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Lütfiye Çoban, kadınları cilt bakımında yapılan doğru ve yanlışlarla ilgili bilgilendirdi. Botoksun, aslında kasların hareketini engelleyen bir ilaç olduğunu söyleyen Dr. Çoban, botoksun ilk zamanlarda spastik kasların çözülmesinde, daha sonra ise göz kaslarının aktif çalışması sonucu ortaya çıkan şaşılıkta kullanıldığını belirtti. Şaşılık için yapılan botoks sonrasında, kaş arasındaki kırışıklığın ortadan kalktığını gördükten sonra, estetikte de kırışıklıklar için kullanılmaya başlandığını ifade eden Dr. Çoban, "Kozmetik için yapılırken de, botoksun migren ağrılarına iyi geldiği görülmüş. Ondan sonra da migren ağrılarında kullanılmaya başlandı. Kozmetik amaçlı yaptığımız botoks, migreni çok ciddi oranda rahatlatıyor. Ama migrenin kendine ait bir protokolü var. Kozmetiğin dışında da uygulama alanları var. Botoks geçici süreyle etki eden bir şey" dedi.
İYİ YAPILAN BOTOKS ANLAŞILMIYOR
Botoks yaptırmak isteyen kişilerin en çok sorduğu soruların, başarısız sonuçlanan uygulamalar olduğuna değinen Uzm. Dr. Lütfiye Çoban, şöyle konuştu:
"En çok gelen sorulardan bir tanesi; ‘televizyonlarda gördüğümüz o korkunç yüz ifadesine sahip olur muyuz? Mimikler gider mi? Botoksun etkisi geçtikten sonra yüz kötü hale gelir mi?’ gibi sorular. İyi yapılan botoksu çoğu kişi anlayamıyor. Ama kötü yapılan botoksu herkes anlar. Her şey dozla ilişkili. Uygun şekilde yapıldığı zaman gerçekten yüz ifadesini, mimiği çok bozmadan genç bir görüntü elde etmek mümkün. Botoksa 35 yaşından sonra başlanabilir."
"BOTOKSTA YÜZ ŞİŞMESİ MÜMKÜN DEĞİL"
Botoks ve dolgunun en çok yapılan işlemlerden bir tanesi olduğunu kaydeden Dr. Çoban, bu iki uygulamanın çoğu zaman karıştırıldığını bildirdi. Dolgunun botokstan farklı olduğunu söyleyen Dr. Çoban, “Bazen, botoks yüzünü şişirmiş diyorlar. Botoksta yüz şişmesi mümkün değil. Şiş olan şey dolgudur. Dolgu enjektörün içerisinde bize hazır geliyor. Dudak içi, dudak konturu olabilir. Bu bölgelere girip bu maddeyi enjekte edip çıkıyoruz. Altını dolduruyor. Orası da geriliyor. Bunu da abartılı şekilde yaparsanız yüz, göz ve dudaklar iğrenç bir şekilde şişiyor” diye konuştu.
Dolguda kullanılan malzemeye göre etki süresinin değiştiğine değinen Çoban, dolgunun geçici, yarı geçici ve kalıcı olarak sınıflandırıldığını belirtti. Geçici dolgularda ortalama ömrün 6-8 ay olduğunu kaydeden Dr. Çoban, bu sürenin yarı geçicilerde ortalama 2 yıl, kalıcı olanlarda ise ortalama 5 yıl olduğunu aktardı. Kalıcılığı artırılan dolguların vücut tarafından atılamadığı için yabancı cisme karşı alerjik reaksiyon riskinin daha fazla olduğunu ifade eden Dr. Çoban, bu nedenle de geçici dolguların daha güvenli olduğunu söyledi.
Dr. Çoban daha sonra, söyleşiye katılan kadınların sorularını cevapladı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz