Memur-sen Genel Başkanı Gündoğdu: "andımız Pedagojik Olarak Doğru Mu?"

Memur-Sen Genel Başkanı ve Akil İnsanlar Marmara Bölgesi Heyeti Üyesi Ahmet Gündoğdu, andımızın kaldırılması taleplerine çok tepki geldiğini belirterek, "Her gün çocuklara koro halinde bir şey söyletmek pedagojik olarak doğru mu? Ya da yetişkinler Türk'üm, doğruyum deyince doğru oluyorlar mı, o zaman Silivri Türk'ten geçilmiyor neden" dedi.

Gündoğdu, Eğitim Bir-Sen tarafından düzenlenen, "Medeniyet Davamız ve Sendikal Mücadelemiz" adlı toplantıya katılmak için geldiği Adana'da yaptığı açıklamada, Türkiye gündemini ilgilendiren birçok konuya değindi. Gündoğdu, Türkiye'nin hala laiklik sorununu aşamadığını belirterek, "Bu ülkede 411 milletvekilinin başörtüsü üniversitelerde serbest olsun, kararını bile laiklik yok edebiliyor. Bu laiklik, ülkede din konumuna getirilmiş, böyle bir din istemiyoruz ya laikliğin tanımı yapılsın ya da anayasadan çıkartılsın. Ya laikliğe dindarın dindarlığını, ateistin ateistliğinin teminatı olacak bir tanım getirsin, ya da anayasadan çıkarılsın demişiz, vay siz anayasaya dinsiz anayasa olsun mu dediniz diye, rahatsız olmuşlar anayasanın dini olmaz. Ama laikliğin Müslüman’ı döven sopa olarak kullanılmasını istemiyoruz. Ya tanım yapın ya anayasadan çıkartın" diye konuştu.

Gündoğdu her sabah ilkokulda çocuklara okutulan andımızında kaldırılması gerektiğini savunarak şöyle devam etti:

"Andımız kaldırılsın demişiz büyük ihtimalle huzursuzluk buradan, çünkü onlar bunu amentü esası olarak görüyorlar. Andımızda söylenen sözlerin ne olduğundan önce, bir pedagojik olarak her sabah çocuklara, koro halinde bir şey söyletmek doğru mu? İki Türk’üm, doğruyum çalışkanım, diye bunu söyletmek doğru mu? Üç bundan bir sonuç alıyor muyuz? Dört eğer çocuklar Türk’üm, doğruyum, çalışkanım diye onların günahtan azade olmasını bekliyorsak, onlar zaten günahsız, yetişkinler Türk’üm, doğruyum desin bakalım doğru oluyorlar mı? Eğer doğru oluyorlarsa Silivri Türk’ten geçilmiyor, niye Kandil, İmralı Kürt’ten geçilmiyor."

Oyuncu Serra Yılmaz'ın katıldığı bir programda "Ben başörtülü görünce öcü görmüş gibi oluyorum" sözünü hatırlatan Gündoğdu, "Bu salonun seviyesi nezaketi onun seviyesine inmeye müsaade etmez. Biz ona cevap vermeyeceğiz. Biz ona bizim çocuklarda seni gördüğü zaman domuz görmüş gibi oluyor demeyeceğiz, domuzu da Allah yarattığına göre, vardır bir hikmeti diyerek devam edeceğiz" dedi.

"İKNA ODALARI İKNA ARKADAŞLARI OLDU"

Adana'da Gazi Ortaokulu'nda Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi öğretmeni olarak görev yapan Mehtap Çakmak ise Türkiye'de hala başörtülü olduğu için baskı gördüğünü anlatarak, "Darbe yönetmeliğinin dayatmalarıyla, çalışmak zorunda kaldık. Bununla sadece insanların sadece başörtüleri değil, bıyığının uzunluğu, ayakkabı topuklarının uzunluğu, gibi çeşitli kriterler uygulanarak çalışanlar ve öğretmenler, dayatmalarla bizi tornaya sokmaya çalışıyorlar. Bugün gelinen nokta hayal bile edilemezdi, bu bizi çok mutlu etti. Ancak, bizim için bu süreç sancıları ve mücadeleleri barındırın bir süreç olarak devam etmektedir. Bir aydır çalışma alanlarımızda zorluklarla karşılaşıyoruz. Bunlar fiili müdahale değil ancak, psikolojik müdahale olarak karşımıza çıkıyor. Okulumuzda bizi militan olarak suçlayan meslektaşlarımız var. Yıllar önce gördüğümüz toplum mühendisliği devam etmekte, ikna odaları ikna arkadaşlarına dönüştürülerek, bizler üzerinde baskı devam etmektedir" şeklinde konuştu.