Memur-sen Ve Hak-iş “filipinler İçin İnsanlık Vakti” Yardım Kampanyasını Başlattı

Memur-Senve Hak-İş, çeşitli yardım kuruluşları ile birlikte Filipinlilere yardım kampanyası başlattı.Yardım kampanyası ilgili açıklama yapan Memur Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, mazlum ve mağdur insanların ne tenlerinin rengi, ne dinleri ne de dillerin öncelikli olduğunu belirterek şöyle konuştu:"Bir yerde ‘imdat’ çığlığı varsa karınca kararınca elimizi uzatmaya gayret ediyoruz. Bu inançla milletimiz ve milletin oluşturduğu kurumlar her zaman olduğu gibi sel felaketinde de ilk yardıma koşanlar oldu, bundan sonra da olmaya devam edecektir. Bu vesile ile Filipinler’ deki ‘tayfunun mağduru insanların yardımına koşma zamanı, şimdi dayanışma ve yardım zamanı’ diyerek bu kampanyayı organize etmeye karar verdi”.Filipinli tayfun mağdurları için yardım kampanyasını başladıklarını ifade eden Gündoğdu, “Genel Başkanlarımız ile birlikte Konfederasyon olarak 50 bin lira biz, Hak İş Konfederasyonu 50 bin lirayı, “Kimse yok mu, İHH, Deniz Feneri, Cansuyu ve Yardımeli derneklerine bu paraları vererek yardım kampanyamıza katkı veriyoruz” diye konuştu.HAK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Torun Tay ise “Filipinler de yaşananlara duyarsız kalamazdık. 50 bin lira hesap ile yardımlara başlamış bulunuyoruz. Bu yardımları artırarak herkese duyurmak istiyoruz. Bizim mazlumun mağdurun yanında olmak gibi olmak gibi bir durumumuz var” ifadelerini kullandı.Yardım kampanyası tanıtım toplantısının ardından bir gazetecinin dershanelerin kapatılmasına ilişkin sorusu üzerine Gündoğdu, “Bu konuyu EĞİTİM-SEN ve eğitimle ilgili söz söyleyen herkesin sağduyulu olması lazım. Dershaneler kapatılmamalıdır kapanmalıdır cümlemiz şu anda Türkiye’nin kabul görmüş bir cümlesi altını çizerek söylediğim ifadem esas olarak devlet okullarının kaliteli eğitim vermeleridir. Son SBS sınavlarında yapılan düzenlemeye rağmen 280 bin öğrencinin dershanelere gitmemeye başladığı verisi elimizde o zaman devlet sınavlarını araç haline getiren bu yapıdan hayata hazırlığı amaç haline getiren eğitim sistemine geçmesi lazım. Şu anda hala öğrencinin, öğretmenin, velilerin arasında ki ‘öğrenciye bakış değeri daha çok neti olanın daha değerli olduğudur’. Eğitim sisteminin öncülüğünü devlet yapması gerekir. Dershaneler elbette umuta yolculuktur. Fakat dershanelerin devletin yükünü hafifletmek gibi bir özelliği yok. Bütün bunlardan önce sağduyulu, tarafların bir araya geldiği dershaneler ‘kapatılmamalıdır kapanmalıdır’ tezimize uygun bu dönüşüm sürecini birlikte inşa etmeliyiz diye düşünüyorum” şeklinde konuştu.