Memur-Sen, “Bu ülkede demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve sorunların çözüm yerinin TBMM olduğuna inanan feraset sahibi bütün insanlar; ‘ötekileştirme politikaları’ ve ‘özerklik beyanları’ arasında kardeşlik zeminini yok etmek noktasında bir işbirliği olduğunun farkındadır ve kardeşlik zeminini yok etmek isteyenlere fırsat vermemek kararlılığındadır” açıklamasını yaptı.
Memur-Sen’den yapılan yazılı açıklamada cumhuriyetin ilanından bu yana kurumsallaştırmak için çaba gösterilen demokrasinin, “birlikte yaşama” hedefinin gerçekleştirilmesini sağlayan bir seçenektir olduğu belirtilerek “Demokrasi bu yönüyle, ötekileştirmeyi reddederek birlikte özgürleşmenin, bölünmeye sırt dönerek hakça bölüşmenin, kamplaşmaya karşı çıkarak ortaklıklarımızı pekiştirmenin, diğerine tahakkümden vazgeçip farklılıklara tahammül etmenin ve farklılıkları zenginlik olarak görmenin, kalleşliğe kapıları kapatıp kardeşliği hâkim kılmanın en insani yöntemlerinden biridir” denildi.
Türkiye’nin demokrasiyi bütün kural ve kurumlarıyla hayata geçirme çabalarının hızı ve sayısı arttıkça, bu çabaları engellemeye dönük gayri insani eylemlerin sayısının da aynı oranda arttığına işaret edilen açıklamada “Milletimizi yasa, anaların gözlerini yaşa boğan 13 gencimizin şahadeti de, bu gayri insani çabaların tertip merkezlerinin ortaklığının eseridir. Bu ve benzeri menfur olayları tertipleyen kirli eller, demokratikleşmede mesafe kat etmemize ve kardeşçe yaşamamıza engel olamayacaklardır” ifadelerine yer verildi.
-“ÖTEKİLEŞTİRME POLİTİKALARI’ VE ‘ÖZERKLİK BEYANLARI’ ARASINDA İŞBİRLİĞİ VAR”-
Demokratikleşme çabalarının, Türkiye’nin farklı kültürlerine mensup insanlarının ortak malı haline getirilmesi gerekirken özerklik ilan etmenin, sorunları birlikte çözmek yerine çözüme karşı direnç göstermek stratejisinin benimsenmesi olduğu kaydedilen açıklamada “Derin devletçe üretilen ve tetikçiliğini Ergenekon’un yaptığı ‘siz bizden değilsiniz’ ötekileştirmesine karşı verilen ortak mücadeleye ihanet edercesine ‘biz, ayrıyız’ bildirisi yayımlayanlar; bu ülkedeki herhangi bir kimliği temsil etmek bir tarafa ülkemizi ve insanımızı, ‘demokrasi ve özgürlük getireceğiz’ vaadiyle dünyanın dört bir yanında kanlı işgaller yapan devletlerin at oynatma alanı haline getirecek bir oyunun parçası olmak üzere olduklarının farkına varmalıdır” denildi.
Türkiye’nin demokratik hale gelmesinin, ülkenin bir bölümünü ve ülke insanın bir kısmını kapsayan yetkisiz demokratik özerklik beyanıyla değil, ülkenin ve ülke insanlarının bütününe yönelik demokrasi iklimini oluşturmakla mümkün olduğu ifade edilen açıklamada şunlar kaydedildi:
“Ötekileştirme politikalarına karşı olduklarını iddia ederken ‘Anayasal ötekilik’ anlamına gelen ‘özerklik’ taleplerini dillendirenler, beyanlarının ve bildirilerinin toplum tarafından masum kabul edilmediğini ve ‘ötekileştirme politikası heveslilerini’ cesaretlendireceğini görmelidir. Bu ülkede demokrasiye, hukukun üstünlüğüne ve sorunların çözüm yerinin TBMM olduğuna inanan feraset sahibi bütün insanlar; ‘ötekileştirme politikaları’ ve ‘özerklik beyanları’ arasında kardeşlik zeminini yok etmek noktasında bir işbirliği olduğunun farkındadır ve kardeşlik zeminini yok etmek isteyenlere fırsat vermemek kararlılığındadır.”
ANKA