Memur-sen’den İmralı Sürecine Destek

Hakkari Memur-Sen İl Temsilcisi Nihat Gür, Kürt sorunun çözümü için başlatılan süreci desteklediklerini belirterek, "İnşallah bu süreç Kürt ve Türk halkına ve genelde Orta Doğu'daki tüm halklara barış huzur ve güç birliği getirir" dedi.

Fevzi Çakmak Caddesi'nde bulunan Bilgin İşhanı önündeki şube binası önünde bir açıklama yapan Nihat Gür, Öcalan olmadan PKK ile anlaşma sağlanamayacağını savunarak sürece destek verdiklerini bildirdi. Gür, ”Bir sonraki adımda Kürt sorunu tüm yönleriyle masaya yatırılmalıdır. Şunu iyi biliyoruz ki Öcalan olmadan PKK ile anlaşma sağlanamaz, Kürt sorunu çözülmeden PKK bir yere oturtulamaz. Sürecin siyasi diyalogla sürdürülebilmesi için risk üstlenmeyi göze alan tüm taraflar, biz sivil toplum kuruluşları tarafından sahiplenilmelidir. Hükümetin, Öcalan’ın, BDP’nin, CHP'nin, MHP’nin ve hatta Kandil’in sorumluklarını doğru bir şekilde ifa edebilmesi için hepimiz sorumluyuz. BDP’nın Öcalan’la görüştürülmesi önemli bir adımdır ancak daha müessir olabilmesi ve akan kanın durması için diğer kanalların da açılması elzemdir. 30 yılı aşkın bir süredir devam eden bu çatışma ortamında kurban verilen insanlarımıza yenilerinin eklenmemesi için bu sorunu kan davası olarak görmekten vazgeçmeliyiz. Ölen her asker, polis, gerilla veya sivil vatandaşımız hepimizin geleceğinden, huzurundan ve yüreğinden güzel olana dair ne varsa alıp götürmektedir. Hükümet sorunu çözmek için Öcalan ile doğrudan görüşme cesaret ve riskini üstlenmiştir. Sürecin zarar görmemesi ve sabote edilmemesi için taraflar birbirine manevra alanı tanımalıdır ki taraflara sorumluluk yüklenebilsin. Sorumluluk paylaşımının önünü açabilecek güç de hükümettedir” ifadelerini kullandı.

"SİYASİLERİ KAPSAYAN BİR AF ÇIKARILMALI"

Sürecin sağlam temellere oturması için atılması gereken temel adımlar olduğunu belirten Gür, "Örneğin tüm siyasileri kapsayacak genel bir af, gerillanın, ülke dışındaki tüm siyasi sürgünlerin ülkeye dönmeleri için toplumun hazırlanması, sivil toplum kuruluşlarının siyasi sürece katılmaları için tartışma ve müzakere yollarının açılması gerekiyor. Sivil anayasanın konsensüs ile hazırlanması, inanç ve etnik hakların anayasal güvence altın alınması gibi. Bunlar gerçekleşirse barış ortamı için şartlar uygunlaşır, her türlü iç ve dış sabote etkisiz kılınmış olunur. Her barış hamlesi toplumdaki umutları yeniden yeşertirken ve beklenti çıtasını yükseltirken, her başarısız hamle de umutları kırıp şiddeti tetiklemekte, çözüm imkanlarını zorlaştırmaktadır. Toplumdaki beklenti ve duyarlılık konunun önem ayarını çok hassaslaştırmaktadır. Umarız bu girişim öncekilerden daha büyük bir hayal kırıklığına sebep olmaz. Her şeye rağmen korkular yerine umutların güçlendirilmesi, barış süreçlerine destek verilmesi gerektiği kanaatindeyiz. Hakkari'den Türkiye’deki vicdan ve erdem sahibi olan tüm sivil toplum kuruluşlarına, cemaatlere ve siyasi yapılara sürece destek çıkmaları ve iyi bir sorumluluk paydaşı olmaları için çağrıda bulunmaktayız. İnşallah bu süreç Kürt ve Türk halkına ve genelde Orta Doğu'daki tüm halklara barış, huzur ve güç birliği getirir. Dualarımız ve aktif denetimimizle bu sürecin güç katanı olacağımızı halkımıza deklare ediyoruz.”