Memura 'kaşıkla' verip 'kepçeyle' aldılar

En düşük memur maaşına ocak ayında sadece 60 TL zam yapıldığını söyleyen Kızılkaya, "Ocak ayında temel gıda ürünleri başta olmak üzere her şeye enflasyonun üzerinde zam yapıldı. Hükümet kaşıkla verdiğini kepçeyle memurdan geri çıkarmaktadır. Salatalığa yüzde 33 zam yapılırken memurlar yüzde 3'lük zamma mahkum edildi, bu asla kabul edilemez" dedi.

Bağımsız Büro-Sen Başkanı Kızılkaya yaptığı yazılı açıklamada, pazar fiyatlarının sadece el yakmakla kalmayıp, memurların cüzdanlarını da ateşe verdiğini söyledi. Salatalık fiyatının yüzde 33, biberin yüzde 50, yeşilbiber ve domatesin yüzde 20, taze fasulyenin yüzde 60, patlıcanın yüzde 22, kabağın yüzde 25 zamlandığına dikkat çeken Kızılkaya, buna rağmen hükümet ile yetkili sendika tarafından imzalanan "sefalet sözleşmesi" ile memurlara sadece yüzde 3 zam yapıldığını ifade etti.

Memur maaşlarının dünya standartlarının çok altında olduğunu ve bu rakamlarla bir memurun ailesi ile birlikte geçinebilmesinin çok güç olduğunu kaydeden Kızılkaya, memur maaşlarının yeniden gözden geçirilmesi gerektiğini söyledi.

-MEMURUN ALIM GÜCÜ AZALDI-

Kızılkaya, 2013 yılında iki yıl geçerli olmak üzere imzalanan toplu sözleşmede yüksek enflasyon rakamını öngöremeyen yetkili sendikanın düşük zam oranlarına razı olduğunu bu nedenle de memur maaşlarının enflasyon karşısında her geçen gün biraz daha eridiğini belirterek, "Artan enflasyon nedeniyle vatandaşın sözde zam olarak cebine giren para daha pazara çıkmadan cebinde değerini yitirmektedir. Hükümet kaşıkla verdiğini kepçeyle memurdan geri çıkarmaktadır. Memurun alım gücü giderek azalmaktadır" dedi.

Bu yılın memurlar için toplu sözleşme yılı olduğunu söyleyen Kızılkaya, yetkili sendikaya çağrıda bulunarak toplu sözleşmeyi hükümetle pazarlık etmekten vazgeçip, toplu sözleşmenin asli tarafı olan memurlara gerçek taleplerini sormalarını istedi.

-EN DÜŞÜK MEMUR MAAŞI 3 BİN LİRAYA YÜKSELMELİ-

Kızılkaya, Türkiye'de en düşük memur maaşının hala 2 bin 80 TL ile Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü (OECD) ortalamasının çok altında olduğuna dikkat çekti. Türkiye'de çalışan tek kişinin yoksulluk sınırının 2 bin 120 TL, dört kişilik bir ailenin yoksulluk sınırının ise 4 bin 250 TL olarak hesaplandığını söyleyen Kızılkaya, "Rakamlarda gösteriyor ki göreve yeni başlayan bir memur yoksulluk sınırından daha düşük bir maaş alıyor. Hele geçindirmesi gereken bir ailesi varsa memurun hali daha içler acısıdır. Bu gidişatın biran önce düzeltilmesi ve en azından yeni başlayan bir memur en düşük 3 bin TL maaş ile göreve başlamalıdır" ifadelerini kullandı.

Kızılkaya son olarak kamu görevlilerine seslenerek, "Artık ideolojik ve siyasal düşünmek yerine, gerçekten özlük, sosyal ve mali haklarınızı gözeten, siyasi partilerin vesayetine ve boyunduruğuna karşı çıkan bir sendikal mücadeleye dahil olmanız gerekir" dedi. (ANKA)