ANKARA (İHA) - Memur-Sen'in yaptığı araştırmaya göre, yüzde 45'i açlık, yüzde 80'i yoksulluk sınırı altında yaşayan memurlardan yüzde 15, sanayiciden ise yüzde 20 gelir vergisi alınıyor.
Kurumlar vergisinde yapılan 10 puanlık indirim, yarısına yakını açlık sınırı, yarısından çoğu da yoksulluk sınırı altında yaşayan memurlar ve asgari ücretliden alınan vergileri tekrar gündeme getirdi. Geçtiğimiz günlerde kurumlar vergisi oranlarında indirim yapılırken, memurdan alınan yüzde 15 vergiden ödün verilmemesi, memur sendikaları tarafından tepkiyle karşılanıyor.
Gelirdeki adaletsizlik sürekli artarken, aldığı ücretle geçinmesi mümkün olmayan memurlardan 6 bin 600 YTL'ye kadar olan maaş miktarı için yüzde 15, 6 bin 600-8bin 400 YTL arasında maaş alanlar için yüzde 20 gelir vergisi alınırken, vergilerini zaten ödemeyen rant kesiminin vergileri daha da indiriliyor.
Memur-Sen Ar-Ge Merkezi tarafından memurların ödediği vergi oranlarıyla ilgili yapılan araştırmaya göre, kamu görevlisi olarak çalışan, birinci dilime giren bir kamu çalışanı yüzde 15 gelir, binde 6 damga vergisi, olmak üzere ücretinden toplam yüzde 15.6 vergi ödüyor. Bin 273 YTL brüt maaş alan 9/1 derecedeki bir öğretmen; maaşının yüzde 6.4'ünü, brüt 977 YTL maaş alan 5/1 derecedeki bir hemşire, maaşının yüzde 7.1'ini, bin 057 YTL brüt maaş alan 5/1 derecedeki bir memur maaşının yüzde 6.9'unu, brüt 1.551 YTL alan 7/4 derecedeki bir uzman doktor maaşının yüzde 9,.'ünü, brüt 3 bin 223 YTL maaş alan 1/4 derecedeki bir genel müdür maaşının yüzde 4.2'sini vergi olarak ödüyor.
Araştırmaya göre, ortalama memur maaşının 750 YTL, en düşük memur maaşının da 546 olduğu günümüzde, brüt bin 057 YTL, 867 YTL net maaş alan 5/1 derecedeki bir düz memur, 67 YTL gelir, 6 YTL damga vergisi olmak üzere ücretinden toplam 73 YTL vergi ödüyor. Bu memur yılda 876 YTL gelir vergisi, 72 YTL damga vergisi, toplam 948 YTL vergi veriyor. Yine, 1.068 YTL brüt, 930 YTL net maaş alan 4/1 bir hizmetli, 70 YTL gelir vergisi, 6 YTL damga vergisi olmak üzere her ay toplam 76 YTL vergi ödemesi yapıyor. Bu hizmetli senede 840 YTL gelir vergisi, 72 YTL damga vergisi, toplam 912 YTL vergi ödüyor. Oysa beyan edilen gelirlere göre, işadamları ve serbest meslek erbabı, devlette odacı olarak görev yapan ilkokul mezunları kadar bile kazanmıyor. Gelir İdaresi Başkanlığı'nın verilerine göre patronlar odacıdan bile az kazanıyor. Patronlar, doktor, avukat, kuyumcu gibi meslek gruplarının 2005 yılı gelir vergisi beyanları, ülkede çok kazananlar olarak bilinen bu grubun da adeta "yeşil kartlık" olduğunu ortaya koyuyor.
"2006'DA VERGİ ÇALIŞANININ SIRTINA BİNDİRİLİYOR"
2006 bütçesinde hedeflenen 130 milyar YTL'lik vergi gelirinin yine önemli bir bölümü memurlardan ve asgari ücretliler başta olmak üzere çalışanlardan, dolaylı vergiler yoluyla toplanacak. 2004 yılında elde edilen 90 milyar YTL'lik vergi gelirinin 62 milyar YTL'si dolaylı vergilerden, 16 milyar YTL'si spotaj yoluyla ücretlilerden alındı. 90 milyar YTL'lik vergi gelirine sermayenin katkısı ise sadece 12 milyar olmasına rağmen kurumlar vergisi oranında indirime gidildi. Türkiye'de 2005'te toplanan 11 milyar YTL kurumlar vergisinin yüzde 52'sini yalnızca 20 şirket ödedi. 2006 bütçesinde öngörülen kurumlar vergisi ise 12.4 YTL olarak alınacak. Oysa 2006'da da memurlar açısından değişen bir şey yok. 2005 rakamlarıyla 2006 bütçesi de 2004 aratmayacak nitelikte. 2006 vergi gelirlerinde 2005 'e göre yüzde 23.1 oranında bir artış hedefleniyor. Yani vergiler yine ücretlinin, çalışanın, vatandaşın sırtına bindiriliyor.
Kamu çalışanlarının ödediği vergi oranlarıyla ilgili araştırma sonuçlarını değerlendiren Memur-Sen Genel Başkanı Dr. Ahmet Aksu, rantiyeden, sermayeden vergi alınamazken, bütçedeki açığın tamamen ücretlilerden, vatandaşın sırtından kapatılmasının doğru olmadığını söyledi. "Zengin daha zengin olurken, fakir ise açlığa mahkum bırakılıyor. Memurlara rantiyecilere yapılan müsamahanın onda biri yapılmıyor" diyen Aksu, rant kesiminin kendisinden çok düşük vergi alınmasına bile tepki gösterdiğini, oysa memurların ve asgari ücretlilerin yılda ortalama 80 YTL vergi ödediğine dikkat çekti.
Aksu, "Son dönemlerde ülkemizde yaşanan banka hortumlamalarına bakın, 20'ye yakın banka battı ve devlete, dolaylı olarak millete faturası 43 - 45 milyar dolar. Kim cezalandırıldı? Kimden bunun hesabı soruldu? Hiç tahsilat sağlanabildi mi? Kim ne kadar hüküm giydi? Ancak banka tahsildarı ya da veznedarı üç beş kuruş zimmetine para geçirmiş ya da emniyeti suiistimal etmiş ise hüküm giymiştir. Veya ödenmeyen çiftçi borçları için köylüler hüküm giymiş, kredi kartı borçları için küçük sıradan insanlar cezalandırılmıştır. Bunların dışında kalan güçlülere, büyüklere hiç de bir şey olmamıştır. Ancak ay sonunu zor getiren memur ve işçinin daha geliri eline geçmeden vergisi kaynaktan kesiliyor. Ya trilyonlarını devlet tahvili hazine bonosuna yatıran rantiye kesimi ne kadar vergi ödüyor? 15 milyar faizin vergisi 12 YTL, memurun vergisi ortalama 80 YTL, asgari ücretlinin vergisi 61 YTL. İnsaf, bu çarpıklığın düzeltilmesi lazım" şeklinde konuştu.