ANKARA (İHA) - Memur-Sen Genel Başkanı Ahmet Gündoğdu, tek bildiği çalışanların nefesini kesmek olan IMF ile anlaşma istemediklerini belirterek, "IMF, güçlü Türkiye idealinin önündeki en büyük engellerden biridir. Krizden kurtulalım derken paçamızı IMF'ye kaptırmak, ölümle sıtma arasında tercihte bulunmaktan farksızdır" dedi. Daha önce CHP'nin çarşaf açılımını, "Baykal'ın samimi oluğuna inanırsak ona plaket veririz" sözleriyle değerlendiren Gündoğdu, "Karakolda doğru söyleyen mahkeme şaşarmış. Biz karakolu gördük, mahkemeyi yani seçim sonunu bekliyoruz. Plaketimiz hazır" ifadesini kullandı.
Gündoğdu, Memur-Sen Genel Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, bütçe görüşmeleri, IMF ile stand-by anlaşması, memur maaşlarına enflasyon farkı ödemeleri ve diğer gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu. 2009 yılı bütçe görüşmelerinin başladığını hatırlatan Gündoğdu, bu yılki bütçe görüşmelerini finansal kriz nedeniyle oldukça önemli gördüklerinin altını çizdi. Bütçe görüşmeleri öncesinde TÜİK tarafından açıklanan enflasyon rakamları incelediğinde enflasyonun beklentilerin üstünde olduğunun görüldüğünü anlatan Gündoğdu, "Biz, Meclis'ten ayaklarımızı kısaltan değil, yorganımızı uzatan bir bütçeyi yürürlüğe koymasını bekliyoruz" diye konuştu.
2008 yılı içinde kamu çalışanlarına yüzde 5.96 maaş zammı verildiğini belirten Gündoğdu, enflasyon farklarının memur maaşlarına yansıtılmasını istedi. Gündoğdu, şöyle devam etti:
"Kasım ayı itibariyle yıllık enflasyon TÜFE'de yüzde 10.76, ÜFE'de yüzde 12.25 olarak açıklanmıştır. Dolayısıyla kamu çalışanlarının Kasım ayı itibariyle TÜFE bazında yüzde 4.80 alacağı bulunmaktadır. Bu rakam Aralık ayı ile birlikte yüzde 5'leri aşacaktır. Kamu çalışanlarına 2009 Ocak'ta yüzde 4 maaş zammı yapılacaktır. Enflasyonun mevcut artış hızıyla devam etmesi durumunda bile hedeflenen enflasyon gerçek enflasyonun çok gerisinde kalacaktır. Memur-Sen olarak, 2008 yılı enflasyon farkı olarak yüzde 5, 2009 toplu görüşmelerinde birinci altı ay için kararlaştırılan yüzde 4 ve 2009 yılı birinci altı aylık dönemde oluşacak yüzde 3'lük enflasyon farkı tahmini ile birlikte toplam yüzde 12 maaş zammı istiyoruz."
Gündoğdu, 2008 yılı toplu görüşme süreci sonunda imzalanan mutabakat metninin gereklerinin yerine getirilmesini de talep etti. Uluslararası Para Fonu (IMF) ile Türkiye arasında ilk anlaşmanın imzalandığı 1958'den bu yana yarım asır geçtiğini ve bugüne kadar IMF ile 19 stand-by anlaşması imzalandığını hatırlatan Gündoğdu, hükümetin devam eden finansal krizi gerekçe göstererek IMF ile anlaşma yapma yönünde bir eğiliminin olduğunu gördüklerini kaydetti. Yapılan anlaşmalarla sadece kendisine kazandırmayı hedefleyen IMF ile yeni bir anlaşma yapılmaması çağrısında bulunan Gündoğdu, şunları söyledi:
"Ancak, biz dahil olmak üzere kamuoyunun muhalefetine rağmen anlaşma yapılır ve iddia edildiği gibi 20 milyar dolarlık bir kredi kaynağı sağlanırsa, bu kaynak bankalar ve diğer finans kuruluşlarına değil, özellikle KOBİ'ler olmak üzere reel sektörü desteklemek ve satın alma gücü krize bağlı olarak küçümsenmeyecek oranda düşen dar ve sabit gelirli çalışanların (işçi, memur, asgari ücretli ve emekli) ücretlerinde artış yapmak amacıyla kullanılmalıdır. IMF, güçlü Türkiye idealinin önündeki en büyük engellerden biridir. Krizden kurtulalım derken paçamızı IMF'ye kaptırmak, ölümle sıtma arasında tercihte bulunmaktan farksızdır. Bu anlamda, IMF ile stand-by anlaşması yapmak yerine; milletin, sivil toplumun, kurumların, siyasetin, bürokrasinin birikim ve deneyimleri devreye sokulmalı ve hazırlanacak kaynak paketleri, oluşturulacak yeni uluslararası pazarlar aracılığıyla krizi gerçekten fırsata dönüştürebiliriz. Aksi halde, IMF açısından bir fırsat ülkesi konumuna geliriz. Birilerinin dediği gibi IMF'nin hedefi nefes aldırmak değil, çalışanların ve üretenlerin nefesini kesmektir."
Gündoğdu, Memur-Sen AR-GE biriminin araştırmasına göre IMF ile yapılan stand-by anlaşmalarının zararlarını sıraladı. Basın toplantısı sonunda gazetecilerin soruları üzerine Ermenilerden özür dilenmesi yönünde başlatılan çalışmaları değerlendiren Gündoğdu, her iki ülkenin arşivlerini ortak açarak sorunun bilimsel olarak ele alınması gerektiğini söyledi.
Daha önce CHP'nin çarşaf açılımını, "Baykal'ın samimi olduğuna inanırsak ona plaket veririz" sözleriyle değerlendiren Gündoğdu, 'CHP'ye plaket verme fikriniz halen geçerli mi?" şeklindeki soruya, şu yanıtı verdi:
"Biz CHP'nin sergilediği bu tablodan gayet memnunuz. Karakolda doğru söyleyen mahkeme şaşarmış. Biz karakolu gördük, mahkemeyi yani seçim sonunu bekliyoruz. Plaketimiz hazır. CHP bu açılımı 1-2 yıl önce yapmış olsaydı bugün Türkiye'de başörtüsü sorunu olmazdı. Biz laiklik içinden cımbızla cümleler alıp, laikliğe dindarlık karşıtı anlam yükledik. Okumak isteyen başörtülü kızlarımızı dövme sopası olarak kullandık. Bunlar yanlış."