Hakem kurulu üyeleri bugün kamu çalışanlarının ortaya koyduğu iradeyi, gücü görmeli ve onların taleplerine kesinlikle kulak tıkamamalıdır" dedi.
Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, memurun patlama noktasına geldiğini belirtirken, "Gerek hükümet gerek hakem kurulu mesajı iyi alsın. Bundan sonra yapılabilecek iyileştirmeler için zaman henüz tükenmiş değil ama memurun sabrı tükendi" dedi.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen, kamu emekçilerinin bugün akıl ve yüreğini birleştirerek, geleceğine sahip çıktığını vurgularken, "Bunun karşısında, hükümetin teklifi ve tutumu bunun altında kaldı, ezildi. Hakem kurulu üyeleri bugün kamu çalışanlarının ortaya koyduğu iradeyi, gücü görmeli ve onların taleplerine kesinlikle kulak tıkamamalıdır" dedi.
KESK Genel Başkanı Lami Özgen ve Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Ahmet Özer, kamu çalışanlarının bugün gerçekleştirdiği bir günlük iş bırakma eylemini Habertürk yayınında değerlendirdi. Eğitim-Bir-Sen Genel Sekreteri Özer, bugün Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen'in tarihindeki en büyük iş bırakma eyleminin gerçekleştirildiğini belirtti. Şu an itibariyle üyelerinin Türkiye genelinde yüzde 90'na yakının bu eylemlere katıldığını belirten Özer, illerdeki katılımında yüksek olduğuna dikkat çekti. Bu eyleme mecbur kaldıklarını ifade eden Özer, "Şimdiye kadar bu tür eylemlere biz katılmıyorduk ama artık deyim yerindeyse bıçak kemiğe dayandı. Artık memur patlama noktasına geldi. Bu noktada katılımın da ben illerimizde büyük olduğunu söyleyebilirim" dedi.
'BİR FIRSAT DAHA VAR'
Toplu sözleşme görüşme sürecini Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in centilmence yürüttüğünü belirten Özer, "Sayın Bakan hakikaten süreçte, bu noktada iyi bir tavır sergiledi" diye konuştu. Memurun süreçte sabırlı davrandığını, tepkisini göstermekte acele etmediğini dile getiren Özer, "Memur ayın 21'ne kadar sabırlı davrandı. Biz de bu noktada sabırlı davrandık. Önce 15 Mayıs itibariyle bir uyarı eylemi yaptık. Uyarı eylemiyle biz "sizden sonuç istiyoruz' dedik. Fakat kamu işveren heyeti bu eylemleri de görmedi. Yaptığımız eylemler yasaldır, meşrudur. Hem uluslararası anlaşmalar çerçevesinde meşrudur, hem de bizim kendi hukuk çerçevemizde meşrudur" şeklinde konuştu.
Özer, hakem kuruluna, memurun yaptığı eylemi, verdiği mesajı iyi okuması çağrısında bulunurken, şöyle konuştu:
"Gerek hükümet gerek hakem kurulu mesajı iyi alsın. Bundan sonra yapılabilecek iyileştirmeler için zaman henüz tükenmiş değil ama memurun sabrı tükendi. Memur artık bıçak kemiğe dayandı diyor. Bu noktada bunu yetkililerin görmesini bekliyoruz. Bu anlamda bir fırsat daha olduğunu düşünüyorum."
'KİMSE BİZE YUNANİSTAN'I ÖRNEK GÖSTERMESİN'
KESK Genel Başkanı Özgen ise toplu sözleşme sürecinde kamu çalışanlarını sadece mali ve sosyal hakları öne çıkarmadığına dikkat çekerken, mesleki, özlük, akademik ve demokratik haklarını da öne çıkardığını söyledi. Hükümetin özellikle kamu çalışanları ve muhalif kesimlerin bütün taleplerine yönelik "tehditkar" bir tutumu olduğunu savunan Özgen, şöyle konuştu:
"Biz bütün eleştirilerimizi o toplu sözleşme masasına sunduk ancak hükümetin talepleri ve teklifleri öne çıkarken özellikle rakamlar üzerinden bir yaklaşımı kamu çalışanlarına yönelik ortaya koymasını biz kabul etmiyoruz. Bu ülke büyüyorsa, büyüyen 18 ülke arasındaysa, bu ülkenin büyüme oranı yüzde 8 civarındaysa buradan kamu çalışanlarının alması gereken bir pay vardır. Kimse bize Yunanistan'ı, İspanya'yı ya da İtalya'yı örnek göstermesin. Onlar eğer kendi ekonomik politikalarını yürütemedilerse bu onların sorunu. Ama Türkiye'de mevcut hükümet 10 yıldır iktidar ve ekonomik politikaları geliştiriyor. Bu ekonomik politikalar yanlışsa, bunun sonucu kriz doğuruyorsa bu hükümetin sorunudur. Bütçe yapılırken bütçe kalemleri, özellikle işverenlere yönelik, sermaye kesimine yönelik teşvikler şeklinde öne çıkarken kamu çalışanlarına o oranda kısıtlama yapılması bizim açımızdan kabul edilen bir durum değildir."
'HAKEM KURULU TALEPLERİMİZE KULAK TIKAMAMALIDIR'
Özgen, toplu sözleşme sürecinde grevin olmazsa olmaz olduğunu vurgularken, şunları kaydetti:
"Hükümet eğer şuna güveniyorsa; "yani hakem kurulu 11 kişiden oluşuyor, bunların 6 kişisi hükümet tarafı, geri kalan 5 kişi sendikalar tarafı, her koşulda ben çoğunluğu elimde tutuyorum ve teklifimi hayata geçiriyorum' diyorsa ki diyebilir ama bir, biz kamu çalışanları olarak, en azından KESK olarak buna karşı tutumumuzu sürdüreceğiz. Eylem ve etkinliklerimizi sürdüreceğiz. İkincisi KESK'in üyeleri, diğer konfederasyonunun üyeleri ve herhangi bir sendikaya üye olamayan kamu emekçileri bugün akıl ve yüreğini birleştirmek suretiyle kendi geleceğine sahip çıktı. Bunun karşısında, hükümetin teklifi ve tutumu bunun altında kaldı, ezildi. Aynı tutum hükümet tarafından hakem kurulu üzerinden sürdürülürse aynı husus hakem kurulu için de geçerlidir. Hakem kurulu üyeleri bugün kamu çalışanlarının ortaya koyduğu iradeyi, gücü görmeli ve onların taleplerine kesinlikle kulak tıkamamalıdır. Aynı paralelde de hükümeti temsil eden bürokrasinin de bunu görmesi gerektiğini düşünüyorum. Aksi taktirde onlar da bu sürecin altında kalacaklardır. (ANKA)
ANKARA (ANKA)