Ağlamak, çoğu kişi için zayıflık belirtisi olarak görülse de insanların doğal olarak verdiği bir reaksiyondur. Çok üzüldüğümüzde, stres altındayken, kötü haber geldiğinde veya çok mutlu bir şey gerçekleştiğinde gözyaşlarımızı tutamayabiliriz. Hatta artık gözyaşlarınızı hiç tutmayın. Son çalışmalara göre; ağlamanın sağlığa faydaları olabileceği ortaya çıktı.
Amerika Birleşik Devletleri istatistiklerine göre, kadınlar ortalama olarak ayda 3,5 kez, erkekler ise 1,9 kez ağlıyor. Genel olarak, bir kişi günde yaklaşık 300 ml, yılda yaklaşık 38 litre gözyaşı sıvısı salgılar. Bu gözyaşları fiziksel ve zihinsel sağlığı etkiler.
Ağlamak, vücutta gelişen doğal bir süreçtir ve sağlığı her yönüyle etkiler.
İşte ağlayarak çözebileceğiniz sağlık sorunları:
2014 yılında yapılan bir araştırma, ağlamanın insanların stresli zamanlarda rahatlamasına yardımcı olabileceğini buldu. Ağlamanın sonuçları anlık değildir ve vücudun gevşemeye başlaması birkaç dakika sürebilir. Araştırmacılara göre ağlamak, beyin üzerinde sakinleştirici bir etkiye sahip olan parasempatik sinir sistemini harekete geçiriyor.
Yüksek tansiyon felç, kalp krizi, kalp yetmezliği, bunama ve hatta böbrek yetmezliği gibi birçok ciddi sağlık sorununa yol açabilir. Ancak iyi haber şu ki, birçok araştırmaya göre ağlamak kan basıncını düşürür, nabzı sakinleştirir ve kontrol altında tutar. Tabii ki ciddi tansiyon problemleriniz varsa ağlamaya güvenmeyin, tıbbi yardım alın.
Ağlarken gözlerinizden akan yaşlar duman ve toz gibi kirleri temizleyebilir. Ayrıca ağladığınızda, gözyaşlarınız stres nedeniyle vücudunuzda biriken toksinleri dışarı atar. Toksinlerin bu şekilde uzaklaştırılması, vücuttaki kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olarak daha iyi bir ruh hali sağlar. Bu nedenle, iyi bir ağlamadan sonra ağırlığın gittiğini hissetmeniz şaşırtıcı değildir.
Davranışınızın neden agresifleştiğini merak ediyorsanız ve son zamanlarda kendinizi endişeli ve sinirli hissediyorsanız, kesin bir cevap olamayacağını bilmelisiniz. Ruh hali değişimleri çeşitli nedenlerle ortaya çıkabilir. Vücutta manganez birikimi de bu duruma yol açabilir. Ama ağladığınızda, vücuttaki fazla manganez gözyaşlarıyla birlikte dışarı akar. Bu, vücuttaki konsantrasyonunu azaltır ve sonuç olarak sizi sakinleştirir ve odaklanmanızı sağlar.
Fiziksel acı içindeyken, birkaç damla gözyaşı genellikle istemeden yuvarlanır. Bu sayede vücut ağrı hissini azaltır. Araştırmalar, ağlamanın bir tür kendini teselli etmenin yanı sıra, aşk hormonu olarak bilinen oksitosini ve mutluluk hormonu olan endorfini de salgıladığını bulmuştur. Bu hormonlar insanları iyi hissettirir ve hem fiziksel hem de duygusal acıyı hafifletebilir.