Queensland Üniversitesi'nden bilim insanları, 48 yaşındaki kadınların ortalama olarak menopoz belirtilerini deneyimlemeye başladıklarını, bir yıl boyunca regl olamayan kadınların menopoza girdiklerini açıkladı. Bu süre zarfında, kadınlar vücutlarında hormonal değişikliklere bağlı olarak hoş olmayan belirtiler yaşayabilirler.
Uzun süreli östrojen azlığı sonrası genital organlarda atrofi yani küçülme görülür. Rahim, vajina ve vulva ve üretrada küçülme olur. Buna bağlı olarak sık idrara çıkma, kabızlık, vulvada kaşıntı, ağrılı cinsel birliktelik, rahim sarkması, idrar kaçırma, idrar kesesinde sarkma, makatta sarkma olabilir.
Deride, saç köklerinde ve ter bezlerinde östrojen reseptörleri vardır. Menopoz sonrası buna bağlı değişiklikler ortaya çıkar. Deri incelir, kolajen miktarı azalır. Saç ve kıl miktarı azalır. Cilt kurur, esnekliğini kaybeder ve yara iyileşmesi gecikir. Çene, dudak ve göğüste kalın tüyler çıkabilir. Koltuk altı ve genital bölgede kıl miktarı azalır. Aşırı terleme sorunu ortaya çıkabilir.
Menopoz döneminde ağız kuruluğu, ağızda kötü tat ve diş eti hastalıkları olabilir. Kabızlık ve basur sık görülür. Reflü ve safra taşına da sık rastlanır.
Kadınlarda kalp hastalıklarına yakalanma riski menopozla birlikte artar. Östrojen koroner kalp hastalıkları riskini azaltan bir hormonken menopozla birlikte östrojen azalmasıyla koroner kalp hastalıkları riski artar. Menopozla birlikte kolesterol artar. Yüksek tansiyon ortaya çıkabilir. Damar sertliği görülür.
Menopozla görülen diğer bir önemli problem osteoporozdur. Osteoporoz kemik mineral yoğunluğunun azalması sonucu kırıklara davetiye çıkarır. Menopozlu kadınlar her yıl kemik kitlelerinin % 3-4'ünü kaybederler.
Menopoz sonrası kadınlarda metabolik hız yavaşlar, kilo artışı görülür. Cinsel isteksizlik baş gösterir.
Menopoz sonrası kadınların aşırı terleme problemi için botoks yöntemini tercih ettiklerini dile getiren Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ebru Durmuş, bu işlem sayesinde kişilerin sosyal hayatında daha öz güvenli bireyler haline geldiklerini söyledi.
Botoks uygulamasıyla; koltuk altı, el, ayak ve saç derisindeki aşırı terlemenin durdurulabileceğine değinen Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Ebru Durmuş, özellikle menopoz sonrasında kadınların tarafından bu işlemin sıkça tercih edildiğini söyledi.
Menopoz döneminin en büyük sorunlarından birinin aşırı terleme olduğunu anlatan Op. Dr. Durmuş, "Son dönemlerde bu yöntem özellikle menopoz dönemindeki kadınlar tarafından sıkça tercih ediliyor. Maksimum 10 dakika süren botoks işlemi sonrasında, kişi gündelik hayatına geri dönebilir. Herhangi bir ağrı ya da sızı hissetmez" dedi.
Terleme problemini çözen bireylerde öz güven artışının da yaşandığını dile getiren Op.Dr. Durmuş, "Botoks ile ter bezleri ile sinir uçları arasındaki iletişimi durdurarak, ter bezlerinin çalışması azaltılır. Aşırı terleme sebebiyle iş hayatı ve sosyal yaşamında sıkıntı yaşayan bireyler, dilediklerini giyemeyen kişiler, bu yönteme sıklıkla başvurmaktadır. Botoks ile aşırı terlemeyi durduran kişilerin, bu sorunu çözdükten sonra öz güvenlerinde de artış yaşandığını görmekteyiz" şeklinde konuştu.
Durmuş, şöyle devam etti: "Bu tedavi ile vücudun belirli bölgelerinde rahatsız eden aşırı terlemeyi bloke edebiliyoruz. Botoks işlemi ile aşırı terlemeden kurtulabilir, uzman önerisine göre işlemlere devam ettiğiniz sürece de bu sorunun tekrar görülmemesini sağlayabilirsiniz. Hamile ve emziren kadınlar dışında herkes bu botoks uygulamasını yaptırabilir. Bu süre uygulama yapılan kişinin fizyolojik durumu ve yapılan bölge ile ilişkilidir. Botoks tam etkisini 4 ila 7 gün arasında göstermektedir. İşlem bölgeye oturduğunda istenen sonuca ulaşılır. İşlemin uzman Estetik ve plastik cerrah tarafından yapılması ve uzmanın belirlediği aralıklarda ihtiyaç dahilinde tekrarlanması, etkisini sürdürmesi açısından önemlidir."