ANKARA (İHA) - Menopoz dönemini temsil eden 45-54 yaş grubundaki kadınların, hem genel şikayetlerinin, hem de psikolojik, somatik ve psikosomatik belirtilerinin daha fazla olduğu belirtilirken, hormon tedavisi sonucunda, depresif duygu durumundaki belirtilerin azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı bildirildi.
Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Rüveyde Bayraktar, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, biyolojik ve tıbbi anlamda, 'son adet kanaması' olarak tarif edilen ve üretkenliğin (doğurganlığın) sona erdiğine işaret eden bir parametre olan menopozun, 35-65 yaş grubundaki tüm kadınlar için evrensel bir olay olduğunu bildirdi. Menopoza girişin, 45-55 yaşları arasında değişmekle birlikte, genellikle 50 yaş civarı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Rüveyde Bayraktar, kadınların, menopoza dair değişimleri 35 yaşından itibaren yaşamaya başladığını ve bu durumun 50 yaşına kadar devam ettiğini söyledi.
MENOPOZUN BELİRTİLERİ Menopoz döneminde, kadınlarda somatik (fiziki), psikosomatik ve psikolojik (ruhi) birtakım belirtilerin ortaya çıktığını ve bu belirtilerin iki grupta toplandığını vurgulayan Prof. Bayraktar, 'Sıcak basması, gece terlemesi, uykusuzluk, sinirlilik hali, konsantrasyon kaybı, unutkanlık ve idrar yolu şikayetleri' şeklindeki belirtilerin, bu dönemde kadını huzursuz edebildiğini, ancak tek başına ciddi sağlık sorunlarına sebep olmadığını kaydetti. Prof. Bayraktar, buna karşılık, osteoporoz adı verilen kemik yoğunluğunun kaybı ve kalp-damar hastalıkları gibi, başlangıçta belirti vermeyen, ancak yıllar ilerledikçe ortaya çıkan belirtilerin ise ciddi sağlık sorunlarına sebep olabildiğini bildirdi.
EĞİTİM DÜZEYİ-MENOPOZ İLİŞKİSİ 29-60 yaş arasındaki kadınlarda menopoza dair belirtiler ve tutumlarla ilgili olarak yapılan bir araştırmanın, 55-60 yaş grubunun, belirtiler açısından en yoğun grup olduğunu ve eğitim düzeyi yükseldikçe toplam belirti puanının düştüğünü ortaya koyduğunu ifade eden Prof. Bayraktar, "Ayrıca, 45-54 yaşları arasındaki, menopozda olup kliniğe başvuran grubun toplam belirti puanının, anlamlı olarak daha yüksek olduğu görüldü. Yaş ilerledikçe ve eğitim düzeyi yükseldikçe, menopoza ilişkin tutumların daha olumlu hale geldiği belirlendi. Araştırmada, hayata bakış açısı (iyimserlik) ile menopoza ilişkin tutumlar arasında pozitif yönde bir ilişki bulundu" dedi.
HORMON TEDAVİSİ
Hormon tedavisi alan grubun, tedavi öncesi ve sonrasındaki puanları arasında anlamlı bir fark bulunduğunu vurgulayan Prof. Bayraktar, "Hormon tedavisi sonucunda, menopoz döneminde ortaya çıkan depresif duygu durumundaki belirtilerin azaldığı veya tamamen ortadan kalktığı görülmüştür. Elde edilen bu sonuç çerçevesinde araştırmacılar, eğitim düzeyi yükseldikçe psikolojik belirtilerle baş etme becerisinin artabileceğini ve hormon tedavisinin depresif belirtilerin azalmasına katkıda bulunabileceğini bildirmişlerdir" diye konuştu.