İSTANBUL (AA) - HİLAL UŞTUK - "Türk İşi Dondurma" filminde hayatından esinlenilen iki Türk'ten biri olan dondurmacının torunu Mustafa Engür Menteşoğlu, yapımcı Mustafa Uslu'yu ziyaret ederek, film dolayısıyla gurur duyduğunu aktardı.
Çanakkale Savaşı sırasında Avustralya'da yaşayan iki Türk'ün ülkeleri için verdikleri mücadeleyi konu edinen filmde, Ali Atay'ın canlandırdığı karakterin dedesi Abdullah Menteşoğlu olduğunu söyleyen Engür Menteşoğlu, filmi izledikten sonra Uslu'yu ziyaret ettiğini belirterek, "Menteşoğlu ailesinin bir ferdiyim. Filmdeki dondurmacı 'Menteşoğlu Abdullah' karakterinin kardeşinin torununun çocuğuyum. Kalabalık bir aileyiz. Ailemiz, 1867'de Çeçenistan'dan Samsun'a göç etmiş. Biz bu hikayeyi daha önce büyüklerimizden, dedem ve dedemin kardeşlerinden dinlemiştik." dedi.
Menteşoğlu Abdullah'ın Sultan Abdülmecid döneminde Avustralya'ya gittiğini dile getiren Engür Menteşoğlu, "Oraya yerleşmek zorunda kalıyor ve akabinde Tarakçıoğlu Mehmet ile bu olaylar yaşanıyor. Gerçekten etkileyici bir hikaye. Mustafa Bey'i tebrik ediyorum." ifadelerine yer verdi.
Engür Menteşoğlu, kendisinin de bu hikayeyi beyazperdeye aktarma hayali olduğunu sözlerine ekleyerek, "Bunu beyazperdede izlemek, benim için gurur verici. Gerçekten müthiş bir hikaye. Bu askerlerin Afgan veya Hintli olduğu iddia ediliyor. Ama bizim Afganistan ve Hindistan'da akrabamız yok." değerlendirmesinde bulundu.
Ali Atay'ın karaktere çok yakıştığının ve tip olarak Menteşoğlu aile üyelerine benzediğinin altını çizen Menteşoğlu, ailesinin de film dolayısıyla gurur duyduğunu söyleyerek, Uslu ve ekibine teşekkür etti.
- "Bugüne kadar dokunulmamış, el değmemiş konuları film yapıyoruz"
Filmin yapımcılığını üstlenen Mustafa Uslu ise iki yıldır Türk sinemasına film ürettiklerine işaret ederek, "Bugüne kadar dokunulmamış, el değmemiş konuları, bizi biz yapan, Türk milletinin özelliklerini taşıyan, merhamet, iyilik ve kahramanlık hikayelerini beyaz perdeye taşımaya çalışıyoruz. Bunu yaparken çok özenli davranıyoruz. Şükürler olsun, şu ana kadar Ayla filmiyle, dünyada birçok kişinin kalbine dokunmayı başardık." açıklamasını yaptı.
Türk İşi Dondurma'nın planlamasını 2018'de yaptıklarını aktaran Uslu, şu bilgileri verdi:
"Çok ciddi, 4 aylık bir araştırma sürecinden sonra filmi çekmeye karar verdik. Bizi bu filmi çekmeye iten şey, 1950'li yıllarda Genelkurmay Başkanlığı'nın bu konuyu araştırmak ve bununla ilgili bir makale yazmak üzere görevlendirdiği Albay Sebahattin Bey'in makalesidir. O makalede açık ve net bir şekilde bu kahramanlığı yapan iki şahsın Türk vatandaşı olduğu, birinin Tarakçılar diyarından Tarakçıoğlu Mehmet, diğerinin Karadeniz diyarından Menteşoğlu Abdullah olduğu, Avustralya müzesinin orijinal kayıtlarında mevcut. Avustralya tarihinde, iki Türk'e karşı kendi topraklarındaki ilk savaş olarak kayıtlara geçmiş. Biz buradan yola çıktık. Herhangi bir tartışmaya mahal vermemek, insanları yanlış yönlendirmemek için her şeyi göz önünde bulundurarak, filmin başına 'Tarihsel gerçekliklerden esinlenerek ve kurgulanarak yapılmıştır.' yazdık. Zaten dünya sinema literatüründe, bunu yazdığınız zaman bir filmin başına, ondan sonrasını kurgulayabilirsiniz."
Mustafa Uslu, bazı kişilerin filmi izlemeden yorum yaptığını söyleyerek, "Film savaş taraftarı, savaşı destekleyen bir film değil. Zaten bu film barış üzerine kurulmuş bir film." ifadelerini paylaştı.
- "Ayla gibi gerçek hayat hikayesi zannettiler"
Filmin İngiltere'de de vizyona gireceğini kaydeden yapımcı Uslu, filmin vizyona girmesinin ardından Menteşoğlu Abdullah'ın aile fertlerinin kendilerine ulaştığını söyleyerek, "Onlar bize teşekkür etti. Torunu, dedelerinin hayatının böyle bir filme konu olmasından onur duyduğunu söyledi. Bu da tabii bizi motive etti. Keşke, o yazılardan önce biraz beklense ya da araştırılsa idi. Emeğin her türlüsüne saygınız olması gerekiyor. O filmde bir emek var. Yazın sıcağında dekorlar kuruldu, sahneler hazırlandı. Aylarca çalışıldı. Bu kadar acımasızca eleştirilmek bizi üzdü ama yıldırmadı. Biz yine böyle projeler yapmaya devam edeceğiz." diye konuştu.
Uslu, filmin önceki günlerde Londra'da İngiliz basın mensuplarına gösterildiğini ve orada ayakta alkışlandığını ifade ederek, "(Türkiye'deki izleyiciler) Bunu sanki Ayla gibi gerçek hayat hikayesi ya da Müslüm gibi biyografik bir hikaye zannettiler. Oysa bu bir kurgulamaydı. Senaristin, yönetmenin ve yapım ekibinin kurguları, esinlenmeleri vardı filmde. Bize biraz haksızlık yapıldığını düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
Yaşanmış bir olaydan esinlenilerek sinemaya uyarlanan, Can Ulkay'ın yönettiği, Gürkan Tanyaş'ın senaryosunu yazdığı filmin konusu kısaca şöyle:
"Avustralya'da yaşayan iki Türk, geçimlerini devecilik ve el arabası ile dondurma satarak sağlar. 1915 yılında memleketlerinde savaş çıktığını öğrenen ikili, Çanakkale'ye cepheye gitmeye karar verir. Ancak, yetkililer onların adadan çıkmalarına izin vermez. Bu sırada Avustralya'da Türkler aleyhine propaganda yapılmaya başlanır. İngilizlerin Avustralya'da asker devşirmek için broşür dağıttığını öğrenen iki Türk, ülkelerinde veremedikleri mücadeleyi Avustralya'da vermeye karar verir."