İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Tekirdağ'da partisinin Süleymanpaşa İlçe Başkanlığı'nı ziyaret edip, teşkilat önünde toplanan halka seslendikten sonra, esnaf ziyaretlerinde bulundu. Akşener, konuşmasında asgari ücret ve emekli maaşı ile ilgili dikkat çeken açıklamalarda bulundu.
20 Ocak 2020'den bu yana il ve ilçelerde esnafı arkadaşlarıyla ziyaret ettiğini söyleyen Akşener, "2,5 yıldır o esnaf dükkanlarının içinde ne dertler, ne acılar, neler gördük neler. O esnaf dükkanları içerisinde gördüklerimizi kamuoyuyla paylaştık. Aldık o dertleri, çözümlerini ürettik ve dedik ki, bizi yöneten ağalara, aha da biz çalıştık, bu milli maldır alın kullanın, gerçekleştirin, milletimiz, vatandaşımızın dertleri çözülsün. Bazılarını aldılar, yüzde 20-30 yaptılar. Bazılarının kulağının üstüne, bazıları için kulaklarının üstüne yattılar. Şimdi Türkiye'de bir tuhaflık oldu uzun bir zamandır. Siyaset Tekirdağlılar bilir ki, siyaset çözüm üzerinden yapılır. Bu dükkanların sahipleri için biliriz ki müşteri velinimettir. Çok uzun bir zamandır seçmen, siyasetçi için velinimet olmaktan çıktı. Yani seni dinlemiyorlar kardeşim. Senin derdini duymuyorlar kardeşim. Ama seçime giderken seni şucu, bucu deyip itham edip ve komşuyu komşuya, kardeşi, kardeşe düşürüp ceketimi assam şapkamı assam oy alırım hesabıyla çıkan sensin, kazığı yiyen sensin. Dolayısıyla yapmaya çalıştığımız şey şudur. Bakmaya çalıştığımız şey şudur. O dükkan sahiplerinin müşterilerine, 'Benden niye alışveriş etmiyorsun' diye hain terörist dediğini duydunuz mu? Ama sayın Erdoğan'ın, Sayın Erdoğan'ın alkışçısı değilseniz terörist olursunuz, hain de olursunuz. Dolayısıyla, o dükkan sahiplerinin sattığı malla, verdiği hizmetle ilgili nasıl müşterisi velinimetiyse seçmenle siyasetçinin velinimetidir" diye konuştu.
Tekirdağ'ın tarımın olduğu güzel bir il olduğunu söyleyen Akşener, gelişmesi, büyümesi, zenginleşmesine dair bir şey yapılmadığını savundu. Gittiği yerlerde çiftçilik, besicilerle karşılaştığını anlatan Akşener, şunları kaydetti:
"Onlar, onlar şu anda ağlıyor. Gebe ineğini kasaba kesime götürdüğü için ağlıyor. Memelerinden süt damlayarak kesime gönderiyor ve 7 ineğin sahibi genç kardeşim karşımda sinir krizi geçiriyor. Kayseri'de bir besici kardeşim kendi kendiyle dalga geçerek ama ağlayarak dedi ki, 'Abla ben ineklerime oruç tutmayı, mallarıma oruç tutmayı öğretiyorum.' Bu ne demek biliyor musunuz? Az yem veriyorum, açlığa alıştırıyorum demek. Bunu Manisa'da söylediğim zaman AK Parti'li bir yönetici geldi bana dedi ki, 'Hayvanlar oruç tutmaz.' Elbette oruç tutmaz. Hayvanları oruca mahkum eden utansın be. Ondan utanacağına gelip ne diyorsun? Söylemeye çalıştığım şey şu. Sizin dertlerinizle ilgilenmek, o dertleri görmek, o dertlerin çaresini üretmek, daha sonra da sizin karşınıza çıkıp rekabet etmek siyasetçinin işidir. Ben daha iyi hizmet ederim demek siyasetçinin işidir. Yoksa sana parmağını sallayıp sen şucusun, ben bucuyum, şu da şucudur deyip, manevi değerlerinizle, kutsallarınızla oynayıp sizi birbirinize düşman ederek oy almak siyasetçinin işi değildir. Bakın buraya benim gibi herkesi getireceksiniz. El ele verip bu harami düzeni sandıkta helal oylarınızla birlikte sandığa gömüp emekli edeceğiz."
Türkiye'nin her yerinden gençlerin kendisine 86 puanla atanamadıklarını, 62 puan alan arkadaşlarının atandığını anlattığını söyleyen Akşener, "Çünkü onun akrabası vardı, dayısı vardı. Atanamayan öğretmenler var. Neden atamıyorsunuz kardeşim, neden atamıyorsunuz? Korumalı kura 200 milyarın üzerinde para ayırdınız dolar yükselmesin, Türk parası değer kaybetmesin diye emeklinin, çiftçinin, kadının cebinden, bu gençlerin cebinden aldınız. Bakın biz bunu unuttuk. Bize bunu unutturdular. Size şimdi emekli maaşı en düşüğü söyleye söyleye 2 bin 500 lira oldu. Biz de halbuki demiştik ki ya bir şey söylüyoruz, yapsalar bile yarısını yapmıyorlar. Dedik ki bir emeklinin en düşük emeklinin maaşı asgari ücret kadar olmalı. Asgari ücrette şu anda işte o bugünkü zamlara uygun hale getirilmeli. Dolayısıyla en düşük emekli maaşı asgari ücret kadar olmalı. Onlar yapmıyor kardeşim, biz yapacağız inşallah el ele vereceğiz, biz yapacağız" ifadelerini kullandı.
Akşener, nisanda çiftçinin gübre atamadığını belirterek, şu değerlendirmede bulundu:
"Türkiye'nin hiçbir yerinde atamadı. Pahalı çünkü ama ne oldu biliyor musunuz? Telekom'dan 24 milyar lirayı aldılar, Hariri'nin cebine koydular. Bizimkinin aile arkadaşı, aile dostu Sayın Erdoğan dedi ki Hariri'yi üzmektense emekli üzerim, çiftçiyi üzerim, genci üzerim, ev kadınını üzerim, atanamayan öğretmeni üzerim. Şimdi önce sandığa gidilecek çiftçi gidecek. Diyecek ki gübre atamadım, ilaç alamadım. Hariri'nin cebine 24 milyar lira koydular, gidip oyunu atacak. Her gün zam geliyor, gidiyorum müşteri alamıyor, insanlar alamıyor. İnsanların alım gücü düştü ama haldır haldır zam geliyor. Sonuç itibariyle sizi düşünmeyen, sizi adam yerine koymayan bu iktidar için, bu zihniyet için sandıkta helal oylarınızla hepsini emekliye birlikte sevk edeceğiz. El ele verin bu harami düzeni birlikte emekliye sevk edeceğiz."
(DHA)