Gezi Parkı davasında 18 yıl hapse mahkum edildikten sonra milletvekili seçilen Can Atalay'ın avukatları, "müvekkillerinin milletvekili seçilmesi nedeniyle hakkındaki yargılamanın durması ve tahliye edilmesi" talebiyle Yargıtay'a başvurmuştu. Yargıtay'ın talebi reddetmesi üzerine Atalay, AYM'ye bireysel başvurusunda bulunmuştu. Yüksek mahkeme, "seçilme ve siyasi faaliyette bulunma" ile "kişi hürriyeti ve güvenliği" haklarının ihlal edildiğine ve Atalay'ın yeniden yargılanarak tahliyesine karar verilmesine hükmetmişti.
Anayasa Mahkemesi tarafından, Atalay'ın yeniden yargılanması ve tahliyesi istemiyle yerel mahkemeye gönderilen dosya, yerel mahkemece karar verilmeden Yargıtay 3. Ceza Dairesi'ne iletilmişti. İhlal kararına uymayan daire, ayrıca bu kararı veren AYM üyeleri hakkında suç duyurusunda bulunmuştu.
"Yüksek yargıda Can Atalay gerilimi" olarak anılan olay siyasetin gündemini de uzun süre meşgul etmişti.
AYM, dün Atalay hakkında ikinci kez hak ihlali kararını verdi. Bu karar sonrası İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, sosyal medyadan şunları ifade etti:
"Anayasa'nın uygulanmasından sorumlu kurumlarımız yine bir tarihi sınavla karşı karşıya. Anayasa Mahkemesi, Can Atalay davası ile ilgili bir kez daha hak ihlali kararı vererek, 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ne de bu kararın gereğini yapmaya hükmetti. Alınan bu yeni karar, devletin kurumları arasındaki çatışmayı sonlandırmak için bir fırsattır. İstanbul 13'üncü Ağır Ceza Mahkemesi, bu konudaki karar merciinin kendisi olduğunu dikkate alarak, bir an önce gereğini yapmalı ve bu kriz derhal çözülmelidir. Gelin, Türk Milleti'nin vicdanının, hakkının ve hukukunun yanında durun. Ülkemizde zaten sorunlu olan hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti uygulamalarını daha fazla yıpratmayın. Anayasa'da ve mevzuatta dahi kaynağı bulunmayan bir uygulamayla, devlet organları arasında çatışmaya yol açacak olan bu krizi daha fazla derinleştirmeyin. Milletimizi de suni gündemlerle ve krizlerle daha fazla meşgul etmeyin."