Ankara 34. Asliye Ceza Mahkemesinde görülen duruşmaya, Akşener ve avukatlarıyla müşteki İsmail Kahraman'ın avukatı katıldı.
Suçlamalara yönelik savunma yapan Akşener, "Suça konu edilen mektubu bizzat kendim yazdım. Kahraman'ı uzun yıllardır tanırım. Bir iftar yemeğinde adım geçtiğinde, 'Ha şu Meral Kılıçdaroğlu mu?' söylemine cevap mahiyetinde bir yazıdır. Bu bir kadına en büyük hakarettir. Çünkü medeni yasa ile kadınların soyadı değişir. Evli bir kadına başka bir siyasetçinin soyadı ile hitap edilmiştir." ifadelerini kullandı.
Kahraman'ın kendisine "FETÖ'cü" dediğini dile getiren Akşener, savunmasında şunları kaydetti:
"Beyefendi bana FETÖ'cü demiş ve ispatlayamamıştır. Ama şunu dememiştir, 'Kardeşim, ben sana Meral Kılıçdaroğlu demedim.' Ben hacıyım, 7 yaşından beri 5 vakit namaz kılarım. 'Belam' sözcüğünü bilerek yazdım. Bu davada 'münafık' tanımı yoktur, 'münafık' sözünü bana 'FETÖ'cü' dediği için bir mitingde söyledim. Belam sözü hukuki değil dini bir sözcüktür, dindarlar bilir. İsmail Kahraman dindar bir kişi olduğu için bundan rahatsız olmuştur. Bu sözcük dinen tartışılır ama hukuken hakaret içermediği için suç değildir."
Her türlü cezaya razı olduğunu belirten Akşener, "Eğer cezaya çarptırılacaksam hükmün açıklanmasının geri bırakılmasını ve kamuda gönüllü çalışmayı da kabul etmiyorum. Eğer Kahraman şikayetinden vazgeçerse kabul ederim." dedi.
Kahraman'ın avukatı Samet Can Olgaç ise, sanık Akşener'in savunmalarına katılmadıklarını beyan etti.
Olgaç, "İlk söylenen Meral Kılıçdaroğlu sözü, Kemal Kılıçdaroğlu ile Meral Akşener'in aynı siyasi söylemde bulundukları için ifade edilmiştir. Bu konuyla ilgili İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulmuş ancak takipsizlikle sonuçlamıştır. Dolayısıyla bize göre atılı suç oluşmuştur. FETÖ ile ilgili beyanda ise sanığın bu söyleminden sonra gündeme gelen olaylardır ve bu davayla ilgisi bulunmamaktadır. Belam sözcüğünün toplumda anlamı bellidir. Sanığın cezalandırılmasını talep ederiz." diye konuştu.
Akşener'in avukatı Meral Alemdar ise müvekkilinin açıklamalarında hakaret içeren cümleler bulunmadığını ileri sürerek, "Müvekkilimizin savunmasına katılıyoruz. Kullanılan cümleler hakaret kastı ve tahrik taşıdığı için müvekkilim cevap verme gereği duymuştur ancak yüz yüze karşılaşmadıkları için basın yoluyla söylemiştir." dedi.
Beyanların ardından Hakim İsmail Kara, duruşmayı erteledi.