Timurlenk, bir zamanlar dünyanın en çok korkulan fatihlerinden ve krallarından biriydi. Uzmanlar, Timurlenk'in 14. yüzyıl sonunda Avrasya’daki imparatorluğunu kurduğu dönemde dünya nüfusunun %5’i kadarını öldürdüğünü söylüyor.
Timurlenk’in küresel imparatorluğunun başkentliğini yapan Semerkand, tümü süslü mavi fayanslar ile bezenmiş, yüzlerce yıllık tarihi yansıtan görkemli ve egzotik sarayları ve camileri, medreseleri ve türbeleri, yüksek minareleri ve çok büyük kubbeleri ile göz alıcı bir çöl şehri. Yukarıdaki fotoğrafta, 11.ve 19.yy arasında inşa edilmiş olan Shah-i-Zindanekropolü görülüyor. Bu nekropolde, efsaneye göre Timurlenk’in akrabalarının ve peygamber Hz. Muhammed’in kuzeninin mezarları bulunuyor.
Şaşırtıcı bir ölçekte inşa edilmiş olan Semerkand’ın camileri ve diğer tarihi yapıları modern şehrin ve vatandaşlarının üzerinde yükseliyor. Örneğin, Timurlenk’in Hindistan seferinden sonra inşa ettirdiği Bibi Khanum Camisi'nde (yukarıda) yaklaşık 100 filin yardımı ile inşa edilmiş 450 mermer sütun bulunuyor.
Timurlenk (Veya Özbekistan’da yaygın olarak bilinen adıyla Timur) günümüzde Hindistan’dan Türkiye’ye, Rusya’dan Suudi Arabistan’a kadar uzanan alanda bir imparatorluk kurmuş olmasına rağmen, egemenliğinin kalbi Semerkand’daki Registan'dı (Veya Farsça “kum ülkesi”). Bir zamanlar kraliyet duyuruları ve halka açık infazlar yapılan meydan bugün, müzik festivalleri gibi büyük etkinliklere ev sahipliği yapıyor.
Semerkand bir kubbeler şehri ve bazılarının içeriden görünüşü çok daha güzel. Gökyüzünü kaplayan bu kubbeler Timurlenk’in mimari mirası ve şehrin Unesco Dünya Mirası Listesi'ne girmesini nedeni. Fotoğrafta, Registan Kompleksi'nin bir parçası olan Tilla Kari Camiisi'nin içerisi görülüyor.
Timurlenk’in torunu ve imparatorluğun üçüncü hükümdarı Mirzo Ulugbek, bir matematikçi ve şair olmasının ötesinde, bir liderden de çok, bir entelektüeldi. Oğlu, onun boynunun vurulmasını emredip krallığın kontrolünü eline aldığında tahttan indi.
Ulugbek’in mirası en iyi şekilde, 1428 yılında inşa edilen Ulugbek Gözlemevi’nin kalıntılarında görülüyor. Şehir yönetimi, gözlem evinin girişi dahil Semerkand’ın tarihi alanlarının restore edilmesi için ulusal hazineden milyarlarca lira akıtıyor. Her restorasyonunu ardından, işlerin çoğunluğu büyük bir enerjiyle süpürüp silen yerel kadınlardan oluşan küçük bir orduya kalıyor.
Çoğu fatihten daha fazla hayata son veren Timurlenk, 1405 yılında öldü ve muhteşem Gur-Emir Türbesi'ne gömüldü. Nihai dinlenme mekanı büyüleyici ve abartılıydı: Türbede tonlarca altın ve dünyadaki en büyük yeşimlerden biri bulunuyor.