Meriç, Beko Basketbol Ligi'nin tamamlanan ilk yarısıyla ilgili olarak AA muhabirine yaptığı değerlendirmede, göreve geldikleri zaman Türk Telekom'un olabilecek en alt seviyede olduğunu kaydederek, "Takımın başına geldiğimiz günlerde, Türk Telekom, ligde oynadığı 7 maçın 5'ini kaybetmiş, Türkiye Kupası'nda oynadığı 3 maçta sadece 1 galibiyet almış ve Avrupa Kupaları'nda çıktığı 3 maçta da sahadan yenilgiyle ayrılmıştı. Yeni yapılanma içinde sorunları, yapacağımız başarılı savunmayla aşacağımızı biliyorduk ve bu konuya yöneldik. Bunu da çoğu maçta başardık" diye konuştu.
Türk Telekom'un ilk yarıdaki hedefine yakın bir sıralamada yer aldığını vurgulayan Meriç, konuşmasına şöyle devam etti: "2. yarıda maçlarımızın her biri ayrı ayrı anlamlar taşıyor. Hedefimiz play-off'a kalabilmek ama bu konuda da dezavantajlı konumdayız. Play-off için yarıştığımız rakiplerimizin hepsine ilk yarıdaki maçlarda yenildik. Şimdi, hem hepsini yenmek, hem de sayı averajını lehimize çevirmek için savaşacağız. Öncelikle maçlarımızı kazanmak için sahaya çıkacağız. Sonrasında ise sayı averajını kovalayacağız. Asıl işimiz ligin 2. yarısında başlıyor. 2. yarıda her maç bizim için bir hedef. Oynayacağımız 15 maçta alabildiğimiz kadar galibiyet almak ve play-off için iyi bir sıralama elde etme amacındayız."
TRANSFER KONUSU Timuçin Meriç, ligin 2. yarısı için bir yabancı oyuncu daha transfer etmek istediklerini ve bu konudaki çalışmalarının da devam ettiğini söyledi. Yıldız oyuncu transferinden çok, takım ruhunu yakalayabilecek isimleri seçtiklerini ifade eden Meriç, "Kısa oyuncu konusunda bir eksiğimiz var. Yabancı kontenjanında ise sadece bir hakkımız kaldı. Bu hakkımızı da 1 ve 2 pozisyonlarında oynayabilecek bir isimden yana kullanacağız" dedi.
Takıma katılan son isim olan Alman oyuncu Jagla'yı da bu bakış açısıyla takıma kazandırdıklarının altını çizen Meriç, şunları söyledi: "Biz her maç "süper star" olacak bir oyuncu aramıyoruz. Ben sisteme ve takım ruhuna inanan bir antrenörüm. Takıma kattığımız yabancı oyuncular da bu mantıkla buradalar. Takım ruhu içinde oynayabilen, yabancı bir oyuncuyu kadromuza katacağız. Yerli veya yabancı tüm oyuncularımdan büyük katkı alıyorum. Sakat olan oyuncular bile kendilerini riske atarak oynamak istiyorlar. Bu da bir antrenör olarak beni gururlandırıyor. Benim kadar oyuncularım da bu takımın yerinin daha üst sıralar olduğunun bilincinde. Hepimiz bu noktaya ulaşmak için çabalıyoruz. Yabancı oyuncu seçiminde bu dengeleri bozmamak da gerekli. Bunun için acele etmiyoruz, doğru ismi bulmaya gayret gösteriyoruz. Ligin 2. yarısında çok daha etkili basketbol oynayan bir takım olacağız. Alacağımız galibiyetlerle, ilk yarıda aldığımız olumsuz sonuçları lehimize çevireceğiz. Bunu yapabilecek kapasitedeyiz ve hepimiz bunun farkındayız."