İSTANBUL (İHA) - Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası, yarın kuruluşunun 71. yılını kutlayacak. 1715 Sayılı Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası Kanunu'nun 11 Haziran 1930'da kabul edilmesi ile 3 Ekim 1931'de kurulan Merkez Bankası, çalışmaya 1 Ocak 1932'de başladı. Bütün ülkelerde, ülke içindeki para arzını yani para piyasasını düzenlemek, bankacılık sistemini denetleyen kurum olarak ülkedeki kredi hacmini ve dağılımını ayarlamak, ülkenin altın ve döviz rezervlerini yönetmek ve dış ödemelerini düzenlemek, Ddevletin haznedarlığı ya da mali ajanlığı işlevini yerine getirmek amacı ile faaliyetlerini sürdüren merkez bankaları gibi T.C Merkez Bankası da 4 ana başlık altında toplanan görevleri yerine getirmek için gelişimini sürdürdü.
Klasik Osmanlı düzeyine bakıldığı zaman, bu 4 işlev; hazine, darphane, sarraflar, vakıflar, bedestenler ve loncaların yüklendiği değişik rollerin bir araya gelmesiyle görülüyordu. Tanzimat sonrasında Osmanlı İmparatorluğu'nun izlediği dışa açık ekonomik ilişkiler, İmparatorluğun para ve kredi sisteminde de yeni düzenlemeleri zorunlu kıldı. Tanzimat'ın ilanında en önemli nedenlerden biri olan Kavalalı Mehmet Ali Paşa'ya karşı yapılan savaş, Osmanlılar'ı önemli para sorunlarıyla karşı karşıya bıraktı. Dışarıdan borç bulamayan Osmanlı İmparatorluğu, ilk kez kağıt para basma yoluna gitti. Ancak, bu kağıt para hızla değer kaybetti ve çeşitli ayardaki madeni paralar da pek çok sorun yarattı.
OSMANLI İMPARATORLUĞU'NDAN YENİ KARARNAME Osmanlı İmparatorluğu, 1844 yılında "Usulü Cedide Üzere Tashihi Ayar" kararnamesiyle iki metalli bir para sistemi oluşturmaya çalıştı. Bu para reformunun sonuç verebilmesi için dış ödemelerinde Osmanlı parasının İngiliz parasına karşı kurunu sabit tutmak amacıyla Galata bankerlerinden Alleon ve Baltazzi ile bir anlaşma yapıldı. Bu anlaşmaya göre, İngiltere ve Fransa'ya yapılacak ödemeler, bankerler tarafından belli bir ödeme karşılığında, sabit kur üzerinden yapılıyordu ve bu şekilde Osmanlı parasının değerinde istikrar sağlanmış oluyordu. 1847 yılında hükümet, bu bankerlere "Bankı Dersaadet"i kurma iznini verdi. Böylece Osmanlı İmparatorluğu'nda ilk defa dış ödemelerde düzenleme işlevini üstlenen bir banka kurulmuş oldu.
Osmanlı İmparatorluğu'nda bugünkü Merkez Bankası'nın gördüğü işlevlerin bir kısmını gören bir bankanın kurulması, 1856 yılında Fransız-İngiliz ortak sermayesi ile kurulmuş olan "Bankı Osmani"nin, 1863 yılında "Bankı Osmani Şahane" adını alması ve bir devlet bankası niteliğini kazanmasıyla olmuştu.
Banka, banknot çıkarma imtiyaz ve tekeline sahip bulunuyordu. Hükümet, imtiyaz süresi içinde kağıt para çıkarmamayı ve bu konuda başka kuruluşlara izin vermemeyi kabul ediyordu. Banka, devletin haznedarlığını yapacak, devlet gelirlerini toplayacak ve Hazine'nin ödemelerini yerine getirecek, ayrıca hazine bonolarını iskonto edecekti. İç ve dış borçlara ilişkin faiz ve anapara ödemelerini sadece "Osmanlı Bankası" yapacaktı. Bankanın sermayesi 135 bin hisseden oluşuyordu. Hisse senetlerinin 80 bini İngiliz, 50 bini Fransız grubu tarafından satın alınmış, 5 bini Osmanlı'lara ayrılmıştı.
CUMHURİYET DÖNEMİ Cumhuriyet'in kurulmasından sonraki ilk yıllarda süresi 1925 yılında dolacak olan "Osmanlı Bankası"nın imtiyazının uzatılması sorunuyla karşılaşıldı. Cumhuriyet yöneticileri, ekonomik durumun yeni bir banka kurmaya olanak vermemesi üzerine, "Osmanlı Bankası"nın imtiyaz süresini 1935 yılına kadar uzattı. Yalnız yeni anlaşmada Hükümet'in banknot ihraç edebilecek bir devlet bankası kurması halinde "Osmanlı Bankası"nın itiraz hakkı olmayacağını belirten bir hüküm yer alıyordu.
1926 yılından itibaren bir Merkez Bankası kurulması için hazırlıklara girişilmiş, 11 Haziran 1930'da 1715 Sayılı Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kanunu kabul edilerek 3 Ekim 1931'de Bbanka kurulmuş ve resmen çalışmaya 1 Ocak 1932'de başlamıştı. Banka ilk kurulduğunda 30 yıl süreli banknot ihracı imtiyazına sahipti. 1955 yılında yapılan değişiklikle banknot ihraç imtiyazı 1999 yılına kadar, 25 Nisan 1994 yılında yapılan ikinci bir değişiklikle de süresiz olarak uzatılmıştı.
1930 yılında çıkarılan 1715 Sayılı Kanun, 26 Ocak 1970'te 1211 Sayılı Kanun kabul edilinceye kadar 40 yıl yürürlükte kaldı. 1715 Sayılı Kanun ile kurulan ilk Merkez Bankası'nın kuruluş yasasında bankanın temel amacı, ülkenin ekonomik kalkınmasına yardım etmek olarak belirlendi. Bu amacı gerçekleştirmek için Bankaya şu görevler verildi:
Reeskont oranını belirlemek ve para piyasasını düzenlemek
Hazine işlemleri yapmak
Hükümetle ortaklaşa Türk parasının değerinin korunmasına yönelik tüm önlemleri almak.
Yürürlükte kaldığı sürede, 1715 Sayılı Kanun'da çeşitli defalar değişiklik yapılarak, günün koşullarına uydurulmaya çalışılmıştı. Kanun'da yapılan değişiklikler daha çok Hazine'ye ve KİT'lere daha fazla kredi verilmesini sağlamaya yönelik oldu. Bu nedenle de bankanın temel işlevi, etkin bir para politikası yürütmekten çok, kamu kesiminin finansman açığını kapatmaya yöneldi.
MERKEZ BANKASI'NIN GÖREV VE YETKİLERİ YENİDEN BELİRLENDİ 1960'lı yıllarda planlı dönemin başlaması ile 1930 yılından beri yürürlükte olan Merkez Bankası Kanunu'nun dengeli kalkınma için gerekli bir para programının yürütülebilmesine uygun olmadığı gerekçesiyle 1715 Sayılı Kanun'da, Merkez Bankası'nın para ve kredi politikalarının planın öngördüğü ilkelere göre yürütülebilmesini sağlayacak biçimde değişiklik yapıldı. Aynı amaçla, 26 Ocak 1970 tarihinde kabul edilen 1211 Sayılı Kanun'la Merkez Bankası günün ekonomik koşullarına uygun olarak organize edildi, görev ve yetkileri yeniden düzenlendi. 1211 Sayılı Kanun'a göre bankanın temel görevleri para ve kredi politikasını yürütmek, paranın değerinin korunmasına ilişkin önlemler almak, para basma ve ödünç para verme işlemlerini düzenlendi.
1986 yılında açık piyasa işlemlerinin yürütülebilmesi gibi yeni ihtiyaçları karşılayabilmek için, 1211 Sayılı Merkez Bankası Kanunu'nun 3291 Sayılı Kanun ile değiştirilen şekli T.C. Merkez Bankası'na bugünkü görev ve yetkileri ortaya koyuyor.
Bankanın temel amacı fiyat istikrarını sağlamaktır. Banka, fiyat istikrarını sağlamak için uygulayacağı para politikasını ve kullanacağı para politikası araçlarını doğrudan kendisi belirler. Temel amacı ile çelişmemek kaydıyla hükümetin büyüme ve istihdam politikalarını destekler.
Bankanın temel görevleri: Açık piyasa işlemleri yapmak
Hükümetle birlikte Türk Lirası'nın iç ve dış değerini korumak için gerekli tedbirleri almak ve kur rejimini belirlemek
Zorunlu karşılıklar ve umumi disponibilite ile ilgili usul ve esasları belirlemek
Reeskont ve avans işlemleri yapmak
Ülke altın ve döviz rezervlerini yönetmek
Ödeme ve menkul kıymet transferi ve mutabakat sistemleri kurmak ve bunların kesintisiz işlemelerini sağlamak
Finansal sistemde istikrarı sağlayıcı ve para ve döviz piyasaları ile ilgili düzenleyici tedbirleri almak
Mali piyasaları izlemek.
Banka'nın temel yetkileri:
Türkiye'de banknot ihracı imtiyazı tek elden bankaya aittir.
Banka, hükümetle birlikte enflasyon hedefini tespit eder, buna uyumlu olarak para politikasını belirler.
Banka, kanunda belirtilen para politikası araçlarını kullanmaya, uygun bulacağı diğer para politikası araçlarını da doğrudan belirlemeye ve uygulamaya yetkilidir.
Banka, nihai kredi mercii olarak bankalara kredi verme işlerini yürütür.
Banka, mali piyasaları izlemek amacıyla bankalar ve diğer mali kurumlardan ve diğer kuruluşlardan gerekli bilgileri istemeye ve istatistiki bilgi toplamaya yetkilidir.
Bankanın başlıca müşavirlik görevleri:
Banka, hükümetin mali ve ekonomik müşaviri, mali ajanı ve haznedarıdır.
Banka, finansal sistemle ilgili olarak istenilecek hususlarda hükümete görüş verir, bankalar ve uygun göreceği diğer mali kurumlar hakkındaki görüşlerini ve tespitlerini başbakanlık ile bu kurum ve kuruluşları düzenleme ve denetleme yetkisine sahip kuruluşlara bildirebilir.
Banka, kanunla ve mevzuatla kendisine verilen yetki ve görevlerle ilgili olarak düzenlemeler yapmaya, bu düzenlemelere tabi kurum ve kuruluşlar nezdinde bunlara uygun hareket edilip edilmediğini ve kendisine gönderilen bilgilerin doğru olup olmadığını denetlemeye görevli ve yetkilidir.