Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, Mardin’de düzenlenen para politikaları konulu konferansa katıldı.
Dünya gazetesi ile Mardin Ticaret ve Sanayi Odası işbirliğinde düzenlenen Para Politikaları Konferansı’nda konuşan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı, dünya ekonomilerini değerlendirerek başladığı konuşmasında yavaş büyüme ortamının sürdüğünü ve bazı ülkelerde hala çok olumlu sinyaller gelmediğini anlattı. Başçı, "Dünyada düşük büyüme, düşük faiz ortamı devam etmektedir. Bu konjonktürde, Türkiye için doğru ekonomik politika bileşimi düşük faiz, dengeli büyümedir. Dengeli büyüme iç dengeyi ve dış dengeyi gözeterek büyüme anlamına gelmektedir. 2012 dengelenme yılıydı, 2013 dengeli büyüme yılı olacaktır. Yurt içi nihai talep 2013 yılının ilk çeyreğinde toparlanmaya başlamıştır. Merkez Bankası önümüzdeki dönemde elindeki politika araçları ile dengeli büyümeyi desteklemeye devam edecektir” dedi. Consensus Forecast’in çalışmasına değinen Başçı, "Kasım verileri ile 2013 büyümesi Avrupa’da sıfır denilmişti aradan -01'e Martta -0.3’e revize edildi. En derin daralma Yunanistan’da -4.6 büyüme bekleniyor yani küçülme Yunanistan’da. Portekiz’de yüzde 2,8’lik daralma İspanya 1.6 İtalya da 1.2 daralma. İtalya’da henüz bir hükümet kurulamadı onun getirdiği beklentilerde de büyüme var. Fransa’da da Antalya da 0.2 bekleniyormuş şimdi sıfıra düşmüş. Gelişmekte olan ülkelerde Asya pasifik 6.6 aynı. Türkiye için 4 bekleniyormuş. Şimdi 3.9 büyüme beklentilerinin oyalamaması. Latin Amerika'da 3.7 den 3.4 e düşmüş doğu Avrupa’daki gelişmekte olan ülkeler 3.0 dan 2.7’ye inmiş. Avrupa’da işler iyiye gitmiyor" dedi.
Enflasyonda hedeflerinin 2 civarında olduğunu belirten Başçı, "Gelişmekte olan ülkelerde yüzde 5-6 arsında gözleniyor. Emtia fiyatlarında yatay bir seyir var. Dalgalanmalar ve iniş çıkışlar oluyor ama enflasyonist baskı oradan gelmiyor görüntüsü var. Ülkeler para politikasında ne yaptı denildiğinde parasal genişleme çünkü maliye politikalarında gidilecek bir yer kalmadı. Mali gevşemeden mali sıkılaştırmaya geçtiler. Para politikasında 2008 sonunda para politikası faizlerini yüzde 3.5’tan neredeyse sıfıra kadar indirdiler. Daha fazla indirecek yer kalmayınca karşılıksız para bastılar teşvike devam ettiler. Yük para politikasının üzerinde. İstediğiniz kadar para basın. İş adamı geleceğe güvenle bakmıyorsa yatırım yapmıyor tüketici de harcamıyor. Aslında ekonomiye güven enjekte etmek lazım para enjekte etmek yetmiyor” şeklinde konuştu.
Gelişmekte olan ülkelerde de faiz indirimleri yapıldığına dikkat çeken Başçı, "Gelişmekte olan ülkeler toparlandıkları halde faizleri artırmadı. Son 1-2 ayda faiz oranını indirmeye başladı. Şimdi Avrupa kaynaklı bir yavaşlama ile karşı karşıya olduğumuzdan onlarda faiz indirmeye başladı. 2009 yılında aşağı yukarı bütün ülkeler bütçe dengelerini bozdular. Almanya’ya göre Portekiz’de bozulma var. Avrupa’nın güvenli limanı olarak Almanya kalmış durumda. Almanya’da denk bütçe kuralı anayasaya yazıldı. Denk bütçeye doğru ilerliyorlar. Kamu borç yükü yüzde 80’ler düzeyinde olmasına karşın 10 yıllık faiz yüzde 10 seyrediyor. Güven yoluyla faiz düşürmeyi başarmış oluyor. Kamu borç yükünde ortalama bir yerdeyiz. Kamu borç yükü ne kadar yüksekse büyüme o kadar düşük oluyor. Maliye politikasında güven mali teşvikten daha değerli olabilir. Güven varsa ekonomik büyümeye katkısı açıklardan mali disiplin büyümenin gazıdır, motorudur" diye konuştu. Lehman’ın ilk etkisini 10 puan faiz düşüşü ile canlanma ile kısmi destek sağladıklarını anlatan Başçı, "Faizler uzun süre yatay seyretti. ABD’de iki defa parasal genişlemeye gidildi. İlkinde gelişmekte olan ülkelerin paraları değer kazandı. İkinci parasal genişlemede paranın haddinden fazla değerlenmesini engelledik. Kendimize has bir politika izledik. Aşağı yönlü esneklik verelim. Faizlerimiz yüzde 1.5’lara kadar düştü. TL’nin üzerindeki aşırı değerlenme baskısını engelledik. Avrupa borç krizinde de finansman kanalından etkisi oldu. Bankalara açılan sanitasyonlarda bir sıkışma görüldü. Bu defa da haddinden fazla değer kaybı oldu ve enflasyonu etkiledi. Faiz koridorunu yukarı genişlettik. Döviz kurunun istikrar kazanmasını sağladık. Yılın son iki çeyreğinde görüldü. Kurlar istikrar kazandı bizde hızla geçici faiz artırımlarına başladık. Eylül-ekim-kasım piyasanın ihtiyacından fazla para verdik. ocak-şubat-martta işlerde bir toparlanma var diye görünüyor. Şimdi ihtiyaçtan fazla likidite vermedik ama faiz düşürerek parasala teşvik vermeye devam ettik. Faizler ne kadar yükselebilir" ifadelerini kullandı.
"İHRACATÇIYI EXİM ÜZERİNDEN DESTEKLİYORUZ"
Türkiye'nin ilk defa kendisinin dış dengeyi düzelttiğine dikkat çeken Başçı, "İhracatçımızın kullandığı reeskont faizi. Krediyi dövize endeksli gibi düşünüyoruz kısa vadeli TL veriyoruz döviz alıyoruz. 4 aylık finansman sağlıyoruz. Bunun maliyeti son derece düşük. Exim 0.75 faizle bankalardan garanti mektubu veriyoruz. Libor+0.75. döviz rezervlerinde bir artış oluyor. Yaklaşık 15 milyar dolarlık bu yolla rezervlere giriş bekliyor. Altın dahil brüt rezerv 126 milyar dolar. Türkiye ilk defa kendisi dış dengeyi düzeltti. Yüzde 10 olan cari açık yüzde 6’lara indi ve bir yılda. 2012 onun için bir dengelenme yılı. Etkisi olarak büyüme yavaşladı. Bunun faydasını 2013, 2014 ve 2015’te göreceğiz. Mevcut konjonktürde sürdürülebilir. Uzun süre problemsiz sürdürebiliriz. İlk çeyrekteki canlanmayı ne gösteriyor. İthalatta artış, ihracatta zayıf ithalattaki artış canlanmanın önemli bir göstergesi. 2013’te cari işlemler dengesinin GSMH’ya orası biraz daha yüksek olabilir. İhracat nasıl büyüme kaldı iş adamlarımızı takdir etmek gerekir dinamizm ve esneklik. Avrupa Birliği yeniden gözden geçiriliyor AB belki yeniden kurulacak Ortadoğu da aynı şekilde. Döviz kurları uzun vadeli dengesinden saparsa aşağı ya da yukarı. Döviz kurlarını ne kadar piyasaya bırakalım. Kimisi bırak piyasaya madem serbest kur bırak dalgalansın. Bir kısmı da biz yakın zamanda ikinci görüşe yaklaştık. Kayıtsız aklamayalım. Dalgalanacak garanti vermeyelim ama haddinden fazla dalgalanmaları yumuşatabilir miyiz evet. Reel kur endeksinde yüzde 10-15-20 değer kazandığı veya kaybettiği yerler olmuştu. Çok daha az dalgalı bir döviz kuruna sahibiz. Türkiye burada 2011’de ortada bir yerdeydi. En düşük seviyeye geldi en az oynak döviz kuruna sahibiz cari açık veren ülkeler arasında. Oynaklığı yumuşatmaya çalışıyoruz. Ilımlı 120-130 olur yoksa kuvvetli tepki veririz dedik. Ocakta 120'yi göreceğiz dedik ev faiz indirimi yaptık. Eğer aynı şekilde 120'nin üzerine çıktığını görürse ölçülü bir faiz indirimi yapabiliriz" dedi.
"2011 KRİZİNDE TÜRKİYE SERMAYE KAYBETTİ"
Kasım, Aralık, Ocak'ta çok kuvvetli bir portföy girişi olduğunu belirten Başçı, "Büyüme, 2001 krizinde daha çok Türkiye sermaye kaybetti. Lehman şokunda 2009’da bile yatırımlar zayıflamadı. Bankacılık sektörü açısından baktığınızda iyi dönemlerdeyiz. Krediler artmaya devam ediyor Tüketici kredileri de artıyor, firma kredilerinde de artış var. bir miktar cari açıkta artış olacak. Gelişmekte olan ülkelerde enflasyon yüzde 5 civarında dalgalanıyor. Her ne kadar 2012 enflasyonu son 45 yılın en düşük yıl sonu enflasyonu olmasına karşın yüzde 5’e yaklaşması lazım. Bugün açıklanana enflasyon ile yıl sonunda bir düşüş bekliyoruz. Çekirdek enflasyon önemli. enerji ve gıda hariç çekirdek enflasyon yüzde 5.8. bunun 5’in altına düşmesi lazım. I endeksinde yavaş da olsa düşmeye devam edecek. Beklentilerde makul. Son ay bozulma olmuştu ama geçecek. Bugün enflasyon en olur deseniz kimse 5 demeyecek ama herkesin 5 dediği noktaya gelebilmeliyiz. Tahmin aralığımızın üst sınırındayız. Önümüzdeki ay enflasyonun düştüğünü göreceğiz. Yeni 5 TL: yeni 5 TL’imizi tanıtıyoruz. Daha detaylı bilgiler var. 5 TL ile 50 TL birbirine benziyor ve karıştırıyor denildi. ABD dolarının hepsi yeşil. Ama onun hepsinin yeşil olduğunu biliyoruz ama sizinki ayrı. İmza değişikliği yapılacaktı. E9’un rengini değiştirebiliyoruz. 5 TL’yi değiştirmesi Atatürk’ün seçerek Harvard’a eğitime gönderdiği bir genç” diye konuştu.
"Ekonomide Antalya’nın havası gibi hakikatten eksi gelen sanayi üretiminden sonra inişli çıkışlı bir seyir izliyor" diyen Başçı, “Bunun bir kısmı gün etkisi var. Çalışılan gün etkisi var. Fakat onları küresel ekonomideki istikrasızlığa bağlıyoruz. Mutlaka ihracat talebimizi mutlaka yurt içindeki net resim ortaya çıkmadığı için bu tür arzumuz bundan sonra ilk çeyrekte başlayan ılımlı toparlanmanın biraz daha devam etmesi. Ama bunu güven unsur. Kredi genişlemesini döngüsel olarak görüyoruz. Burada döngüsel eşik değeri 15 diye düşünülebilir. Bankaların durumu çok iyi. Dışarıdan finansman bulup kredi vermeye devam ediyorlar diye düşünebiliriz. Mümkün olduğu kadar enflasyon hedefinin değişmemesinde fayda var. Fakat tahminimiz var 3 ayda bir yenileniyor. Hedeflerin revize edilmemesi iyi olur. Aralık ayında faizde 25 bz puan faiz indirimi yapmıştık. Bugünkü şartlar altında kurul değerlendirir ama REK doğrudan Kıbrıs'ı bilmem ama en kuvvetli dönemler Kasım, Aralık, Ocak başı sonra bir yavaşlama oldu. Girişler devam etti ama yavaşlama söz konusu. Enflasyonda sabır tavsiye ediyoruz. Yarın sabah enflasyon ilk intiba bunun gıda fiyatları nedeniyle geçici bir yükseliş olduğu yönünde. Sermaye akımlarındaki oynaklık döviz kurlarını etkiliyor. Her ikisi de enflasyonda oynaklığa yol açabilir. Döviz kurlarında da kredi büyümesinde de enflasyondaki oynaklığı döviz ve kredide istikrar önemli. Bu dengelenme ihtiyacının tezahürüdür. Bir seferliktir. Bundan sonra daha makul büyüme oranlarına dönersiniz. Merkez Bankası likidite politikasını genişleterek parasal genişleme yaptı şimdi ölçülü faiz indirimleri yapıyor. Faizlerle ilgili fazla likiditeyi sıfıra indirdik. Faiz kanalından ekonomiyi desteklemeye devam edebiliriz. Likidite politikasında teknik tabirle bizim faizin üzerinde ikincil piyasada. Önümüzdeki ay 7’nin altına inecektir. Çekirdek enflasyon aşağı gelecektir" şeklinde konuştu.
Konferans soru cevap bölümünden sonra sona erdi.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz