Mersin 4. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen dördüncü duruşmaya, tutuklu sanık Davut D., tanıklar, taraf avukatları ve Kübra Aşkın’ın ailesi katıldı. Bu duruşmada iddia makamı olayla ilgili mütalaasını verdi. Mütalaada, sanığın olayı tasarlayarak işlemediği belirtilirken, sanığa müebbet hapis cezası verilmesi istendi.
Mütalaayla ilgili konuşan Kübra Aşkın’ın kardeşi Saliha, sanığın ablasını uzun bir süre izlediğinin ortada olduğunu belirterek, "14 Şubat tarihini seçmesi de manidardır. Şahsın olayı planlı yaptığı ortadır. Ablamı izlemiş, takip etmiş ve öldürmüştür. Şahsa en ağır cezanın verilmesini istiyoruz" dedi.
Anne Sebirhan Aşkın ise sanığın adım adım kızını takip ettiğini kaydederek, "Biz kurtulduk sanıyorduk ama o bizim sırtımızdaymış. Olayı bilerek, isteyerek ve planlı bir şekilde yapmıştır. O yüzden ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasıyla cezalandırılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.
Katılan vekilleri de şahsın cinayeti planlı ve tasarlayarak yaptığını söyleyerek, cezanın bu yönde verilmesini istedi.
Mağdur avukatları ise savcının verdiği mütalaayı kabul etmediklerini vurgulayarak, "Şahsın bu olayı tasarlayarak yaptığı ortadadır. Bütün olaylar bunu göstermektedir. Önce şahıs mağdurun olduğu yere geliyor, ardından dışarıda onu bekliyor, sonra takip ediyor ve yolda kaza yaptırmak suretiyle silahla vurarak öldürüyor. Biz artık kadın cinayetlerinde hep aynı şeyleri duymaktan bıktık. Yok beni aldattı, başkasıyla birlikteydi, böyle olmasını istemiyordum, pişmanım. Biz bunları duymak istemiyoruz. Artık siz boşanmışsınız ve kadın istediği kişiyle de görüşebilir, istediği kişiyle de konuşabilir, arkadaş olabilir. Bu erkeği ilgilendirmez. O yüzden bu olayla ilgili verilen mütalaayı kabul etmiyoruz. Sanığın bu olayı kasten, planlayarak ve tasarlayarak yaptığı bellidir. Bu yönüyle sanığa ceza verilmesini istiyoruz" ifadelerini kullandı.
Mahkemede sanığın verdiği savunma ise anne ile kız kardeşe sinir krizi geçirtti. Bugüne kadar ne olduysa onu anlattığını iddia eden Davut D., "Hiçbir zaman bu olayı planlamadım, tasarlamadım. Tek amacım eşimle barışmaktı. Bu olayın asla olmasını istemezdim. Bu kaderin bir oyunu oldu. Ruhsal bir çöküntü içindeydim. Keşke olmasaydı. Yaptığım için pişmanım" dedi.
Bu sözler üzerine anne ve kızı sinir krizi geçirirken, bir süre gözyaşı döktüler. Anne ve kızını, avukatlar ile kadın polisler sakinleştirdi.
Mahkeme heyeti de dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı 24 Mart 2020 tarihine erteledi.
Mahkeme çıkışı da tepkilerini dile getiren anne ve kız kardeşi, yanındakiler sakinleştirmeye çalıştı.