Mersin Üreticisi İcra Takibinde

Mersin Ziraat Odası Başkanı Cengiz Gökçel, Mersinli örtü altı üreticilerinin arazi ve gayrimenkullerinin, yasa uyuşmazlığı nedeniyle ertelenemeyen Ziraat Bankası borçları yüzünden haraç-mezat satışa sunulacağı uyarısında bulunarak, yetkililerden acil müdahale istedi.

Mersin Ziraat Odası Başkanı Gökçel, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, Mersin’deki örtü altı üreticisinin şu anda çok mağdur durumda olduğunu söyledi. Son yıllarda Mersin’in özellikle örtü altı sebze üreticiliğinin ön sıralara çıktığını belirten Gökçel, Türkiye genelinde üretim bazında ilk sırada yer alan Mersin’in, modern seralardaki kaliteli üretimiyle Antalya’yı da geride bıraktığını kaydetti. Seradaki üretimin çok maliyetli olduğuna işaret eden Gökçel, geçmiş yıllarda ürün fiyatlarının düşüklüğü ve üreticinin para kazanamadığı sorununu sürekli gündeme getirdiklerini ifade etti. Bu konudaki haklılıklarının bu yıl ortaya çıktığını vurgulayan Gökçel, “Biz orada sanki ağlayan bir görüntüdeydik ama gerçekten ağlanacak halimiz vardı, bugün faciaya dönüştü. Şu anda Akdeniz ilçesine bağlı Kazanlı Mahallesi’nde çiftçilerimizin arazileri Ziraat Bankası tarafından satışa çıkartıldı. Örneğin, Ziraat Bankası borcu nedeniyle Kazanlı’da bir çiftçi arkadaşımızın arazilerinin 20 Kasım günü satışı yapılacak. Şu anda bu satış baskısı altında benim bildiğim 93 çiftçimiz var” dedi.

“YASA UYUŞMAZLIĞI NEDENİYLE TESPİT YAPILMADI”

Mersin Ziraat Odası olarak bu konuyu Nisan ayından bu yana dile getirdiklerini aktaran Gökçel, “Özellikle yağışların çok olması, havanın soğuk gitmesi, don ve hortum zararlarının olması sonucunda, biz Nisan ayında İl Tarım Müdürlüğü’ne ve Kaymakamlığa başvurarak, zararın tespit edilmesini, bu insanların mağduriyetlerinin giderilmesini istedik. Zaten 7-8 yıldır ürün fiyatları insanların maliyetini karşılamazken bir de böyle bir afet oldu bölgemizde. O zaman bize, ‘Buradaki çiftçilerimizin üretimleri Tarım Sigortası güvencesi altında, dolayısıyla bu 2090 sayılı Afet Yasası’na uygun değil, biz burada tespit yapamayız’ dendi. Biz bununla yetinmedik, Sayın Tarım Bakanı’na, Başbakanlığa, bütün ilgili kuruluşlara başvuruda bulunduk ve ‘Burada bu zararlar var, üreticilerimiz zaten geçmişten bu tarafa zarar ediyorlar, en azından bu yıl Ziraat Bankası’na ve Tarım Kredi Kooperatiflerine olan borçları bir yıl ertelensin’ talebinde bulunduk” diye konuştu.

Türkiye’de ilk olarak Mersin Ziraat Odası’nın bu konuda girişimde bulunduğuna dikkat çeken Gökçel, 14 Mayıs Dünya Çiftçiler Günü etkinliğine katılan Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehmet Mehdi Eker’in, bu konuda çalışma yaptıklarını ve yardımcı olacaklarını söylediğini anlattı. Konuyu Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan’a da ilettiğini belirten Gökçel, “Sonuçta Temmuz ayının sonunda Bakanlar Kurulu kararıyla afetten zarar gören çiftçilerin borçlarının 1 yıl erteleneceği gündeme geldi ama maalesef ‘tespiti yapılmış olan çiftçilerin borcu sübvansiyonlu faiz indirimiyle ertelenecek’ ibaresi kondu. Bizim burada Şubat-Mart-Nisan ayında yasal gerekçelerle yapılmayan tespiti Temmuz ayında yaptırmamız mümkün değildi ve maalesef bizim bu çiftçilerimiz bu kapsama sokulmadı. Şu anda üreticilerimizin arazileri veya ipoteğe konu alan ne kadar gayrimenkulü varsa hepsi satışa çıkartıldı” ifadelerini kullandı.

“MÜDAHALE EDİLMEZSE ÜRETİCİLERİMİZİN ARAZİLERİ ELLERİNDEN ÇIKACAK”

Gerek son 6-7 yılda ürün fiyatlarının düşük olması gerek zaman zaman bu süre zarfında yaşanan doğal afetlerin çiftçiyi mağdur ettiğinin altını çizen Gökçel, acil müdahale talebinde bulunarak, sözlerini şöyle tamamladı:

“Deyim yerindeyse çiftçilerimizin şu an kendi arazisi, çocuklarının geleceği haraç-mezat satılacak durumdadır. Ben en son konuyu Sayın Valimiz Hasan Basri Güzleoğlu ile Sayın Ekonomi Bakan Yardımcımız Mustafa Sever ve iktidar partisinin il başkanına ilettim. Ancak, şu ana kadar bir sonuç alamadık. İnşallah bu açıklamadan sonra yetkililer bu konuya bir an önce müdahale ederler de üreticilerimizin arazileri, ipotekteki bütün gayrimenkulü satılmaz. Yani biz bu konuda çok mustaripiz. Yetkililer, Mersin üreticisinin çığlığını duysun. Bu konuya acilen müdahale etmelerini istiyoruz. Yoksa Mersinli üreticilerin geleceği karanlık, artık üretim yaptıkları araziler, seralar ellerinden çıkmak üzere.”