Mersin ve çevresi iyi planlanmalı

MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akkurt, üniversiteler işbirliği ile yapılacak projeler sayesinde kentin hak ettiği yere geleceğini söyledi.

Mersin Sanayicileri ve İşadamları Derneği (MESİAD) ve Toros Üniversitesi, Mersin'in ekonomik, sosyal ve kültürel yapısının geliştirilmesine ve Toros Üniversitesi öğrencilerinin özel sektörü yakından tanımalarına katkıda bulunmak amacıyla işbirliği protokolü imzaladı. Toros Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Tayyar Şen ve MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akkurt tarafından imzalanan işbirliği protokolü kapsamında; düzenlenecek olan ulusal ve uluslararası konferansta taraflar birbirlerine destek olacak, Toros Üniversitesi, MESİAD'ın Mersin iş dünyasını, Türkiye ve dünyadaki ekonomik gelişmelerden haberdar etmek üzere kurduğu danışma kurullarına, kadrosunda bulunan ve alanında uzman akademisyenlerin katılmasını sağlayacak. Bu protokol ile Toros Üniversitesi uluslar arası ticaret bölümü 3. Sınıf öğrencileri MESİAD bünyesinde 2 ay staj yapabilecek.

İmza töreni öncesi konuşma yapan Rektör Prof. Dr. Şen, birlikten kuvvet doğar sözünden hareketle Mersin'de güzel şeylerin ortak hareket ile başarılacağını söyledi. Toros Üniversitesi'nin genç ve dinamik bir üniversite olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şen, "En genç üniversite olmamıza rağmen arkamızda çok önemli bir kadro var. Üniversite kadrosunda genç arkadaşlarımız olduğu kadar deneyimli arkadaşlarımız da var. Güzel bir sinerji bileşkesi oluşturduk. Sizlerden gelecek önerileri değerlendirip, birlikte projeler yapabileceğimize inanıyorum. Bu nedenle kapılarınızı bana açtığınız ve üniversitemle ortak çalışmalar konusunda istekli olduğunuz için çok teşekkür ediyorum. Mersin için güzel şeyler olacak. Bunu bir milat olarak görüyorum" dedi.

MESİAD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Akkurt ise, üniversitelerin işinin, sadece öğrenci yetiştirmek olmadığına dikkat çekerek, "Üniversiteler, yaşadığı kente başta sosyal, ekonomik ve kültürel olmak üzere her anlamda faydalı olmalı" ifadelerini kullandı.

Mersin ve bölgesinin birçok eksiği olduğunu kaydeden Akkurt, kentin ören yerleri bakımından Türkiye'nin en zengin kaynaklarına sahip olduğunu belirtti. Buraların restore edilerek ve her eserin mitolojik hikayeleri tamamlanarak turistlerin bölgeye çekilmesi için adımlar atılması gerektiğini söyleyen Akkurt, "Tarihi eserlerin değerini yöre halkları da bilmiyor ve bu çok değerli eserleri, ev ve bahçe duvarlarında taş olarak kullanıyor. Bunun için bu eserlerin hikayeleri yazılarak tüm yöre halkına öğretilmelidir. Bu eserlerin minyatürleri, hediyelik eşyalara dönüştürülerek yöre halkının bu satışları yapmaları ve gelen turistlere bir nevi rehberlik yapmaları sağlanırsa, hem yöre halkı kazanç sağlar ve hem de kazanç kapısına dönüşen bu eserler, başta yöre halkı tarafından koruma altına alınması sağlanır. Ortak projelerimizden birinin de tarihi eserlerin korunması ve turist çekecek yapıya dönüştürülmesi olmalı" dedi.

Mersin'de kentsel dönüşüm olmazsa olmaz kadar önemli olduğunun altını çizen Akkurt, "Halkın bilinçlenmesi ve TOKİ'nin her yerleşkeyi iyi analiz etmesi açısından Akademik kadronun harekete geçmesi gerekir. Mersin'i bir bütün olarak düşünüyorsak herkesi düşünmeliyiz. Kentsel Dönüşüm, Mersin'e nefes aldıracak önemli projeler olmakla birlikte, oralardaki halkın da insanca yaşamasını sağlayacak projelerdir. Bu konuda, Yerel Belediyeler, Sivil Toplum Kuruluşları ile Üniversitelerin birlikte hareket etmesi çok önemlidir" şeklinde konuştu.

Bunun yanı sıra 1/100.000 Çevre Düzeni Planı oluşumunda, sektörel alanlardaki gelişmelerde, kentin geleceğe hazırlanmasında, Mersin ve bölgenin iyi planlanmasında, Mersin'de bulunan birbirinden değerli 3 üniversitenin müdahil olarak akademik bilgilerini paylaşmalarının çok önemli ve bir o kadarda sorumluluk oluğunu belirten Akkurt, "O ışık ve enerji sizde var. Kentin bileşenleri ve sizlerle birlikte ele vererek Mersin'i hak ettiği yere getireceğiz" ifadelerini kullandı.

Fotoğraf : Çiğdem YURDAGEL