Mersin'de "31 Mart'tan 15 Temmuz'a Şehadet Bilinci" konferansı

MERSİN (AA) - Mersin'de, Akdeniz İmam Hatip Okulları Mezunları Mensupları ve Muhipleri Derneği (AKİMDER) tarafından, "31 Marttan 15 Temmuz'a Şehadet Bilinci" adlı konferans düzenlendi.

AKİMDER Başkanı Ömer Lütfi Türkmenoğlu, Edip Buran Spor Salonunda gerçekleştirilen etkinlikte yaptığı konuşmada, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın 31 Mart 2015'de şehit edildiğini anımsattı.

15 Temmuz darbe girişiminde de 251 şehit verildiğini aktaran Türkmenoğlu, o gün milletin şehadete olan inançla istikbaline ve istiklaline yönelik her türlü hesabı bertaraf ettiğini, birlik ve beraberlik ruhuyla meydanlarda tanka, topa, tüfeğe, gereken cevabı canıyla verdiğini aktardı.

Açılış konuşmasının ardından makamında şehit edilen İstanbul Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz'ın babası Hakkı Kiraz ile FETÖ'nün darbe girişimi sırasında 15 Temmuz Şehitler Köprüsü'nde şehit olan Erol Olçok'un eşi, şehit Abdullah Tayyip Olçok'un annesi Nihal Olçok konferans verdi.

Olçok, etkinliği düzenleyenlere teşekkür ederek, öğrencilerle bir arada olmaktan duyduğu memnuniyeti dile getirdi.

Kendisinin de imam hatip lisesi mezunu olduğunu belirten Olçok, 28 Şubat'ta mağdur edildiğini, bu dönemde coplanarak bir çocuğunu da düşürdüğünü aktardı.

İstanbul Üniversitesini kazandığını ancak okula sadece 62 gün gidebildiğini anlatan Olçok, şöyle konuştu:

"Bazen kader size başından beri yazar ama siz okuyamazsınız vakti, saati gelene, o perde açılana kadar. Ben 15 Temmuz'da 17 yaşında oğlumu ve evlatlarımın babası Erol Olçok'ı şehit verdim. Allah ikisini ve onlarla beraber 251 şehidin makamlarını cennet eylesin. Şehit savcı Mehmet Selim Kiraz'a da komşu eylesin inşallah."

Baba Hakkı Kiraz da ailesi için oğlunun şehit edildiği 31 Mart 2015'in çok önemli olduğunu ancak bütün Türk milleti için de 15 Temmuz'un çok önemli bir yeri bulunduğunu söyledi.

Oğlunun 2 terörist tarafından makamında şehit edildiğini anımsatan Kiraz, "Tabii bu bizim için çok ağır bir durum. Unutulması mümkün değil. Bizim yüreğimiz yandı ama sabrettik. Fakat bir taraftan da dedik ki 'Rabbim şükürler olsun. Sen bizi oğlumuzla imtihan ettin.' Eğer biz bu imtihanı vermişsek ne mutlu bize. Bu millet öyle kahramanlar yetiştirdi ki Nihal Olçok hanım efendi 15 Temmuz'da hem eşini hem oğlunu şehit verdi. Gerçekten gıptayla bakıyorum dimdik ayakta." dedi.

Kendisinin de eski bir adliye çalışanı olduğunu hatırlatan Kiraz, "Oğlum canını dişine takarak bütün riski göze alarak o bitmeyen dosyanın sonuçlandırması için çaba gösteriyordu. O çocuğun babasını da çağırmış demiş ki 'Eğer oğlunuzun faili olarak babam karşıma çıksa size yemin ediyorum ki babamı sorgularım. Ancak birileri sizin oğlunuzu kullanarak devlete düşmanlık yapıyor' demiş. Başka hiçbir suçu yoktu. Adaletin tecil etmesi için çalışıyordu." diye konuştu.

Konuşmaların ardından Olçok ve Kiraz öğrencilerin sorularını yanıtladı.